YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8993
KARAR NO : 2023/1827
KARAR TARİHİ : 20.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine, karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi borçlular icra mahkemesine başvurusında; alacaklı … Ekonomi Bankası tarafından aleyhlerine ilamsız icra takibi başlatıldığını, daha sonra dosyanın davalı … Şirketine temlik edildiğini, söz konusu borcun kullandırılan kredilerden kaynaklandığını, kredinin teminatı olarak … makinesine banka tarafından rehin şerhi konulduğunu, bu durumda İİK’nın 45.maddesi gereği rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekirken, doğrudan genel haciz yoluyla takibe geçilmesinin yasaya aykırı olduğunu beyan ederek takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, davacıların belirttikleri … makinesinin davacı şirket adına kayıtlı olduğunu, …’ün kefil olduğunu, şikayette bulunma hakkının olmadığını, İİK’nın 45.maddesinin kefiller hakkında uygulanmayacağını, davacıların söz ettiği rehin işleminin başka bir alacak için yapıldığını, genel kredi sözleşmesine konu borcun kaynağından farklı olduğunu beyan ederek şikayetin reddine karar verilmesi talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçiler aleyhine kredi alacağına dayalı icra takibi başlatıldığı, davacıların kredi alacağının rehinle temin edildiğinden bahisle İİK’nın 45. maddesi gereğince takibin iptalini istedikleri, ancak getirtilen rehin sözleşmesinde şikayete konu kredi sözleşmesine atıf yapılmadığı, davalı tarafın da rehin sözleşmesinin farklı ilişkiye dayandığını beyan ettiği, bu hususun aksinin davacılar tarafından kesin delil ile ispat edilemediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Borçlular istinaf başvurusunda; şikayet dilekçesinde ileri sürdükleri nedenleri tekrarlayarak mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe konu borcun davacı şirketin kullandığı krediden kaynaklandığı, davacıların sundukları rehin sözleşmesinde rehnin, davacı şirketin kullanacağı veya kullandığı kredilerin teminatı olarak verildiği belirtilmediği, müteselsil kefil …’ ün kendi kefaletinin teminatı olarak söz konusu rehni verdiği, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı belirtilerek istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Borçlular temyiz başvurusunda; takip konusu borcun kullandırılan kredilerden kaynaklandığını, kredinin teminatı olarak yükleyici cins … makinesine banka tarafından rehin şerhi konulduğunu, İİK’nın 45.maddesi gereği rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekirken, doğrudan genel haciz yoluyla takibe geçilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık takip konusu borç için verilmiş rehin varken, genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılamayacağı yönündeki şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nun 45. ve 16/2. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Takibe konu borcun, davacı şirketin kullandığı krediden kaynaklandığı, davacıların sundukları rehin sözleşmesinde rehnin, rehin veren …’ün kullanacağı veya kullandığı kredilerin teminatı olarak olarak verildiği, rehnin … Sögüt’ün kefili olduğu sözleşmede kefalet borcunu kapsamadığı, takibe konu borcun davacı şirketin kullandığı krediden kaynaklı olup ibra edilen rehin sözleşmesinde rehnin, davacı şirketin kullandığı veya kullanacağı kredilerin teminatı olarak verildiği belirtilmediğinden alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlular tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.