Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/8406 E. 2023/1444 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8406
KARAR NO : 2023/1444
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kat ihtarı tebliğinin usulsüzlüğü, limit aşımı iddiası ve faize itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kat ihtarı tebliğinin usulsüzlüğü talebinin reddi ile limit aşımı iddiası ve faize itiraz yönünden davanın kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden … ..Ltd Şti’ne gönderilen hesap kat ihtarı tebliğinin usulsüz olduğu bu nedenle ilamlı takip yapılamayacağı ,müvekkillerinden … ve … …Ltd.Şti.’i aleyhine ipotek limitinin üzerinde takip yapıldığı, ayrıca takipteki faiz oranının da sözleşmeye aykırı olduğu iddiaları ile icra emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tebligat parçasının incelenmesinde şirkete “….muhatabın … gittiğini beyan eden …’ın imzadan imtinalı sözlü beyanı gereğince tebligat mahalle muhtarına teslim edilerek 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı ve …’a haber verildi” şerhi ile tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, somut olayda kat ihtarı tebligatının tüzel kişiye yapıldığı ve bu halde tevsik zorunluluğunun olmadığı anlaşıldığından davacının kat ihtarının tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle takibin iptali talebinin reddine karar vermek gerektiği, davacı vekilinin faiz oranlarına yönelik itirazın incelenmesinde ise, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden bilirkişi raporu doğrultusunda faiz oranlarının icra emrinin düzeltilmesi suretiyle rapor doğrultusunda düzenlenmesine karar verildiği, yine davacılardan …. Ltd.Şti. ve … yönünden ipotek limitinin aşıldığından bahisle takibin iptali talebinin incelenmesinde ise, somut olayda … ve … Ltd.Şti. bakımından mevcut ipotek senetleri incelendiğinde ipotek limitlerinin … Ltd.Şti. bakımından 350.000 TL ve 340.000 TL olmak üzere toplam 490.000 TL olduğu, … bakımından ise ipotek limitinin 370.000 TL olduğu anlaşıldığı ve ipotek borçlularının ipotek limiti ile sınırlı olarak borçtan sorumlu olduğu anlaşıldığı gerekçesi ile bu borçlular bakımından ipotek limiti aşan kısım yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; hesap kat ihtarnamesinin müvekkillerden ….Ltd.Şti.’ne usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, farklı iki adrese gönderilen tebligat olduğu, mahkemece orta mahallesine çıkarılan tebligatın hükme esas alındığı, oysa ticaret sicil adresi olan … mahallesine çıkarılan tebligatın yargılamaya esas kabul edilmesi gerektiği iddiası ile asıl borçlu ve ipotek veren diğer üçüncü kişi müvekkili hakkında İİK 150/ı maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağını ileri sürerek icra emrinin her üç müvekkil yönünden iptalinin gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi şirketin “… Mah. … Cad. No: 74 Mahmudiye …” adresine gönderilen hesap kat ihtarnamesi “muhatabın adresinin kapalı olması sebebi iken en yakın komşu/kapıcı/ yönetici Şaban Dik’ten sorulmuş, muhatabın …’ya gittiğini sözlü beyan etmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat, … Mahallesi Muhtarı Hacı Emin Dönmez imzasına 23.01.2019 tarihinde teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşusu …’a haber verildi” şerhi ile 23.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi şirkete ödeme emri tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesine göre yapıldığı, hükmi şahıslar adına adı geçenin “ticaret sicilindeki adresine” gönderilen tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun Tebligat Yönetmeliğinin 30.ve 31. maddelerinde öngörülen koşulları araştırmasına gerek bulunmadığı, muhatabın adreste bulunmaması halinde bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatları niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, Yerleşik Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğu, söz konusu tebliğ işlemi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesi içeriğindeki iddialarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlamlı İcra Takibine ilişkin hesao kat ihtarı tebliğinin usulsüz olduğu ve limit aşımı iddiası ile faiz oranına itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12-13, 21/1 maddeleri

3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.