Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9630 E. 2023/2631 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9630
KARAR NO : 2023/2631
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret/Kaldırma/Yeniden Hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki takibin iptali talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince faize itirazın kısmen kabulü ile diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar/ borçlular vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar/borçlular vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurmak suretiyle borca ve faize itirazın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar/borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar/borçlular vekili dilekçesinde; müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibinde takip dayanağı bonoların tarafına tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde adı geçen bonolardan sadece 15.11.2019 tarihli bononun vade tarihi geçtiğini, diğer bonoların muaccel olmadıklarını, borcun sebebi olarak sadece bonolar gösterildiği için bunun dışındaki herhangi bir sözleşmeye dayanılamayacağını, takip dayanağı bonoların finansal kiralama sözleşmesi kapsamında alacaklıya verildiğini, tarafların sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirip getirmediğinin yargılamayı gerektirdiğini bu sebeple alacak kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatılamayacağını, talep edilen alacağa, işlemiş faiz oranına ve miktarına itiraz ettiğini ileri sürerek borca itirazının kabulünü, takibin iptalini ve alacaklının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, takip konusu bonoların sözleşmeden doğan borcun itfası amacıyla verildiğini, sözleşmenin 28. maddesi uyarınca başlatılan takibin hukuka uygun olduğunu, kiralayan olarak sözleşme konusu malı kiracıya teslim ederek edimini yerine getirdiğini, kiracı borçlunun bono bedellerini ödemeyerek sözleşmenin feshine sebep olduğunu beyanla talebin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip konusu bonoların finansal kiralama sözleşmesi kapsamında ifa amacıyla verildiği, ödemeye ilişkin İİK’nın 169/a maddesi uyarınca delil sunulamadığı, finansal kiralama sözleşmesinde bonolara uygulanacak faiz oranına ilişkin düzenleme olmadığından %13,75 oranında talep edilen faizin hukuka aykırı olduğu, yabancı para alacağı içeren bonolar için alacaklı fiili ödeme günündeki kur üzerinden alacağın tahsilini talep ettiğinden vade tarihlerinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle İstanbul 36. İcra Müd. 2020/3431 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan borca itirazın reddine, faize itirazın kısmen kabulü ile takibe konu asıl alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar/borçlular vekili ve davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar/borçlular vekili istinaf dilekçesinde; takip konusu bonolarda vadesi gelmeyenler için takip başlatılması yönündeki itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, finansal kiralama sözleşmesindeki muacceliyete dair yapılan düzenlemenin bononun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermesi sebebiyle yok hükmünde sayılması gerektiğini, finansal kiralama sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğu için alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden kambiyo takibi başlatılamayacağını, eksik inceleme ile karar verildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; takip konusu alacağın takip tarihi itibariyle Türk Lirasına çevrilerek avans faizi talep edildiğini bu sebeple mahkemece verilen kararın faiz yönünden hatalı olduğunu beyan ederek kararın bu yönden kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip konusu bonoların finansal kiralama sözleşmesi kapsamında ödeme aracı olarak verildiği, borçlu finansal kiralama sözleşmesi kapsamında alacaklının edimlerini yerine getirmediğini ileri sürmüşse de bu iddiasını somutlaştırmadığı, finansal kiralama sözleşmesinin eki niteliğinde olan taahhütnamede takip konusu bonolara dair düzenleme yapıldığı ve taahhütname uyarınca muaccel hale gelen bonolara dayalı olarak başlatılan takibin hukuka uygun olduğu, takip talebinde alacağın Türk Lirasına çevrilmesi ve Türk Lirası üzerinden %13,75 faiz istenmesi sebebiyle asıl alacağın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden talep edilmediği bu anlamda mahkeme kararının faiz yönünden hatalı olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davalının istinaf talebinin HMK 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/171 Esas ve 2021/345 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, davacıların borca ve faize yönelik itirazlarının reddine, takipten sonra asıl alacağa yıllık %13,75 faiz oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar/ borçlular vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, finansal kiralama sözleşmesi kapsamında ifa amacıyla verilen bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatılıp başlatılamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın 168. maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyiz dilekçesi içeriğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar/borçlular vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.