Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9172 E. 2023/1884 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9172
KARAR NO : 2023/1884
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin hissedar olduğu taşınmazın davalıya ihale edildiğini, ihalenin kesinleşmesi üzerine müvekkiline tahliye emri gönderildiğini, … Noterliği’ne ait 23.11.2006 tarih ve 4094 Yevmiye numaralı sözleşme ile davalı ve diğer hissedarların, taşınmaz üzerindeki haklarını müvekkiline kiraladıklarını, İlk olarak 10 yıl süre için yapılan sözleşmenin yenilendiğini, … sağlayıcı firma ile 11.08.2017 tarihinde 5 yıllık bayilik sözleşmesi imzalandığını, ihale tarihinden önce imzalanmış ve resmi şekilde yapılmış kira sözleşmesi bulunması nedeniyle tahliye emrinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek tahliye emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı ihale alıcısı cevap dilekçesinde; davalının taşınmazın hissesine düşen bedelini aldığını, haksız olarak taşınmazı işgal ettiğini, söz konusu taşınmazdaki benzin istasyonunun bir aile işletmesi olduğunu taraflara miras yolu ile intikal ettiğini, davacıya yalnızca bu işyerini aile adına işletmek için ihtiyacı olan muvafakat belgesi ve vekaletname verildiğini, sözleşmede yazan komik sayılabilecek bedelin miktarından da ve belge metninden de anlaşılacağı üzere muvafakatname başlıklı belgenin kesinlikle kira sözleşmesi olmadığını, davacının fuzuli şagil olduğunun … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/34 E. sayılı dosyası ile kesinlik kazandığını, taşınamzın tüm takyidatlardan ari olarak müvekkiline ihale eidldiğini, şikayetçinin imzaladığı bayilik sözleşmelerine müvekkilinin muvafakatı bulunmadığını idida ederek şikayetin reddini istemişir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu davalının muvafakatini içeren 23.11.2006 tarihli noter senedinde davacıya on yıl için muvafakatname verildiği dikkate alındığında 23.11.2016 tarihinde muvafakatnamenin sona ereceği, davalının 18.05.2016 tarihli ihtarname ile davacıya vermiş olduğu muvafakanamesinin sona ereceğini bildirdiği, 16.12.2016 tarihinde davalı tarafından davacıya intifadan men ihtarı çekildiği, dosya arasına alınan davacı ile … … A.Ş. arasında yapılan bayilik sözleşmesinin 11.08.2017 tarihinde imzalandığı, diğer maliklerin mezkur sözleşmede muvafakatlerinin bulunmadığı, davaya konu tahliye talebine esas olan ortaklığın giderilmesi davasının ise 22.02.2017 tarihinde açıldığı, ortaklığın giderilmesi davasının mahiyeti itibari ile yerleşik içtihatlarda da belirtildiği üzere intifaden men sayılacağı, ortaklığın giderilmesi davası açıldıktan sonra ortaklardan biri tarafından diğer ortakların muvafakatini içermeden yapılan kira sözleşmesinin İİK 135/2 madde kapsamında belirtilen belgelerden sayılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin davalının da imzalamış olduğu noter senedinin 10 yıllık olarak verildiği ve süresinin 23.11.2016 tarihinde dolduğunu belirterek hataya düştüğünü, yapılan sözleşme bitiminde müvekkiline karşı açılan bir tahliye davası olmadığı gibi aksine davalı tarafından açılan … Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/34 Esas ve 2019/437 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğu üzere müvekkilinin kullanımı ve kiracılığının davalı tarafça da kabul edildiğini, müvekkilinden kira bedeli talep edildiğini, noter onaylı sözleşme ile müvekkilinin kiracılığının ispatlandığını, diğer hissedarların da hisselerin kiralandığını doğruladığını idida ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinin ekinde sunulan 23.11.2006 tarihli noter senedinde davacıya on yıl için muvafakatname verildiği, davalının 18.05.2016 tarihli ihtarname ile davacıya vermiş olduğu muvafakanamesinin sona ereceğini bildirdiği, 16.12.2016 tarihinde davalı tarafından davacıya intifadan men ihtarı çekildiği, dosya arasına alınan davacı ile … … A.Ş. arasında yapılan bayilik sözleşmesinin 11.08.2017 tarihinde imzalandığı, diğer maliklerin mezkur sözleşmede muvafakatlerinin bulunmadığı, davaya konu tahliye talebine esas olan ortaklığın giderilmesi davasının ise 22.02.2017 tarihinde açıldığı, ortaklığın giderilmesi davasının mahiyeti itibari ile yerleşik içtihatlarda da belirtildiği üzere intifaden men sayılacağı, ortaklığın giderilmesi davası açıldıktan sonra ortaklardan biri tarafından diğer ortakların muvafakatini içermeden yapılan kira sözleşmesinin İİK 135/2 madde kapsamında belirtilen belgelerden sayılmayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde (asıl/vekili) temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi vekili temyiz dilekçesinde; davalının da imzalamış olduğu noter senedinin 10 yıllık olarak verildiği ve süresinin 23.11.2016 tarihinde dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, sözleşme bitiminde müvekkiline karşı tahliye davası açılmadığını, davalı tarafından açılan … Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/34 Esas ve 2019/437 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğu üzere davalının, müvekkilinin kiracılığını kabul ettiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarında ortaklığın giderilmesi ilamına dayanılarak alıcıları üzerine ihalesi yapılan taşınmazın, hissedarların bir veya bir kaçının doğruladığı kira sözleşmesine dayanılarak işgal edildiği anlaşıldığı takdirde İİK 135. maddesinin üçüncü kişiler hakkındaki hükmünün uygulanması gerektiğini iddia ederek şikayetin reddini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK’nın 135 maddesi uyarınca tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 135. maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.