Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/8395 E. 2023/1170 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8395
KARAR NO : 2023/1170
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların borca, faize itirazı ile birlikte kambiyo şikayeti üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borca itirazın ve kambiyo şikayetinin reddine, faize itirazın kısmen kabulüne, 1.974,01-EURO faizin iptali ile faiz miktarının 6.759,32-EURO olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacıların istinaf başvurusunun yerinde olmadığından reddine, davalı alacaklının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına borçlular vekilinin sair şikayet ve borca itirazının reddine, işlemiş faize yönelik borca itirazının kısmen kabulü ile işlemiş faize ilişkin olarak 786,51 EURO’luk kısım yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Borçlular vekili dava dilekçesinde; takibe konu senet miktarlarının TL cinsinden olmasına rağmen TL ibarelerinin üzeri çizilmek suretiyle EURO yazıldığı, EURO yazılarının eli ürünü olmadığını, takibe konu senetlerin TL cinsinden olmak üzere ödendiğini, şirketin takibe konu senetlerde kaşesinin sonradan basıldığını dolayısıyla borçtan sorumluluğu olmadığını, senetlerdeki şirket kaşesinin mürekkep yaşıyla müvekkili …’un eli ürünü yazılan mürekkep yaşlarının saptanması ve karşılaştırması için Adli Tıp Kurumundan veya bu konuda ihtisas sahibi bir kolluk ihtisas dairesinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, takip öncesi faiz tutarının hatalı ve fahiş hesaplandığını, takibe konu senetlerde keşide yeri olmadığını, kambiyo vasfı bulunmadığını ileri sürerek itirazlarının kabulü ile 100.000 TL yi aşan kısmı bakımından takibin durdurulmasını, kötü niyetli alacaklının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, senetlerdeki borcun TL cinsinden olduğu ve davalı/alacaklının yabancı para cinsinden takip yaptığı sabit olduğundan şikayetlerinin kabulü ile takibin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; bonolarda keşide yerlerinin olduğunu, TL ibarelerinin EURO olarak keşideci tarafından yapıldığını, şirket kaşesinin sonradan basıldığı durumunun söz konusu olmadığını, davacı şirket yetkilisi tarafından kaşe basılıp imzaların atıldığını, işbu davaya bakmada icra mahkemelerinin dar yetkili olduğunu, genel mahkemelerde yargılama yapılması gerektiğini, borcun bulunmadığı resmi belge ile ispat edilemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; senetlerin kambiyo vasfında olduğunu, her ne kadar senetler üzerinde bulunan EURO ibarelerinin senetlere yazılmasıyla ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2020/511 Esas 2020/564 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere matbu evrak üzerinde bulunan ibarenin üstü çizilerek Euro yazılmasının tahrifat olarak değerlendirilemeyeceği, senette bulunan ilk imzanın borçlu …’un kendi adına ikinci imzanın şirket adına (aval olarak ) atıldığı ve dolayısıyla da davacı borçlu şirketin borçtan sorumlu olduğu, borçlarını ödediklerini İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelerle ispat edemedikleri, aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda faiz miktarının 6.759,32-EURO olarak düzeltilmesi gerektiği gerekçeleri ile borca itirazın ve kambiyo şikayetinin reddine, faize itirazın kısmen kabulüne, 1.974,01-EURO faizin iptali ile faiz miktarının 6.759,32-EURO olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Borçlular vekili istinaf dilekçesinde; takibe konu senet miktarlarının TL cinsinden olmasına rağmen TL ibarelerinin üzeri çizilmek suretiyle EURO cinsine çevrildiğini, EURO yazılarının eli ürünü olmadığını, takibe konu senetlerin TL cinsinden olmak üzere ödendiğini, şirketin takibe konu senetlerde kaşesinin sonradan basıldığını dolayısıyla borçtan sorumluluğu olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin doğru olmadığını, faiz oranı hususunun denetimi yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin, takibe konu senetlerin TL cinsinden olmasının rağmen TL ibarelerinin üzeri çizilmek suretiyle EURO cinsine çevrildiğine yönelik borca itirazın reddine yönelik kararının, borcun ödendiğine yönelik borca itirazın reddine yönelik kararının, senet üzerinde borçlu şirketin adının yer aldığından bahisle borca itirazın reddine dair kararının, tarafların tazminat isteminin reddine dair kararının yerinde olduğu, ancak İlk Derce Mahkemesinin senetlerin kambiyo vasfına haiz olduğu gerekçesinin kendi içinde çelişkili olduğu, davacı şirketin adının yer aldığı kaşenin bonolarda bulunduğu yer itibariyle davacı şirketin de bonoların düzenleyenlerinden biri olduğundan senetlerin kambiyo vasfında olduğu sonucuna varıldığı, üstelik işlemiş faize yönelik itiraz “borca itiraz” olduğu halde itirazın kabul edilen kısmı yönünden “takibin durdurulmasına” karar verilmesi gerekirken “takibin iptaline” dair hatalı hüküm tesis edildiği gerekçeleri ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda %3 faiz oranı ile sınırlandırma yapılarak hesaplama yapılmış ise de, bu yönde bir sınırlandırma olmadığı halde işleyecek faiz talebindeki açıklamaya hatalı bir anlam yüklenerek hesaplama yapılması yerinde görülmeyerek re’sen yapılan inceleme sonucu davacıların istinaf başvurusunun yerinde olmadığından reddine, davalı alacaklının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, borçlular vekilinin sair şikayet ve borca itirazının reddine, işlemiş faize yönelik borca itirazının kısmen kabulü ile işlemiş faize ilişkin olarak 786,51 EURO’luk kısım yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Borçlular vekili temyiz dilekçesinde; takibe konu senetlerin TL cinsinden olmasının rağmen TL ibarelerinin üzeri çizilmek suretiyle EURO cinsine çevrildiğini, EURO yazılarının eli ürünü olmadığını, takibe konu senetlerin TL cinsinden olmak üzere ödendiğini, şirketin takibe konu senetlerde kaşesinin sonradan basıldığını dolayısıyla borçtan sorumluluğu olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin doğru olmadığını, faiz oranı hususunun denetimi yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçluların takibe konu borca, faize itirazı ve kambiyo şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
İİK 364/2, 169, 170 inci madde hükümleri,
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesi

3. Değerlendirme
1. Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından borçlular vekilinin bu yöndeki isteğinin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

2.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Alacaklı vekilinin 29.11.2021 tarihli bilirkişi raporuna herhangi bir itirazının olmadığının anlaşılmasına, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90’ar TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.