YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8658
KARAR NO : 2023/1613
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki imzya ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlu dava dilekçesinde; müvekkili hakkında sahte bonoya dayalı takip başlatıldığını, öncelikle imzaya itirazlarının kabul edilmesini, sonrasında ise müvekkilinin borçlu olmadığı tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, senedin teminat niteliğinde olduğunun da gerçek dışı olduğunu beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi incelemesinde senetteki imzaların davacı borçlu …’a ait olduğu hususunda kesin kanaat içerir tespit yapıldığı, davacının borca itirazının değerlendirilmesi yönünden ise hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırıldığı, her iki raporun da hüküm kurmaya elverişli, yargısal denetime açık ve hukuka uygun olduğu görüldüğü belirtilerek, imzaya ve borca itiraza ilişkin açılan davanın reddine, takip durdurulduğundan asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, asıl alacağın %10’u oranında para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Borçlu istinaf başvurusunda; imza ve yazının borçluya ait olmadığı, imzaya itiraz edilmesi üzerine yerel bilirkişiden rapor alındığı, raporun hükme esas alınabilecek yeterlilikte olmadığı, yeniden rapor alınması gerektiği, bilirkişi raporunda kesinlik bulunmadığı, borcun bulunmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece alınan bilirkişi raporunun yargı denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, kesin kanaat içerdiği, yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek bulunmadığı, borçlu tarafından borcun bulunmadığına dair Yasa’da belirtilen nitelikte belge sunulmadığı, alacaklının borcun bulunmadığını kabul etmediği, incelenen mahkeme kararı hukuka uygun olduğu ve ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Borçlu temyiz başvurusunda; İstinaf Mahkemesi kararının yerinde olmadığı; mahkemece rapora itiraz üzerine Adli Tıp Kurumundan veya yetkili diğer kurumlardan rapor alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda borca ve imzaya itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu’nun 169. ve 170. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece alınan rapor yargı denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, kesin kanaat içerdiği, borçlu tarafından borcun bulunmadığına dair yasada belirtilen nitelikte belge sunulmadığı, takip durduğundan borçlunun tazminat ve para cezası ödemesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.