Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/8619 E. 2023/1462 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8619
KARAR NO : 2023/1462
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki İcra Memur Muamelesini Şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın alacaklının mirasçıları tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklının mirasçıları tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde alacaklı vefat ettikten sonra vekalet ilişkisi son bulmasına ve mirasçılardan vekaletname alınmamasına rağmen alacaklı vekilinin talebi üzerine müvekkiline ait taşınmazlar üzerine ve müvekkilinin SSK İşvereni (Tüzel) hak ve alacaklarına ve SSK İşvereni (Araci) hak ve alacaklarına haciz konulduğunu iddia ederek şikayetin kabulü ile taşınmazları ve SSK İşvereni (Tüzel) hak ve alacaklarına ve SSK İşvereni (Araci) hak ve alacaklarına konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklının mirasçıları cevap dilekçesinde; Ödeme emrinin borçluya 19.11.2008 tarihinde tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, borçlunun iddialarının öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, TBK 513.maddesi 2.fıkrasında vekalet verenin menfaatinin tehlikeye düşmesi halinde vekilin görevini ifaya devam etmekle yükümlü olduğunun belirtildiğini, borçlunun icra müdürlüğünden alacaklının mirasçılarına veraset ilamı almaları için muhtıra gönderilmesini talep etmesi gerektiğini, ikame edilen dava ile alacaklının vefatını öğrenmeleri üzerine mirasçılardan vekaletname aldıklarını ve vekaletnamelerin icra dosyasına 04.09.2021 tarihinde sunulduğunu iddia ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının 31.08.2020 tarihinde vefat ettiği, alacaklı vefatı nedeniyle takip ve dava ehliyetinin ve buna bağlı olarak da vekilinin vekalet görevinin son bulduğu, vekilin, icra dosyası kapsamında, alacaklı mirasçılarının vekaletnamesini ibrazla takibe mirasçılar adına devam etmek istediğine dair bir beyanına rastlanmadığı gibi icra dosya kapsamında konulan haciz tarihleri itibariyle, mirasçıların vekaletnamesinin takip dosyasında bulunmadığı, haciz işlemlerinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklının mirasçıları istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklının mirasçılarının vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkilinin vefatının davacının açmış olduğu dava ile öğrenildiğini, borçlunun, alacaklının ölümünü öğrenmiş olmasına rağmen alacaklının yasal mirasçılarını gösteren veraset ilamının alınması için icra müdürlüğüne bildirimde bulunmadan dava ikame ettiğini, borçlunun icra müdürlüğünden mirasçıların icra dosyasını takip edip etmediklerine ilişkin mirasçılara muhtıra gönderilmesini talep etmeden açtığı davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, ikame edilen dava ile müvekkil …’ın vefat ettiğinin taraflarınca öğrenilmesi üzerine derhal yasal mirasçılarından vekaletname alınarak mirasçılık belgesi ekli şekilde icra dosyasına 04.09.2021 tarihinde sunulduğunu ve vekil edenlerin icra dosyasına alacaklı mirasçı olarak uyap kaydı ile borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulması talep edildiğini ve talep doğrultusunda hacizler konulduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etti.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vekalet görevi ölümle sona eren vekil tarafından vefat eden müvekkili adına işlem yapılmaya devam edilerek davacı borçlu adına yapılan haciz işlemlerinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklının mirasçıları temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklının mirasçılarının vekili temyiz dilekçesinde; Takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun taşınmazlarına haciz konulması için 06.07.2021 tarihinde talepte bulunduklarını, alacaklının vefatının davacının açmış olduğu dava ile öğrenildiğini, ölümle vekalet ilişkisinin sona ereceği kuralının istisnasının işin niteliğinin vekalet ilişkisinin devamını gerektirmesi durumu olduğunu, borçlunun, alacaklının ölümünü öğrenmiş olmasına rağmen alacaklının yasal mirasçılarını gösteren veraset ilamının alınması için icra müdürlüğüne bildirimde bulunmadan dava ikame ettiğini, borçlunun icra müdürlüğünden mirasçıların icra dosyasını takip edip etmediklerine ilişkin mirasçılara muhtıra gönderilmesini talep etmeden açtığı davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini ikame edilen dava ile müvekkil …’ın vefat ettiğinin taraflarınca öğrenilmesi üzerine yasal mirasçılarından vekaletname alınarak mirasçılık belgesi ekli şekilde icra dosyasına 04.09.2021 tarihinde sunulduğunu ve vekil edenlerin icra dosyasına alacaklı mirasçı olarak uyap kaydı ile borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulması talep edildiğini iddia ederek kararın bozulmasını talep etti.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacaklının vefatı nedeniyle vekalet ilişkisi sona eren vekilin talebi üzerine konulan hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 16. maddesi, 4721 sayılı TMK’nın 28. maddesi, 6098 sayılı TBK’nın 513/1. maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının mirasçıları tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.