Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9995 E. 2023/3266 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9995
KARAR NO : 2023/3266
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2911 E., 2022/2104 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/391 E., 2021/84 K.

Taraflar arasındaki takibin iptaline ilişkin şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET
Borçlular şikayet dilekçesinde; kredi borçlusuna hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmediğini bu nedenle muaccel olmayan alacak için ilamlı icra takibi başlatılamayacağını, 81857 yevmiye numaralı ihtarnameye ipotek maliki borçlular tarafından itiraz edildiğini bu nedenle ilamlı takip yapılamayacağını, 83237 yevmiye nolu ihtarnamenin kredi borçlusuna ve ipotek maliklerine tebliğ edilmediğini, faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini, kefalet ve ipotek tesisi için eş muvafakati alınmadığını bu nedenle geçersiz olduğunu, aynı alacak için daha evvel takip başlatıldığı için iş bu takibin derdest olduğunu, her bir rehin borçlusunun belirli bedelle sınırlı ipotek verdiğini bu nedenle takipte gösterilen borç miktarından sorumlu olmadıklarını, haklarında ayrı ayrı takip yapılması gerektiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP
Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; hesap kat ihtarnamesinin tüm borçlulara usulüne uygun tebliğ edildiğini, hesap kat ihtarına itiraz edilmesinin ilamlı takip başlatılmasına engel olmadığını, faiz oranının taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi ile belirlendiğini bu nedenle buna ilişkin itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek şikayetin reddine ve lehlerine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; dosyaya ibraz olunan İİK’nın 68/b maddesinde sayılan nitelikteki belgeler esas alınmak suretiyle alacağın varlığı ve miktarının tespiti amacıyla bankacılık alanın uzman bilirkişiden rapor alındığı, banka tarafından ihtarname ekinde sunulan hesap ekstresi ile takipte talebinde istenen asıl alacak miktarının ihtarname ile uyumlu olduğu, ayrıca borçluya gönderilen ihtarname, hesap özetleri ile sözleşmelerin takibe konu edilmesi nedeni ile ihtardaki borç miktarının İİK madde 68/b kapsamında alacağın alacaklı tarafça belgelendirildiği, borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmasında herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, dosyaya sunulan denetime elverişli hükme esas alınabilecek nitelikteki bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre, alacaklının aşkın bir talebinin olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlular istinaf başvurusunda; bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi tarafından yalnızca icra dosyasındaki taleplerin sözleşme ile uyumlu olup olmadığı yönünde inceleme yapıldığını, ipoteğin üst sınır ipoteği olup icra emri gönderilemeyeceğini, alacaklı tarafından alacağın varlığını ispata yarar belge ibraz edilmediğini, bankanın öncelikle asıl borçluya başvurmadığını, fahiş oranda faiz talep edildiğini, yerel mahkemece hukuki itirazları yönünden inceleme yapılmadan karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; şikayete konu takip dosyasında asıl borçlu şirkete gönderilen hesap kat ihtarnamesine ilişkin tebligatın borçlunun kredi sözleşmesindeki adresine çıkarıldığı, taşındığından bahisle 22.11.2018 tarihinde bila döndüğü, dolayısıyla İİK. 68/b maddesi gereğince adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi olduğu için, ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının yerinde olmadığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, diğer borçlular ipotek maliki oldukları için hesap kat ihtarına itiraz haklarının bulunmamakla birlikte, ihtarnameye takipten önce itiraz ettikleri dikkate alındığında tebligattan haberdar oldukları, bu nedenle ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin iddiaların da önem arzetmediği, yapılan ihtaratın M.K. 887 maddesi gereğince ödeme istemi yerine geçtiği, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, ihtarname ekinde gönderilen hesap özeti ile takip miktarının uyumlu olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi borçlular temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda ileri sürdükleri hususları tekrar etmek suretiyle, istinaf gerekçelerinin eksik incelendiğini, alacaklı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığını, aile konutu olan taşınmazlara ipotek tesis edilerek satış talep edildiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK md. 68/b., 149-149/a.,150/ı.,

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK’nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, şikayetçi borçlular tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.