Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9659 E. 2023/3491 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9659
KARAR NO : 2023/3491
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ilamlı icra takibinde icra memur muamelesini şikayet üzerine yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icra dairesince verilen 23.09.2020 tarihli kararın kaldırılmasına, meni müdahalenin icrasına karar verilmiştir.

Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Alacaklı; dayanak ilamın meni müdahale yönünden kesinleştiğini, ilamın ecremisil talebi yönünden bozulduğunu, ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği yönünde borçlu tarafından yapılan şikayetin de ret edildiğini ve bu kararın da Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, kararın sadece ecri misil yönünden bozulmasına rağmen müdürlüğün müdahalenin menine ilişkin hüküm fıkrasını infaz etmekten imtina ettiğini, kararın hatalı olduğunu belirterek müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Dosya üzerinden karar verildiği için cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklının Marmara Ereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin el atmanın önlenmesi ve ecri misil ilamını sunarak, elatmanın önlenmesi talepli takip başlattığı, düzenlenen icra emrinin borçluya tebliğ edildiği, İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/579-315 E. K. sayılı kararıyla karar kesinleşmediğinden bahisle takibin iptaline karar verildiği, bu kararın istinafı üzerine İstanbul BAM 20. Huluk Dairesi’nin 2019/1331 E., 2020/672 K.sayılı kararıyla dayanak ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı belirtilerek, kararın kaldırıldığı ve şikayetin reddine karar verildiği, kararın Y. 12. H.D.’nin 2020/4405 E., 2021/658 K.sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, takip dayanağı ilamın Y.8. H.D.’nin 2018/2152 E., 2018/17093 K.sayılı ilamıyla sadece ecri misil yönünden bozulduğu, meni müdahale yönünden davalının temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, bu tespitlere göre; dayanak ilamın hüküm altına alındığı meni müdahalenin icrası istenmiş olup, icrası için kesinleşmesine gerek bulunmadığının derecaatan geçerek kesinleştiği, dayanak ilamın Y.8.H.D.’nin ilamı ile sadece ecrimisil yönünden bozulduğu, meni müdahale yönünden bir bozma olmadığı, bu nedenle dairece ilamın icrası gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile icra dairesince verilen 23/09/2020 tarihli kararın kaldırılmasına, meni müdahalenin icrasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlu; alacaklı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, bu açtıkları davanın görülen davayı etkileyeceğini, dolayısıyla taşınmazın aynının çekişmeli olduğunu, anılan dosyada tapu iptal ve tescil davasının bekletici mesele yapılmasına karar verildiğini, savunma haklarının ihlal edildiğini, dava dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, oysaki dilekçede taraf olarak gösterildiğini, takip dosyasının dayanağı olan ilam ile ilgili birden fazla bağlantılı dosya bulunduğunu, ilgili dosyalar incelenmeden karar verildiğini, dayanak ilamın tamamen bozulduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesince yeni bir karar oluşturulduğunu, takibe devam edilmesinin mümkün olmadığını, İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/579-315 sayılı kararından sonra tapu iptal tescil davası açıldığını, taşınmazın aynının çekişmeli hale getirildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK 18. maddesinin yargıca açık yargılama ve duruşma hakkından ödün verme imkanı sağladığı, somut olayda mahkeme hükümden etkilenen borçluyu davayla ilgili olarak bilgilendirmemiş ise de, borçlunun bu hakkını ikinci derece mahkeme nezdinde yani istinaf mahkemesinde istinaf dilekçesi aracılığıyla kullandığı, istinaf dilekçesi ile savunma hakkını kullanmış ve gözetilmesi gerektiğini savunduğu delillerini de bildirdiği, borçlunun dikkate alınmasını istediği deliller gözetildiğinde hükmün inşasını değiştirecek deliller olmadıkları, mahkemenin 18. maddeden kaynaklı takdir hakkını usulsüz kullandığından söz edilemeyeceği, dayanak ilamla ilgili olarak mahkemece bozmaya uyulduğu ve en son 02/03/2021 tarihinde yeniden hüküm verildiği, dayanak ilamın konusu olan gayrimenkule ilişkin mülkiyet hususunun tartışmasız olduğunun bir yargı kararıyla tespit edildiği ve bu yargı kararının kesinleştiği, artık dayanak ilamdaki mülkiyet hususunun tekrar tartışmaya açılmadığı, borçlu daha sonra aynı gayrimenkulle ilgili olarak tapu iptal tescil davası açıldığını, dolayısıyla gayrimenkulün nizalı hale geldiğini savunmakta ise de, infaz makamlarının incelemeye alacağı ilam takibe konu ilam olmakla, bu yöndeki hükme yönelik istinaf talepleri kabule değer olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde icra memur muamelesini şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın 16. maddesi ve sair tüm yasal mevzuat.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.