YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8534
KARAR NO : 2023/1393
KARAR TARİHİ : 06.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte kesin mühlet içerisinde borçlu aleyhine takip yapılamayacağına ilişkin icra memur muamelesini şikayet sebebiyle yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icra dosyasından şikayetçi aleyhine başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir.
Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı banka tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi borçlu vekili isteminde; müvekkiline karşı başlatılan kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte takip tarihinden önce şikayetçi borçlu ve dava dışı diğer takip borçluları tarafından açılan konkordato talepli davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/459 E. sayılı dosyasından 02.05.2019 tarihinden itibaren başlamak üzere 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, bu süre içinde takip başlatılamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde; takip dosyasında ihtiyati haczin infazının istendiğini, ihtiyati haciz kararı verilmesine ve bunun infazına engel bir durum bulunmadığını, ihtiyati haczi tamamlayan işlemler kapsamında takip başlatıldığını ancak borçlulara ödeme emri gönderilmediğini, sadece mal varlığı sorgulaması yapıldığını ve ihtiyati haciz uygulandığını, muhafaza işlemi de yapılmadığını, ihtiyati hacizden dolayı takip başlatılmasının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/459 Esas sayılı dosyasından 10.12.2018 tarihli ara karar ile İİK’nın 287/1 ve 4. maddelerine göre 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği, 06.03.2019 tarihli celsede 3 aylık geçici süreye ek 2 aylık geçici ek süre verildiği, 02.05.2019 tarihli celsede 1 yılık kesin mühlet kararı verildiği, anılan kararda “İİK’nın 206. maddesinin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar dışında 6183 sayılı yasa ile yapılan takipler de dahil olmak üzere davacı ve davacı şirket hakkında takip yapılmasının tedbiren yasaklanmasına, evvelce başlatılmış olan takiplerin tedbiren durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasının önlenmesine” şeklinde hüküm kurulduğu, buna göre kesin mühlet kararı verildikten sonra alacaklı tarafça ihtiyati haciz ve kesin mühlet süresi içerisinde 03.10.2019 tarihinde takip yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde karşı taraf alacaklı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Takip dosyasında ihtiyati haczin infazının istendiği, ihtiyati haciz kararı verilmesine ve bunun infazına engel bir durum bulunmadığı, ihtiyati haczi tamamlayan işlemler kapsamında takip başlatıldığı ancak borçlulara ödeme emri gönderilmediği, sadece mal varlığı sorgulaması yapıldığı ve ihtiyati haciz uygulandığı, muhafaza işlemi de yapılmadığı, ihtiyati hacizden dolayı takip başlatılmasının usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçi borçlu hakkında takip talebinde bulunulduğu ancak şikayetçiye ödeme emri gönderilmediği ileri sürülmüş ise de, İİK’nın; ”kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları” başlıklı 294/1. maddesinde “Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur,” hükmünün yer aldığı anlaşılmakla şikayetçi borçlu hakkında verilen kesin mühlet kararı süresi içerisinde şikayetçi aleyhine takip başlatıldığı görülmekle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Cevap dilekçesindeki ve istinaf dilekçesindeki itiraz sebepleri tekrar edilmekle beraber şikayetçi hakkındaki konkordato kararının mahkemece kaldırıldığı, istemin konusu kalmadığından kamu düzenini ilgilendiren bu yeni durumun re’sen dikkate alınması gerektiği ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte kesin mühlet içerisinde borçlu aleyhine takip yapılamayacağına ilişkin icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. 2004 sayılı İİK’nın 294. maddesinin 1. fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup karşı taraf alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.