YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8717
KARAR NO : 2023/1779
KARAR TARİHİ : 16.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile, taşınmazın 137.000 TL ve ek olarak satış ve paylaşma giderlerini geçmek koşuluyla satılmasına, satış sonucunda elde edilen tutardan öncelikle hâline münasip ev alması için şikayetçi borçluya verilmesine, kalan tutarın icra dosyasındaki borcun ödenmesinde kullanılmasına karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince istinaf harç ve masraflarının tamamlanması için düzenlenen muhtıra ile gerekçeli kararın 18.04.2021 tarihinde şikayetçi borçlu vekiline tebliğ edilmesine rağmen muhtırada belirtilen harcın verilen bir haftalık kesin süreden sonra 27.04.2021 tarihinde yatırıldığı, masrafların yatırılmadığı gerekçesi ile 18.03.2022 tarihli ek kararı ile HMK’nın 344. maddesi gereğince, şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk derece mahkemesinin 18.03.2022 tarihli ek kararı hakkındaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takipte, … ili, … İlçesi, 1360 Ada, 19 Parsel sayılı taşınmazının haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun birden fazla taşınmazı bulunduğunu, şikayete konu taşınmazın borçlunun haline münasip meskeni olmadığını savunarak şikayetin reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece aldırılan denetime elverişli bilirkişi raporuna göre taşınmazın haciz tarihi bakımından piyasa değerinin 137.000 TL olduğu, şikayetçi borçlunun sosyal ve ekonomik durumuna göre haline münasip evin değerinin 130.000 TL olduğu, her ne kadar iki değer arasında fahiş bir farklılık bulunmuyor ise de icra hukukunda kural olarak borçlunun tüm mal varlığıyla sorumlu olduğu, yasal istisnalar dışında tüm malların alacaklının alacağını temin etmesi gerektiğinden haczedilip satılabileceği göz önüne alındığında 7.000 TL’lik farkın davalı alacaklı bakımından alacağının tahsiline yönelik bir teminat oluşturduğu gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulü ve kısmen reddine, taşınmazın 137.000 TL ve ek olarak satış ve paylaşma giderlerini geçmek koşuluyla satılmasına, satış sonucunda elde edilen tutardan öncelikle 130.000 TL’nin hâline münasip ev alması için şikayetçi borçluya verilmesine, kalan tutarın icra dosyasındaki borcun ödenmesinde kullanılmasına karar verilmiştir.
IV. İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI
Mahkemece verilen 16.03.2021 tarihli esasa ilişkin kararın, şikayetçi borçlu vekili Av. …’a 16.03.2021 tarihinde tefhim edildiği, anılan vekil tarafından verilen, 26.03.2021 tarihli süre tutum dilekçesi ile esas kararın istinaf edildiği, istinaf talebinde bulunan şikayetçi borçlu vekiline çıkartılan, 12.04.2021 tarihli istinaf harç-masraf tamamlatılması muhtırası ve gerekçeli kararın 18.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, anılan vekil tarafından muhtırada belirtilen bir haftalık kesin süreye rağmen harçların bir haftalık kesin süreden sonra, 27.04.2021 tarihinde yatırıldığı, masrafın yatırılmadığı gerekçesiyle şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun HMK’nın 344. maddesi gereğince, yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; şikayete konu taşınmazın değeri ile haline münasip mesken değeri arasında fahiş bir fark olmadığı gibi haline münasip mesken değerinin düşük belirlendiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2.Şikayetçi borçlu ek karara ilişkin istinaf dilekçesinde; hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediğinden sürelerin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlaması gerektiğini, tebliğden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesinin verilip harçların yatırıldığını, ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek mahkemenin ek kararının kaldırılarak işin esasına girilerek istinaf taleplerinin incelenmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muhtıraya ilişkin tebligatın elektronik tebliğ yolu ile tebliğ edildiğini, sistemde 18.04.2021 tarihinde otomatik olarak okunduğunun belirtildiği, HMK’nın 344. maddesine göre düzenlenen muhtıra ile muhtıranın e-tebligatı usulüne uygun olarak hazırlanıp tebliğ edilmiş olduğundan ilk derece mahkemesinin 18.03.2022 tarihli istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararının hukuka uygun olduğu gerekçesi ile İlk derece mahkemesinin 18.03.2022 tarihli ek kararı hakkındaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi borçlu temyiz dilekçesinde; hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediğinden sürelerin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlaması gerektiğini, tebliğden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesinin verilip harçların yatırıldığını, haczedilen taşınmazın haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. ve 82/1-12. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesi ve sair yasal mevzuat
3. Değerlendirme
Borçlunun, haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı şikayetçi borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İlk Derece Mahkemesince, eksik istinaf harç ve giderinin yatırılması hususundaki muhtıranın borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu vekilinin istinaf harç ve giderini verilen kesin süre içerisinde yatırmadığı gerekçesi ile HMK’nın 344. maddesi gereğince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin ek kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, verilen karara karşı şikayetçi borçlu tarafından temyiz yoluna başvurduğu görülmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2010/19-286 Esas – 2010/330 Karar sayılı kararında bir muhtıranın geçerli olması için gereken özellikler belirtilmiştir. Buna göre;
Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödendiğinin anlaşılması halinde muhtıra gönderilerek kararı veren Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından yedi günlük kesin süre içinde harç ve giderin tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde 432. maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.
Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından “temyiz harç ve giderlerinin tamamlanması için bir haftalık kesin süre” verilmesi ve ayrıca yazılı olarak “aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu”nun bildirilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle muhtırada Hâkim veya Mahkeme Başkanı’nın sicili ve imzası bulunmalıdır. Muhtıra Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından imzalanmadan verilmişse, dolayısıyla da Hâkim tarafından usulünce düzenlenmiş muhtıra yoksa geçerli bir bildirimin yapıldığından söz etmeye de olanak yoktur.
Mahkeme Yazı İşleri Müdürü’nün veya Kalem personelinin temyiz harcı veya giderinin tamamlanması için temyiz edene süre vermesi veya tebligat zarfı üzerine ihtar/uyarı şeklinde yazılan ve Hâkim imzası taşımayan muhtıra usule aykırıdır, Mahkeme Yazı İşleri Müdürünün veya Kalem personelinin vermiş olduğu süre ya da tebligat zarfı üzerine ihtar/uyarı şeklinde yazılan ve Hâkim imzası taşımayan muhtıra üzerine temyiz harcını veya giderini ödememiş olan taraf, temyiz talebinden vazgeçmiş sayılamaz.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, muhtırada yapılması gereken işlemin ne olduğu açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmeli; bu açıdan ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanmalıdır. Örneğin, “dosyaya yatırılması” şeklindeki ifade tarafın yanılmasına neden olabileceğinden, bu ifadeyi taşıyan muhtıra geçersiz olacaktır (HGK 2014/9-1743 E. 2017/372 K.)
Somut olayda, mahkemece şikayetçi borçlu vekiline gönderilen muhtıraya eksik giderin mahkeme veznesine yatırılması yerine “dosyamıza yatırılması” gerektiği şeklinde ihtar yazıldığı ve bu nedenle gönderilen muhtıranın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Anılan sebeple, şikayetçi borçlu vekiline gönderilen muhtıra usulsüz olduğundan, muhtıra tebliğine rağmen harcın süresinde tamamlanmaması sebebi ile şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair İlk Derece Mahkemesince verilen karar ve Bölge Adliye Mahkemesince bu karara ilişkin olarak istinaf isteminin esastan reddi yönünde verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre, esasa ilişkin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.