Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9578 E. 2023/2123 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9578
KARAR NO : 2023/2123
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak beyan edilen 24.03.2021 tarihi olarak tespitine, haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi borçlu dava dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde tarafına gönderilen ödeme emrinin usule aykırı tebliğ edildiğini, tebliğ mazbatasında “Muhattabın geçici olarak çarşıya gittiği, komşusu …’ın sözlü beyanından öğrenildi. Tebliğ evrağı ilgili muhtara teslim edildi. 2. Nolu haber kağıdı kapısına kapısına yapıştırılarak imzadan imtina eden en yakın komşusu …’a haber verildi.” şerhi bulunduğunu, 18.09.2020 tarihinde herhangi bir tebliğ memurunun gelmediğini, … isimli komşusu olmadığını, evin kapısına 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmadığını iddia ederek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, icra takibini 24.03.2021 tarihinde öğrendiğinin tespitine, … Mahallesi, 17175 Ada, 3 Parselde 1 numaralı bağımsız bölüm üzerine konulmuş haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğ mazbatası incelendiğinde posta memurunun tahkik ve tevsik etme görevini yerine getirdiğinin görüldüğünü, … isimli kişinin komşu olmadığı iddiasına ilişkin olarak muhatabın adreste bulunma sebebini bilmesi muhtemel kişilerden biri olup olmadığının tespiti için Site Yönetimine yazı yazılması ya da mahallinde kolluk araştırması yapılması gerektiğini, borçlunun haczin kaldırılması talebi olduğunu ancak … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/122 E. sayılı dosyasından açılan tasarrufun iptali davasında verilen 23.02.2021 tarihli ara karar ile … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 17175 Ada, 3 Parselde bulunan dubleks mesken üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, hacze yönelik itirazın, ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye yapılması gerektiğini iddia ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayete konu ödeme emri tebligatının 18.09.2020 tarihinde “Muhatabın geçici olarak çarşıya gittiği komşusu …’ın sözlü beyanından öğrenildi, tebliğ evrakı ilgili mah. muhtarına teslim edildi 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılarak imzadan imtina eden en yakın komşusu …’a haber verildi” şerhiyle tebliğ edildiği, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.02.2021 tarih 2021/122 Esas sayılı yazısına istinaden … İli … İlçesi … Mah. 17175 ada 3 parsel numaralı taşınmaza ihtiyati haciz konulduğu, … İlçe Emniyet Müdürlüğünün 06.05.2021 tarihli yazısında haber verilen …’ın ilgili sitede özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı belirtildiği, haber verilen …’ın güvenlik görevlisi olması, yönetmelikte sıfatı sayılan kişilerden olmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu, davalı alacaklı tarafça şikayetçinin takipten iddia ettiği tarihinden önce haberdar olduğunun ispatlanmadığı, şikayetçi her ne kadar tebliğin usulsüz olduğunu ve takip kesinleşmeden konan haczin kaldırılmasını talep etmiş ise de dosyada mevcut haczin … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.02.2021 tarih 2021/122 Esas sayılı yazısına istinaden İİK 281/2 maddesine istinaden … İli … İlçesi … Mah. 17175 ada 3 parsel numaralı taşınmaza ihtiyati haciz konulduğu bu itibarla haczin kaldırılmasının … 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilecek kararla yerine getirilebileceği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulüne, tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak beyan edilen 24.03.2021 tarihi olarak tespitine, haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı istinaf dilekçesinde; tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine uygun olarak yapıldığını, tebliğ memurunun tahkik ve tevsik etme görevini tam olarak yerine getirdiğini, tebliğ mazbatasında ”komşusu” olduğu yazılı olan … isimli kişinin yapılan araştırma neticesinde site güvenlik görevlisi olduğunun tespit edildiğini, site sakinlerinin adreste bulunmama sebebini en iyi site güvenlik görevlilerinin bildiğini, site güvenlik görevlilerinin ”komşu” sıfatını taşıyıp taşımadığı tartışılmadan, ayrıca tebligat mevzuatında yazılı kişilerin tahdidi olarak belirtilip belirtilmediği ortaya konulmadan; tebligat mevzuatında sayılan kişiler arasında güvenlik görevlilerinin yer almadığı gerekçesiyle tebligatın usulüne uygun olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Tebligat Yönetmeliği’nin 30/1. maddesine göre muhatabın, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşusu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclis üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırılarak beyanların tebliğ mazbatasına yazılıp imzalatılmasının gerektiği, güvenlik görevlisi …’ın Yönetmelikte sıfatı sayılan kişilerden olmadığı, bu nedenle tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığı, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine uygun olarak yapıldığını, tebliğ memurunun tahkik ve tevsik etme görevini tam olarak yerine getirdiğini, tebliğ mazbatasında ”komşusu” olduğu yazılı olan … isimli kişinin yapılan araştırma neticesinde site güvenlik görevlisi olduğunun tespit edildiğini, site sakinlerinin adreste bulunmama sebebini en iyi site güvenlik görevlilerinin bildiğini, site güvenlik görevlilerinin ”komşu” sıfatını taşıyıp taşımadığı tartışılmadan, ayrıca tebligat mevzuatında yazılı kişilerin tahdidi olarak belirtilip belirtilmediği ortaya konulmadan; tebligat mevzuatında sayılan kişiler arasında güvenlik görevlilerinin yer almadığı gerekçesiyle tebligatın usulüne uygun olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 16, Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesi, Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik 29 ve 30/1 maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.