Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9410 E. 2023/4235 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9410
KARAR NO : 2023/4235
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1484 E., 2022/1343 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/762 E., 2021/821 K.

Taraflar arasındaki şikayet nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen dava dosyaları yönünden şikayet taleplerinin ayrı ayrı reddine
karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleştirilen dava dosyalarının şikayetçi borçluları tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen dava dosyalarının asıl ve birleştirilen dava dosyalarının şikayetçi borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Asıl ve birleştirilen dava dosyalarının şikayetçi borçluları icra mahkemesine başvurusunda: apartman yönetimi aleyhine ilamlı takip başlatıldığı ve daha sonra takibin kat maliklerine yöneltilerek aleyhlerine icra emri gönderildiği, takibin dayanağı Ankara 34. İş Mahkemesi 2018/264 E 2020/415 K sayılı dosyasında davanın kat maliklerini temsilen… Apartmanı Yönetimi’ne karşı açıldığı ve ilamda taraf olarak “…Apartmanı Yönetimi” nin yer aldığı, takibin kat maliklerine yöneltilmesinin hatalı olduğu, gönderilen icra emrinin tüm kat malikleri borcun tamamından müşterek ve müteselsil sorumlu imiş gibi düzenlendiği, kanun gereği kat maliklerinin borçtan eşit sorumlu olduklarının belirtilmesi ve bu şekilde icra emri hazırlanması şikayeti ile 15.06.2021 tarihli icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. Gerekçe ve Sonuç
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Apartman yönetimi, kat maliklerinin kanunun verdiği ölçüde temsil etme hakkına ve zorunluluğuna sahip olduğu, ilk icra emrinde apartman yönetimine, daha sonrasında da kat maliklerine icra emri yöneltildiği, takip dayanağı ilamda da davacı… Apartmanı yönetiminin “kat maliklerini temsilen” taraf olduğu hususu yer aldığı gerekçesiyle kat malikleri aleyhine icra emri düzenlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle, şikayetlerin asıl dava ve birleşen dava dosyaları yönünden ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen dava dosyalarının şikayetçi borçlular vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleştirilen dava dosyalarının şikayetçi borçlular vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçelerinde esas değinmek istedikleri hususun icra emrinin kanuna aykırı olduğu ve iptali gerektiği, kat maliklerinin eşit sorumlu olduklarının icra emrinde yer alması gerektiğine dair hukuki dayanaklarına yer verilmediği, halen takibin devamı nedeniyle icra tehtidi altında oldukları beyanıyla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
C.1.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Alacaklının, ilamın dayanağı borçtan asıl sorumlu olan kat malikleri hakkında takip başlatmasının 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ nun 35. maddesi hükmüne uygun olduğu, borçluların kat maliklerinin sorumlu oldukları miktarın ayrıntılı olarak gösterilmediği şikayeti hakkında mahkemece inceleme ve değerlendirme yapılmamış ise de sonradan alacaklı vekili tarafından yaptırılan dosya hesabının alt kısmında her bir borçlunun sorumlu olduğu miktarın açıkça gösterildiği, bu miktarın şikayette bulunan tüm kat malikleri tarafından ödendiği, bu hususta dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin usul ekonomisine uygun düşmeyeceği ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen dava dosyalarının şikayetçi borçlular vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen dava dosyalarının şikayetçi borçlular vekili temyiz dilekçesinde; yargılamaya konu icra emrinin kesinleştirilmesi ile icrai işlemlere devam edilmesi nedeniyle alacaklı tarafın şikayeti konu işlemden menfaat elde ettiği, icra emrinin kesinleşmesi nedeniyle vekalet ücreti ile tahsil harcının tam olarak ödendiği ve hatta ilk tebligat masrafları ile yeniden gönderilen tebligat masraflarının da şikayetçi borçlulara yükletildiği, bu haliyle alacaklı tarafın yapılan işlemde kusuru bulunmamasından ya da usul ekonomisinden söz edilemeyeceği, ayrıca borçluların varlıklarına haciz konulması nedeniyle de mağdur edildikleri, kanuni indirimlerden yararlanamadıkları ve yine haksız çıkan taraf aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine de hükmedilmediği beyanı ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, takip dayanağı ilamda kat maliklerinin taraf olmadığı şikayeti ile icra emrinin iptaline yönelik şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın İİK 16. ,634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu 35. Md., ve sair ilgili mevzuat.

3. Değerlendirme
1-Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2-Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen dava dosyalarının şikayetçi borçlular vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.