Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/8737 E. 2023/1674 K. 14.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8737
KARAR NO : 2023/1674
KARAR TARİHİ : 14.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borca itirazın reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, (borca itirazın reddi yönünden) icra takibinin durdurulmasına karar verilmediğinden davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; çekte lehtar olarak ne gerçek kişi ne de tüzel kişi isminin yer almadığını, icra takibinde alacaklı görünen …’ın lehtar sıfatının olmadığını, çekin arkasına da sonradan isim ilave edildiğini, çekte tahrifat olduğunu, takibe konu çekin kambiyo senedi vasfında olmadığını, müvekkilin borcunun olmadığını, ödeme emri incelendiğinde; çek banka İBAN numarası ve banka şubesi ismi ile ilgili herhangi ibare yer almadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde: davanın reddini talep ettiği görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının borcunun bulunmadığını İİK’nın 169/a maddesinde sayılan belgeler ile ispat edemediği, ayrıca mahkememizin dar kapsamlı inceleme yaptığı, incelenecek belgelerin tahdidi olarak İİK’nın 169. maddesinde sayıldığı anlaşıldığından borçlu ile alacaklı arasındaki asıl ilişkinin mahkememizce incelenemeyeceği, … bu iddiaların yargılamayı gerektirdiğinden genel mahkemelerde incelenebileceği anlaşıldığından borca itirazın reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesini tekrarlamakla davanın kabulü ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emrinin usulüne uygun olduğu, takibe konu çekin unsurları itibariyle tam olup süresinde bankaya ibraz edildiği, tahrifata yönelik iddianın araştırılır tarafının bulunmadığı, borcun ödendiği ya da olmadığının İİK’nın 169/a maddesindeki belgelerle kanıtlanamadığı gibi takas define konu herhangi bir belge ileri sürülmediğinden istemlerin reddine karar verilmesi gerektiği, netice olarak, istinaf istemi yerinde değil ise de İlk Derece Mahkemesince (davacı tarafından hem şikayet hem de borca itiraz edilmesi nedeniyle) davanın reddi yerine sadece borca itirazın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi yerinde olmadığından, davanın reddine, (borca itirazın reddi yönünden) icra takibi durdurulmasına karar verilmediğinden davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesini tekrarlamakla mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü ilamsız takipte borca itiraz ileri sürülerek takibin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. İİK’nın 16.maddesi, TTK’nın 686, 778, 790’ıncı maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.