Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9743 E. 2022/13765 K. 22.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9743
KARAR NO : 2022/13765
KARAR TARİHİ : 22.12.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Şikayetçi …’in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre şikayetçi …’in temyiz itirazlarının REDDİNE;
2- Borçlu şirketin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Şikayetçi borçlu şirketin 14.07.2021 tarihinde yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde ihale edilmesi nedeniyle zarar unsuru gerçekleşmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun HMK’nun 353/l-b(l) maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK’nun 128/a-2. maddesine göre; “Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir.” HGK.nun 26.02.1992 gün ve 1992/70-130 sayılı kararında; “satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının, başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı” benimsenmiş, ayrıca, İİK’nun 128. maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu açıkça vurgulanmıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen nazara alınmalıdır.
Kıymet takdirine itiraz davası; İİK’nun 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Bu şikayette ilgili, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi
tarafından düzenlenen raporda, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, bu yöntem şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir.
Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin icra müdürlüğünce 10.10.2018 tarihinde yaptırıldığı, alacaklının taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerinin üstünde olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 08.08.2019 tarih ve 2018/1125 E. -2019/828 K. sayılı dosyasında şikayetin kabulüne taşınmazın değerinin 2.000.000,00 TL olarak tespitine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan 10.06.2019 tarihli raporda bilirkişiler tarafından 24.05.2019 tarihi itibari ile değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmiş olup, iki yıllık süre, mahkemece hükme esas alınan rapordaki değerleme tarihi olan 24.05.2019 tarihinden başlayacağından, satış tarihi olan 14.07.2021 günü itibariyle İİK’nun 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmiştir.
Bu durumda kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı 24.05.2019 tarihinden itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olup, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde ihale edilmiş olması re’sen gözetilen iki yıllık sürenin dikkate alınmasını ortadan kaldırmayacağından, İlk Derece Mahkemesi’nce, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nce de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlu Batusan Makine San.Ve Tic.A.Ş.’nin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2022 tarih ve 2022/1043 E. – 2022/1690 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 12.01.2022 tarih ve 2021/405 E. – 2022/25 K. sayılı karannın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.