YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8657
KARAR NO : 2023/1614
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlu şikayet dilekçesinde; tebligatın usulsüz olduğu, takipten 24.09.2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, davanın kabulü ile usulsüz tebligat nedeniyle tebligatın öğrenme tarihinin 24.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tebligat memuru tarafından muhatabın çarşıya gittiği … Aydın isimli şahıstan öğrenilmiş olduğunun yazıldığı, kime haber verildiğinin mazbataya yazılmadığı, tebliğ işlemin usulsüz olduğu, muhatabın bildirdiği öğrenme tarihi esas olduğu, aksi ispatlanamadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulüne; ödeme emri tebliğ tarihinin davacının bildirdiği öğrenme tarihi olan 24.09.2020 olarak düzeltilmesine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı istinaf başvurusunda; davacının takipten daha önce haberdar olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan tebligatın tebliğ evrakında haber verilen komşunun isim ve imzasının belirtilmemesi nedeniyle TK 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. ve 35. maddelerine aykırı olduğu, her ne kadar davalı tarafından davacının tebligattan daha önce haberdar olduğu ileri sürülmüş ise de, davacının daha önce tebligattan haberdar olduğunun ancak yazılı delillerle ispat edilebileceği, tanık vs. delillerle ispatının mümkün olmadığı, davalı tarafından davacının tebligattan daha önce haberdar olduğu usulünce ispat edilemediğinden, TK 32. maddesi gereğince davacı tarafından bildirilen tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesinde isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; tebligatın usulüne uygun olduğu, borçlunun takipten daha önce haberdar olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi, Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tebligatın tebliğ evrakında haber verilen komşunun isim ve imzasının belirtilmemesi nedeniyle TK 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddelerine aykırı olduğu, davalı tarafından davacının tebligattan daha önce haberdar olduğu usulünce ispat edilemediği anlaşılmakla temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.