YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8382
KARAR NO : 2023/1323
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki takibin iptali şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir.
Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte, takip dayanağı ilamla bedele hükmedilmiş ise de davanın muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal ve tescile ilişkin olup kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; dayanak ilam ile tazminata hükmedildiğini, bu nedenle icrası için kesinleşmesinin gerekmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe dayanak mahkeme kararının incelenmesinde, davanın alacaklı tarafından muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak açıldığı, mahkemece davaya konu arsa nitelikli taşınmaz üzerinde sonradan borçlu tarafça yapılmış 5 katlı bir binanın bulunduğu, tapu iptal ve tescil kararı verildiği takdirde hakkaniyete aykırı olacağı kanaati ile davanın bedel yönünden kabulüne karar verildiğinin anlaşıldığı, mahkemece alacağa hükmedilmiş ise de, dava temelde taşınmazın aynına taalluk ettiğinden ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; dayanak ilam ile tazminata hükmedildiğini, icrası için kesinleşmesinin gerekmediğini, borçlunun icra müdürlüğünden mehil vesikası alması nedeniyle herhangi bir mağduriyetinin oluşmadığını, aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; HMK’nın 367/2. maddesinde yer alan düzenlemeye göre kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin ilamların kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceği, takip dayanağı ilamın muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescile, bu talebin kabul edilmemesi halinde tazminata hükmedilmesi istemiyle açılan davaya ilişkin olduğu, mahkemece tapu iptal ve tescil yönünden davanın reddine, bedele ilişkin tazminat istemi yönünden ise davanın kabulüne karar verildiği, takip dayanağı ilam ile tapu iptal ve tescil istemi yönünden taşınmazın aynına ilişkin değerlendirme yapıldığı, ilamın takip tarihi itibariyle kesinleşmediği, bu durumda mevcut ilama dayalı olarak ilamlı takip başlatılamayacağı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf nedenlerini tekrarla bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takibe dayanak olan tapu iptali ve tescile ilişkin ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceği iddiasına dayalı takibin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16 ve 18. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 367/2. maddesi ve sair yasal mevzuat
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.