Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9506 E. 2023/2334 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9506
KARAR NO : 2023/2334
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; İİK’nın 33. maddesi uyarınca borçlunun ilamlı icra emrine yalnızca zamanaşımı, itfa veya imhal itirazında bulunabileceğini veya istinaf ve temyiz yoluna başvurulurken teminat gösterilerek icranın geri bırakılmasını isteyebileceğini, bunun dışında ilamlı icra takibinde icranın geri bırakılması veya icra işlemlerinin devam edilmesine engel olunmasının mümkün olmayacağından takibin kesinleşmesi sonrası alacaklının haciz talebinin reddine ilişkin 09.06.2021 tarihli İcra Müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 678 sayılı KHK’nın 33. maddesinin içeriğinden iktisadi bütünlük kararı verilen şirketler aleyhine takip yapılmasına engel bir durumun söz konusu olmadığı, ancak iktisadi bütünlük kararı verilmesinden sonra 2 yıl içerisinde başlatılan icra takiplerinde haciz, muhafaza altına alma ve satış talepleri yönüyle engelin bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesini tekrarlamakla mülkiyet hakkının ihlal edildiği de belirtilerek 09.06.2021 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptali gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayete konu Ticari ve İktisadi Bütünlük kararının 16.10.2020 tarihinde verildiği ve bu kararın halen devam ettiği, davacı alacaklı tarafça, davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde usule aykırılık olmadığı, 2 yıllık süre içerisinde, davalı borçlu aleyhine haciz, muhafaza, satış, vs.gibi işlemleri için taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği, bu halde İcra Müdürlüğünce, davacı alacaklının haciz talebinin reddine yönelik 09.06.2021 tarihli red kararının isabetli olduğu ve ayrıca davacı alacaklı 5411 Sayılı Kanunun 134. maddesinin, Anayasanın 35. maddesinde yer alan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini de ileri sürmüş ise de, bu madde kapsamında davacı alacaklının, alacak hakkının tamamen ortadan kalkmadığı anlaşılmakla, davacı alacaklının şikayetinin reddinin gerektiği gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili: istinaf dilekçesini tekrarlamakla mahkeme kararının kaldırılmasına şikayetin kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takip kesinleştikten sonra haciz talebinin reddedilemeyeceği iddiası ile 09.06.2021 tarihli İcra Müdürlüğü işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. İİK’nın 16’ıncı maddesi, 678 sayılı KHK’nın 33’üncü maddesi, 5411 Sayılı Kanunun 134’üncü maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.