YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8240
KARAR NO : 2023/933
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki şikayet dolayısıyla yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; takibe konu edilen asıl alacağın ödendiğini ancak buna rağmen tekrar tahsilinin talep edildiğini, takibe konu ilamda alacağın hazine bonosu faiziyle tahsiline karar verildiğini, bileşik faize yönelik bir hüküm kurulmadığını, tarafların tacir olmadığını, talep edilen faizin ilama aykırı olarak fahiş hesaplandığını, yasaya aykırı olarak bileşik faiz talep edildiğini, asıl alacağın tamamı ve ferilerin bir kısmının 10.11.2011 tarihinde mahkemeye depo edildiğini bu nedenle bu tarihten sonra faiz talep edilemeyeceğini, hükmedilen faizin temerrüt faizi olduğunu, faize faiz talep edilemeyeceğini, alacaklının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptali ile kötüniyet tazminatına karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu edilen ilamın kesinleştiğini, dar yetkili icra mahkemesinin ilam hakkında yorum yapamayacağını, kısmi ödemelerin yasa gereği öncelikle faizden mahsup edileceğini, hazine bonosu faizi yönünden ilama uygun olarak faiz hesaplaması yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 18.05.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda denetime elverişli şekilde faiz hesabının yapıldığı, 144.000,00 TL ana para alacağına 306.230,60 TL (Stopajlı) faiz hesap edildiği, faiz ve ana para alacağı toplamının 450.230,60 TL hesap edildiği, 22.09.2014 tarihinde ödenen 174.073,20 TL’nin bu toplamdan düşülmesi ile istenebilecek ana para ve faiz miktarının 276.157,40 TL olarak hesap edildiği, diğer alacak kalemleri yönünden bir uyuşmazlığın bulunmadığı, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bilirkişilerin yetkin bilirkişiler oldukları icra takip alacaklarında 144.000,00 TL asıl alacak 12.710,00 TL ilam vekalet ücreti 8.267,41 TL işlemiş yasal faiz 2.295,66 TL yargılama gideri, 1.493,26 TL yargılama gideri, 990 TL yargıtay ilam vekalet ücreti, 513,60 TL işlemiş faiz, 729,90 TL ihtiyati haciz tutarı vekalet ücreti ve masraf alacak kalemleri yönünden takibin aynen devamı gerektiği, 1.185.069,25 TL hazine bonosunun işlemiş faizi alacak kaleminin ise hesap neticesinde bulunan faiz miktarının 306.230,60 TL olması ve 22.09.2014 tarihinde 174.073,20 TL ödeme yapılması dikkate alınarak 132.157,40 TL olarak düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2019/666 Esas sayılı İcra dosyasında 1.185.069,25 TL hazine bonosu işlemiş faizi alacağı kaleminin 132.157,40 TL net (Stopaj kesildikten sonra) hazine bonosu işlemiş faiz alacağı olarak düzeltilmesine, diğer alacak kalemlerinin aynen devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayet edilen alacaklı, takibe dayanak yapılan ilamın ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, borç olarak verilen paranın iadesinde dönem sonlarında işleyen faizin ana paraya eklenerek hazine bonosu faizi ile yapılacağı kararlaştırıldığı için sözleşme serbestisi ilkesi gereği alacaklarının 144.000 TL olarak hüküm altına alındığını, istinaf konusu edilen yerel mahkeme kararına dayanak yapılan raporu hazırlayan bilirkişilerin ehil olmadıklarını, hazine bonosu uygulamasına uygun finansal matematik tekniği doğrultusunda hesap yapmadıklarını sadece bilinen TBK faiz uygulamasını yaptıklarını, bonoların belirli bir vadenin sonunda anaparaya eklenen faizle geri ödemesinin yapılması bakımından bankadan kredi kullanımı gibi olduğunu, bononun bir çeşit emtia hükmünde olduğunu bu sebeple alım gücündeki artışı destekleyecek şekilde faiz ve anaparaya eklenerek geri ödenmekte ve yeniden hazine bonosu yapıldığını, emtia hükmüne sahip hazine bonosunun normal TBK hükümlerine göre yapılmasının hukuka ve gerçeğe aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece icra emrine konu işlemiş faiz alacağının ilama uygun şekilde istenip istenmediğinin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişiler….. tarafından düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna davalının itirazı üzerine, bilirkişilerden ek rapor alındığı, taraf vekillerinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından … … İcra Hukuk Mahkemesi aracılığı ile yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp, bilirkişiler….. tarafından düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun dosyaya sunulduğu, bu rapor doğrultusunda icra emrinin düzeltilmesine karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, hesaplama yönteminin açıkça gösterildiği, dayanak ilama uygun şekilde 144.000,00 TL asıl alacağa istenebilecek hazine bonosu faiz hesabı yapıldığı, bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya yeterli ve denetime olanaklı olduğu icra emri bilirkişi raporuna göre ilama uygun şekilde düzeltildiği, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayet edilen alacaklı, istinaf dilekçesi içeriği tekrar ederek, hazine bonosunun bankaya yatırılmış şekilde hesaplanması gerektiğini, hukuki mütalaa şeklinde sundukları hazine bonosu hesaplamasının yok sayılamayacağını, dayanak dava dosyasındaki hesaplamanın aynısının yapılması gerekirken kararın gerekçesi olan rapor ve hesaplama modelinin yok sayılamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirm
Uyuşmazlık, faizin ilama aykırı olarak yüksek talep edildiği, faize faiz talep edildiği, ödemelerin dikkate alınmadığı, iddiasına dayalı takibin ve icra emrinin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nın 16,17,18 ve ilgili maddeleri
3. Değerlendirme
Somut olayda, hukukçu ve bankacı bilirkişiler tarafından hazırlanan 16.12.2019 tarihli ilk raporda 233.036,30TL hazine bonosu işlemiş faiz tutarı olmak toplam alacak miktarının 260.036,13 TL olduğu tespit edilmiştir. Aynı bilirkişiler tarafından düzenlenen 14.12.2020 tarihli ikinci raporda ise 811.923,08 TL hazine bonosu işlemiş faiz olmak üzere toplam alacak miktarı 982.922,91TL olarak tespit edilmiştir. İki bilirkişi raporu arasında çelişkinin giderilmesi için mahkemece yeni bir heyetten rapor alınmış, 18.05.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda, yapılan ödemeler düşüldükten sonra stopaj kesintisi yapılmadığında alacak tutarının 323.814,95 TL, stopaj kesintisi yapılması halinde alacağın 303.157,23 TL olduğu belirtilmiştir.
İki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla alınan 18.05.2021 tarihli raporda daha önceki raporlar arasındaki çelişkinin nedeni ortaya konulmaksızın yeni bir hesaplama yapıldığı, mübayin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, raporlar arasında oluşan çelişkinin giderilmesine yönelik yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan hüküm kurmaya elverişli rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.