Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9612 E. 2023/2975 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9612
KARAR NO : 2023/2975
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus takipte borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın borçlu şirket tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu şirket tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı borçlular dava dilekçesinde; davacı … yönünden işletilen faiz oranına ve miktarına itiraz ettiğini, alacaklıya borcunun olmamasına rağmen bu itiraza konu etmediğini, zira menfi tespit davası açacağını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takibe konu bononun vade tarihi ile takibe konulduğu tarih arasında uzunca bir zaman dilimi geçtiğini, takibe konu bononun protesto işlemine tabi tutulmadığını, bononun gerçek bir alacak verecek ilişkisine dayanmadığını, bedelsiz kalan senede dayalı suiniyetli takip yapıldığını, davacı Özak Turizm Oto Elektrik Tekstil Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden ise; kendisine ait imza üzerine sahte kaşe basıldığını, şirket tarafından lehtara verilmiş bir bono bulunmadığını, imzası üzerine basılan kaşenin sahte olduğunun çok net şekilde belli olduğunu, zira şirket kaşesinde şirket sicil numarası olduğu halde sonradan sahte olarak yapılan bonoda şirketin sicil numarasının bulunmadığını, tebligatın usul ve yasaya uygun tebliğ edilmediğini, talep edilen faizin fahiş olduğunu iddia ederek işletilen faizin ve takibin iptalini alacaklı aleyhine %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacı …’in faize itiraz ettiğini, şirketin ise faize itirazının bulunmadığını, … yönünden faiz itirazının mahkememin takdirinde olduğunu, kaşenin sahte olduğu iddiasının asılsız olduğunu, davacının ileri sürmüş olduğu iddiaların müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, senedi alacağı nedeniyle lehtardan aldığını ,müvekkilinin iyiniyetli üçüncü şahıs olduğunu beyan ederek davanın reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar kendilerine yapılan tebligatların usulsüz olduğunu belirtmişlerse de iş bu davanın süresi içinde açılmış olduğu anlaşılmakla davacıların bu yönde ileri sürmüş oldukları şikayette hukuki yarar olmadığı, davacıların bonoda düzenleyen ve avalist konumunda oldukları, protesto çekilmemiş olmasının davacılara karşı takip aşlatılmasına engel olmayacağı, takibe konu bononun zamanaşımına uğramadığı, sahte kaşe iddiasıyla ilgili ceza davası için müracaatta bulunulmadığı gibi menfi tesbit davası açılmamış olduğunun belirtilmesi karşısında davacının bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı, faize itiraza ilişkin dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, alınan rapora göre işlemiş faizin fazla olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yıllık %29 faiz ibaresinin takip talebinden ve ödeme emrinden çıkartılarak faiz oranının 3095 Sayılı Kanun’un 2/2. maddesinde öngörülen avans faiz oranı olarak düzeltilmesine, 120.388,93 TL faiz alacağı kaleminin 70.516,11 TL olarak düzeltilmesine, icra takibinin durması kararı verilmediğinden davalı alacaklının icra inkar tazminatı talebinin reddine, borçluların sair itirazlarının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu şirket istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlu şirket yetkilisi … istinaf dilekçesinde; bonoyu sadece şahsı adına verdiğini, imzasının üzerine davacı şirketin sahte kaşesi vurularak şirketin borçlu haline getirildiğini, alacaklının iyi niyetli 3. kişi olmadığını, takibin diğer borçlusu … ile ortak olduğunu iddia etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takibe dayanak senette borçlu şirket kaşesi üzerinde ve açıkta olmak üzere iki imza bulunduğu, davacının kaşenin sahte olduğu yönündeki iddiasının yargılamaya muhtaç olup genel mahkemelerde incelenmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu şirket temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu şirket yetkilisi … temyiz dilekçesinde; bonoyu sadece şahsı adına verdiğini, imzasının üzerine davacı şirketin sahte kaşesi vurularak şirketin borçlu haline getirildiğini, kaşedeki adresin yanlış olduğunu, alacaklının iyi niyetli 3. kişi olmadığını, takibin diğer borçlusu … ile ortak olduğunu, senedin bedelsiz olduğunu bildiğini iddia etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus takipte borca itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 169/a maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu şirket tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.