YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8709
KARAR NO : 2023/1581
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlu şirketin borca, imzaya itirazı ile birlikte takip tarihinden önce borçlu şirketin iflasına karar verilmiş ve iflas kararının kesinleşmiş olması sebebi ile hakkında başlatılan takibin iptali istemi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, borçlu şirket hakkında başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir.
Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzenine aykırılık bulunmayan İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlu şirket şikayet dilekçesinde;borca, imzaya itirazı ile birlikte İstanbul … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/619 Esas sayılı dosyasından 28.09.2016 tarihinde saat 13:40 itibari ile şirketin iflasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, iflas tasfiye işlemlerinin İstanbul … 3. İflas Müdürlüğü’nün 2016/69 İflas dosyası ile yürütüldüğünü, icra takibinin iflas tarihinden sonra yapılmış olması nedeni ile İİK md. 193/3 üncü maddesi hükmü gereği müflis aleyhine yeni takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; yedi günlük süre geçtikten sonra şikayette bulunduğundan şikayetin usulden reddi gerektiğini, takip yasağı ihlal edilmeksizin,takibin usul ve yasaya uygun olarak başlatıldığını, takip konusu senetlerin düzenlenme tarihinin iflas erteleme davasından önceki döneme ilişkin olması nedeniyle iflas erteleme müddetinde cirolanmasında yasaya aykırılık bulunmadığını ileri sürerek şikayetin reddine, borçlu aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;takip borçlusu … Madencilik San. Dış Tic.A.Ş. hakkında, İstanbul … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/619 Esas 2016/770 Karar sayılı ve 28.09.2016 tarihli kararı ile verilen iflas kararının 25.02.2020 tarihinde kesinleştiği, takibin 06.07.2020 tarihinde başlatıldığı bu durumda İİK’nın 193. maddesi uyarınca kesinleşen iflas kararından sonra davacı şirket hakkında iflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı 193/1 fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne, borçlu şirket hakkında başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı istinaf dilekçesinde; takibin, iflas erteleme müessesine uygun olarak, takip yasağı ihlal edilmeksizin usul ve yasaya uygun olarak başlatıldığını, takip konusu senetlerin iflas erteleme başvurusundan önceki dönemde tanzim edilmiş olduğunu, bu nedenle de iflas erteleme müddetinde cirolanmasında yasaya aykırılık bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; müflis borçlu şirket hakkında iflasın tasfiyesi henüz sonuçlanmadan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılması mümkün olmadığından, mahkemece iflas kararının kesinleşmesinden sonra 06.07.2020 tarihinde başlatılan takibin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, senedin düzenleme tarihinin, emredici yasal düzenleme karşısında sonuca etkisi bulunmadığı gerekçesi ile HMK’nın 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla alacaklının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,iflas kararının kesinleşmiş olması sebebi ile borçlu şirket hakkında takip yapılamayacağı şikayetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK 364/2, 193 üncü madde hükümleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.