Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9566 E. 2023/2777 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9566
KARAR NO : 2023/2777
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Oltu İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti, yetki itirazı ve borca itirazdan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın reddine karar verilmiştir.

Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:

I. DAVA
Borçlu vekili dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, borçlunun kapısına herhangi bir haber kağıdının yapıştırılmadığını, mahallesinde … isimli bir şahsın bulunmadığını, yetkiye itiraz ettiklerini, bononun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya herhangi bir borçlarının olmadığını ileri sürerek öğrenme tarihinin 01.10.2019 olarak düzeltilmesine, zamanaşımı nedeni ile takibin iptaline, İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; itiraz ve davanın reddini, %40’tan aşağı olmamak üzere de icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK’nın 168/5 maddesi “Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.” hükmü yer almakta olup, her ne kadar davacı borçlu tarafından tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmek sureti ile takibe itiraz edilmiş ise de davacı borçluya önce Tebligat Kanunu 10. madde uyarınca ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı ancak tebligatın iade edilmesi üzerine 7201 sayılı yasanın 21/2 maddesi uyarınca mernis şerhli tebligatın 07.08.2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmış olup sistem üzerinden yapılan kontrolde davacı borçlunun tebliğ adresinin MERNİS adresi olduğu değerlendirilmekle 07.08.2019 tarihinde yapılan tebligatın usule uygun olduğu anlaşılmış bu hali ile davacının itirazının süre yönünden reddine, davalı alacaklının icra inkar tazminatı talebi de göz önüne alınarak asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
İstinaf dilekçesinde özetle; borçlunun itirazının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, ancak itiraz dilekçesinde belirtilenler üzerine tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin beyanların dikkate alınmadığını, müvekkilinin ikametgah adresinin … olduğunu, bu nedenle yetkili İcra Müdürlüğünün Oltu İcra Müdürlüğü olmayıp … İcra Müdürlüğü olduğunu, davalı yanca takibe konulan bono üzerindeki vade tarihinin 15.06.2016 olduğunu, ancak senet 19.07.2019 tarihinde takibe konulduğunu, belirtilen zamanaşamı süresinin üç yıl olduğunu, bu nedenle takibin zamanaşımı yönünden iptali gerektiğini, zamanaşımına uğramış bonoyla ilgili olarak müvekkile örnek 10 ödeme emri gönderilmesinin kanuna aykırı olduğunu ve süresiz şikayete tabi olduğunu, İcra Müdürlüğünün kanuna aykırı olan bu işlemiyle borçlunun takibe ve borca itiraz hakkının ortadan kaldırıldığını, haksız yere icra inkar tazminatı yükletildiği nedenleri ile kararın kaldırılması, davanın kabulü, icra takibinin tedbiren durdurulması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlunun bilinen adresine gönderilen tebligatların bila tebliğ döndüğü, bunun üzerine ödeme emrinin bu kez borçlunun MERNİS adresine TK’nın 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca çıkartılan tebligatta tebligat zarfı üzerinde ”mernis adresidir ” ibaresi ile birlikte tebliğ işleminin TK’nın 21/2. maddesine göre yapılacağına dair tebligatı çıkaran mercii tarafından Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verildiği, dolayısıyla, tebliğ memurunca, şikayetçi borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin TK’nın 21/2. maddesine göre usulüne uygun olarak yapıldığı, tebliğ mazbatasında açıkça 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı belirtildiğinden aksi borçlu tarafça aynı kuvvette bir belge ile ispatlanması gerekirken borçlu tarafından soyut iddia dışında bir delil ileri sürülmediği, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre mernis adresine tebligat yapılması halinde muhatabın nerede olduğunun komşu, kapıcı, yönetici gibi kimselerden araştırılması ve şahsın adreste bulunmama nedeninin tebliğe işlenmesi geçerlilik şartı olmadığından … isimli şahsın adreste bulunup bulunmadığının araştırılmadığına yönelik davacı iddiasının da yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesinin tekrar edildiği görülmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti, yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 168,169 ve 169/a maddeler, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.