YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9426
KARAR NO : 2023/3489
KARAR TARİHİ : 17.05.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2482 E., 2022/1621 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul … 22. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/535 E., 2021/357 K.
Taraflar arasındaki ilamlı icra takibinde şikayet üzerine yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Alacaklı; asıl alacağa takip sonrası mevduata uygulanan en yüksek faiz oranında işlemiş faiz hesaplaması ve güncel kapak hesabı yapılarak borçlu şirket vekiline bakiye muhtıra gönderilmesinin talep edildiğini, ancak icra müdürlüğünün 18.06.2020 tarihli kararı ile talebin reddedildiğini, 22.06.2020 tarihinde takip sonrası asıl alacağa işleyecek faiz oranının sehven ve netlik arz etmediği ifade edilen programdan kaynaklanan hatanın ilama dayanak olan mahkeme kararında belirtildiği üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz olarak düzeltilmesini talep ettiklerini, 22.06.2020 tarihli kararı ile talebin reddine karar verildiğini, icra programından kaynaklanan hatanın sehven olduğunun beyan edilmesine rağmen icra memurunun borçlu lehine yorum yaparak düzeltme talebini reddetmesi işleminin hatalı olduğunu, icra memurunun bu konuda yetkisinin olmadığını belirterek, icra müdürlüğünün 18.06.2020 ve 22.06.2020 tarihli şikayet konusu işlemlerinin iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takibe konu ilamda belirtilen mevduata uygulanan en yüksek faiz oranında faiz işletilmesi şeklindeki düzeltme talebinin ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Borçlu; alacaklı tarafından tanzim edilen takip talebinde açık ve net bir şekilde asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile tahsilinin talep edildiğini, bu nedenle icra müdürlüğünün usule uygun bir şekilde hesaplama yaptığını, taleple bağlılık ilkesi gereği icra müdürlüğünün başkaca bir faiz hesabı yapması bakımından bir yetkisinin bulunmadığını, takibin kesinleştiğini, dosya borcunun ödendiğini, davacının avukat olup söz konusu talebin sehven icra programında faizlerin yanlış girilebileceği şeklindeki iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, icra müdürlüğü tarafından verilen kararların usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip kesinleştiğinden işlemiş faiz miktarına yönelik olarak bir değerlendirilme yapılamaz ise de, alacaklı tarafından icra emrinde talep edilen asıl alacağa takip tarihinden sonra talep edilen % 9 faiz oranı takip tarihi itibariyle uygulanan yasal faiz oranına denk geldiğinden ve dolayısıyla takip tarihi sonrası için yasal faiz talep edildiğinin kabulü gerektiğinden takip tarihinden sonraki dönem için işleyecek faizin belirlenmesinde dönem dönem değişen oranlarda yasal faiz oranlarının esas alınması gerektiği, bu durumda 18.06.2020 ve 22.06.2020 tarihli müdürlük kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, bakiye faiz alacağının ilama dayandığını, ödeme emrinin takip sonrası işleyecek faiz oranı ilama uygun olması gerekirken yasal faiz oranında hesaplama yapıldığını, fazlaya dair hakların da saklı tutulduğunu ve bu alacaktan açıkça feragat edilmediğini, 18.06.2020 tarihinde takip sonrası asıl alacağa “mevduata uygulanan en yüksek faiz oranlarında” faiz uygulanarak kapak hesabı yapılması talepleri mevcut olduğuna göre; bakiye faiz alacağının aynı dosyada istenebileceğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklı tarafından icra emrinde talep edilen asıl alacağa takip tarihinden sonra talep edilen %9 faiz oranının takip tarihi itibariyle uygulanan yasal faiz oranına denk geldiği, takip sonrası için de yasal faiz talep edildiğinin kabulü gerektiği, BK 113/2 maddesi gereğince alacaklı ilama dayalı alacağı ile ilgili olarak, zaman aşımı süresi içinde eksik kalan faiz alacağını ayrı bir takip ile her zaman talep imkanına sahip ise de, mevcut takip içinde takip talebinde talep edilen miktarın dışına çıkılamayacağından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK 355 md. gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması nedeniyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine oy çokluğu ile karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı; şikayet ve istinaf dilekçesindeki hususları tekrarla birlikte; Bölge Adliye Mahkemesince oy çokluğu ile karar verildiğini, üyenin azlık oyunda da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nun 30. maddesinde usul ekonomisi ilkesinin hüküm altına alındığını, ilama dayalı icra takibinde eksik kalan alacak için ayrı bir takip yerine aynı dosyada bakiye alacağın talebi usul ekonomisine de daha uygun olduğunu, eksik alacağın talebinin hukuka uygun olup ayrı bir takip yapılmasına gerek bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, alacaklının, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takibe konu ilamda belirtilen mevduata uygulanan en yüksek faiz oranında faiz işletilmesi yönünde düzeltme talebinin reddine dair müdürlük kararının iptaline karar verilmesine yönelik şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nın 16. maddesi ve sair tüm yasal mevzuat.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.