Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/9042 E. 2023/2723 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9042
KARAR NO : 2023/2723
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesi

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte şikayet konusu ipotekli taşınmazın harca tabi olmaksızın tescil edilmesi talebinin reddine dair 25.11.2019 tarihli icra müdürlük kararını şikayet sebebiyle yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince “İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesi değiştirilerek, karar sonucu itibarı ile doğru görüldüğünden,” istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi alacaklı vekili isteminde; şikayetçi tarafından borçlu aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip sonucu şikayete konu ipotekli taşınmazın ihale ile şikayetçi alacaklı tarafından alacağa mahsuben satın alındığı, ihalenin kesinleşmesinin ardından dosyaya sunulan talepleri ile borçlu ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 32. maddesi uyarınca akdedilen 03.10.2019 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi kapsamında taşınmazın harca tabi olmaksızın tesciline karar verilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce söz konusu talebe ilişkin olarak dosya borçlusunun … olduğu, dosya borçlusu şirket bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği belirtilerek icra müdürlüğü kararı yasal dayanaktan mahrum olup, söz konusu 25.11.2019 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Şikayet hasımsız olarak yapılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi banka vekilinin icra takip dosyasında alacağa mahsuben ihale olunan taşınmazın 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 32. maddesi uyarınca harca tabi olmaksızın banka adına tescilini talep ettiği, icra müdürlüğünce talebin reddine karar verildiği, alacaklı banka tarafından talebin reddine dair icra müdürlüğü kararının kaldırılması talep edilmiş ise de söz konusu kanunda “Bu kanun 03.06.2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6361 sayılı Kanun, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile Yatırım Ortakları hariç 6362 sayılı Kanunun 35’nci maddesine tabi kuruluşlar dışında kalan Türkiye’de Kurulu Şirketleri” tanımladığı anlaşılmakla dosya borçlusunun … isimli şahıs olduğu, dosya borçlusu şirket olmadığından söz konusu madde hükmünün uygulanmayacağı kanaatine varılmış olup ve bu yöndeki icra müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi/alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayet dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 32. maddesi kapsamında tanınan harç istisnası, finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları ve bu anlaşmalar kapsamında düzenlenen sözleşmelerde belirlenen esaslar uyarınca, taraflarca yapılacak işlemleri kapsamakta olup, takipte şikayet edenin, şikayet dilekçesi ekinde sunduğu finansal yeniden yapılandırma sözleşmesine dayanılmadığı gibi, ihale işlemi de bu kapsamda değerlendirilemeyeceğinden, icra müdürlüğünce yapılan ihale sonucunda alacağa mahsuben taşınmaz kendisine ihale edilen alacaklıdan tahsil harcı alınmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığından “İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesi değiştirilerek, karar sonucu itibarı ile doğru görüldüğü,” gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ.
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Şikayet ve istinaf başvuru itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu geçici madde 32/1. ve ikincil mevzuatta borçluların risk grubuna dâhil gerçek ve tüzel kişiler ile birlikte yapılandırılabileceği nazara alınarak borçlu ile akdedilen 03.10.2019 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi doğrultusunda,şikayetçinin alacağına mahsuben ihale olunan taşınmazın harca tabi olmaksızın tesciline karar verilmesi gerekmekte iken tüm bu hususlara itibar edilmeksizin şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, istem konusu ihtilafın çözümünde eksik inceleme neticesinde karar verildiği ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte şikayet konusu ipotekli taşınmazın harca tabi olmaksızın tescil edilmesi talebinin reddine dair 25.11.2019 tarihli icra müdürlük kararını şikayet istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 492 sayılı Harçlar Kanunu md. 28/b, md.32,

3. 2004 sayılı İİK md.15,

4. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 32. maddesi.

3. Değerlendirme
İstinaf kanun yolu incelemesinin nasıl yapılacağına ilişkin usül düzenlemesi HMK’nın 341 ila 360. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili dairesinin ilk derece mahkemesinin gerekçe hatasını nasıl gidereceği 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesinde
“Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.” şeklinde düzenlenmiş,

Ayrıca 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.

HMK’nın 359/2. maddesinde amaçlanan, özellikle infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüd uyandırmayacak şekilde oluşturulmasıdır.

Bölge Adliye Mahkemeleri İlk Derece Mahkemesinin hatasını HMK’nın 359. maddesine uygun şekilde yeniden karar vererek düzeltmek zorundadır.

Bu hüküm karşısında Bölge Adliye Mahkemelerinin düzelterek onama yada SONUCU DOĞRU ONAMA yetkisi yoktur.

Bu emredici düzenlemeler karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin kararını gerekçe hatası nedeni ile kaldırıp, uygun gerekçe ile yeniden esastan bir karar vermesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesinin kararının SONUCUNUN DOĞRU olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının sair temyiz itirazları incelenmeksizin usulden bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Yukarıda yazılı nedenlerle,

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 26.05.2022 tarih ve 2021/1011 E.- 2022/995 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Bozma nedenine göre şikayetçi/alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.