YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8862
KARAR NO : 2023/1824
KARAR TARİHİ : 20.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki, takibe dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzenine aykırılık bulunmayan İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. ŞİKAYET
Borçlu şikayet dilekçesinde; takibe dayanak ilama karşı temyiz yoluna başvurulduğunu, müdahalenin meni kararının taşınmazın aynına ilişkin olduğundan kesinleşmeden icraya konulamayacağını, alacaklının oğlu ile aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, boşanma davasında konutun dava sonuna kadar kendisine tahsis edildiğini, bu dava sonuçlanana kadar tahliyesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek takibin iptalini ve icranın geri bırakılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı vekiline usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe konu ilamın el atmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkin olduğu, mülkiyet ihtilafı söz konusu olmadığından kesinleşmeden infaz edilebilir nitelikte olduğu, Aile Mahkemesince boşanma davası sonuna kadar konutun davacıya tahsis edilmesi sebebiyle icranın geri bırakılması talep edilmişse de takibe dayanak ilamda Aile Mahkemesi kararının tartışıldığı ve bu göz önünde bulundurularak tahliye kararı verildiği, sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Borçlu istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dayanağı meni müdahale ve ecrimisil davasında gayrimenkulün aynına ilişkin bir iddia bulunmadığından ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği, Aile Mahkemesindeki boşanma davasında konutun eş ve çocuklara tahsisine karar verilmiş ise de; Asliye Hukuk Mahkemesindeki meni müdahale davasında bu husus değerlendirilerek karar verildiği, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği şikayetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK 16, 26, 27 nci madde hükümleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.