Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/8197 E. 2023/958 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8197
KARAR NO : 2023/958
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun borca, faize, yetkiye itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kısmen kabulüne ödeme emrinde talep edilen işlemiş faizin 143.315,07 USD’yi aşan kısmının iptaline karar verilmiştir.
Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına işlemiş faiz kaleminin 77.460,27 USD olarak düzeltilmesine,USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanmasına, TL alacak kalemlerine yasal faiz uygulanmasına, icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlu vekili dava dilekçesinde; senet üzerindeki yazıların farklı ellerden çıktığını, sonradan doldurmalar, eklemeler olduğunu, takip konusu senet ve alacağa ilişkin alacaklı ile aralarında herhangi bir ilişki olmadığını, … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/23 D. … sayılı ihtiyati haciz kararı vekalet ücreti ve masraf kalemleri ile sahte senetten kaynaklanan alacak tutarı için iki ayrı faiz yazıldığı ve Merkez Bankası faiz oranının birlikte talep edildiğini, bu durumun hukuka ve usule aykırı olduğunu, …’de ikamet ettiğini, senet metninde borçlu adresinin yazılı olmadığını, yetki sözleşmesi bulunmadığını … … İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, senet aslının icra kasasına alınıp alınmadığının tespiti gerektiğini ileri sürerek borca, faize yetkiye itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, alacaklı aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu senedin düzenlenme yeri ve ödeme yerinin … olduğunu, bu sebeple … mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının iddialarını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davacının takibe konu senetteki imzaya yönelik hiçbir itirazı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe konu senedin keşide yerinin … olduğu bu haliyle … İcra Dairelerinin yetkili olduğu, davacının senetteki imzaya itirazı olmadığı, senedin sonradan doldurulduğu iddiasının İİK md. 169/a’da sayılan belgelerle ispat edilemediğini, devlet bankalarında USD alacağına işlemiş en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplama yapılan 28.09.2020 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak ödeme emrinde talep edilen işlemiş faizin 143.315,07 USD’yi aşan kısmının iptaline diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Borçlu vekili istinaf dilekçesinde; senet üzerinde tahrifat olduğu iddiaları yönünden yerel mahkemenin inceleme yapmadığını, grafolojik inceleme yapılmasının şart olduğu ve mahkemenin görev alanında olduğunu, haksız fiil ile elde edilmiş bir senet olup 10.000,00 TL üzerinden düzenlenen senedin 1.000.000,00 USD olarak tahrifata uğradığı ve alacaklısı davalı olmamasına rağmen davalı alacaklı imiş gibi tahrifat yaratarak hamilinin, alacaklıyı kendisi olarak gösterdiğini, tek bir senet ile 1.000.000,00 USD alacak doğuracak bir ilişkinin varlığının mümkün olmadığını, savcılık soruşturmasının devam ettiğini, yeki itirazlarının değerlendirilmediğini yetkili yerin … … Adliyesi Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri olduğunu, faiz oranlarının ayrı ayrı belirtilmediğini vekalet ücreti alacakları, masraflar ve asıl alacağa aynı faizin işletildiğinin açıkça belirtildiğini, bu hususta bilirkişi raporunda eksik inceleme bulunduğunu, takibin hangi faiz kalemi, hangi faiz oranı ile devam edeceği, ödeme emrinin hangi faiz oranı ile düzenleneceğinin belirtilmediğini, icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin de usuli eksiklik olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun takibe konu senetteki imzaya itirazda bulunulmadığı, takip konusu senette düzenleme yerinin … olması nedeni ile düzenleme yerinin bulunduğu, … İcra Müdürlüğünün de yetkili olması nedeni ile yetki itirazı yerinde olmadığından yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, borca itirazın İİK 169. maddesinde yer alan belgeler ile ispat edilemediğinden borca itirazın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde, Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklanan yasa maddesi gereğince devlet bankalarının uyguladığı faiz oranlarına göre hesaplama yapılmadığı, Merkez Bankasına bildirilen oranlara göre hesaplama yapılmış olduğu anlaşıldığından bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli bulunmamış, İcra dosyasında aynı mahkemenin 2020/ 71 esas sayılı dosyasına ilişkin kararın bulunması nedeni ile dosya inceleme yetkisi istenerek bu dosya incelenmiş, aynı taraflar arasında, aynı icra dosyasına yönelik dayanak belgenin kasaya alınmaması nedeniyle ödeme emrinin iptaline yönelik dava nedeniyle, faiz hesabı için devlet bankalarından faiz oranları sorularak bilirkişi raporu alınmış olduğu ve bu rapor hüküm kurmaya yeterli olduğundan yeniden faiz hesabı için rapor alınmasına gerek duyulmamış, mahkemenin 2020/71 Esas sayılı dosyasında aynı icra dosyasına ilişkin dayanak belgenin kasaya alınmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptali talebinde bulunulmuş olduğu için istinaf incelemesi yapılan dosya ile derdestlik bulunmadığı kanaatiyle istinaf talebinin kısmen kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına; faize yönelik itirazın kısmen kabulüne,işlemiş faiz kaleminin 77.460,27 USD olarak düzeltilmesine, USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanmasına, TL alacak kalemlerine yasal faiz uygulanmasına, icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesindeki sebeplerin aynen tekrar edildiği görülmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, borçlunun bonoya dayalı kambiyo takibinde takibe konu borca, faize, yetkiye itirazına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK 50, 169, 170 inci madde hükümleri,
HMK 114/ ı 115 inci maddeleri, 6102 sayılı TTK’nın 777/3 üncü maddesi
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesi.
3. Değerlendirme
HMK’nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK m. 187/4’de bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus HMK m. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir.
Aynı Yasa’nın 115. maddesi uyarınca, taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği gibi, mahkemece de davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilerek, dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesince derdest olmadığı kabul edilen … 20. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/71 Esas sayılı dosyasında görülmeye başlanan borca itiraz ve şikayet dosyasında; borçlunun 30.01.2020 tarihli dava dilekçesi ile; işbu şikayete konu aynı bonoya (10.05.2017 düzenleme tarihli ve 10.05.2018 vade tarihli 1.000.000,00 USD bedelli) dayalı olarak başlatılan … 27. İcra Müdürlüğünün 2020/1352 E. sayılı aynı takip dosyası nedeniyle senet üzerindeki yazıların farklı ellerden çıktığını, sonradan doldurmalar, eklemeler olduğunu, takip konusu senet ve alacağa ilişkin herhangi bir ilişkisi olmadığını, … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/23 D. … sayılı ihtiyati haciz kararı vekalet ücreti ve masraf kalemleri ile sahte senetten kaynaklanan alacak tutarı için iki ayrı faiz yazıldığı ve Merkez Bankası faiz oranlar ile birlikte talep edildiğini, bu durumun hukuka ve usule aykırı olduğunu, …’de ikamet ettiğini, senet metninde borçlu adresinin yazılı olmadığını, yetki sözleşmesi bulunmadığını … … İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, senet aslının icra kasasına alınıp alınmadığının tespiti gerektiğini ileri sürerek borca, faize yetkiye itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, alacaklı aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ettiği,… 20. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/71 E. 2020/636 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü … 27. İcra Müdürlüğü’nün 2020/1352 Esas sayılı dosyasında mevcut 21.01.2020 tarihli ödeme emrinde talep edilen işlemiş faizin 77.460,27 USD’sini aşan kısmının iptaline, ödeme emrinin bu şekilde düzeltilmesine, diğer taleplerin reddine karar verildiği görülmüştür. Kararın borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 08.09.2021 tarihli ve 2020/2604 E. 2021/2186 K. sayılı kararı ile borca itiraz nedeniyle İlk Derece Mahkemesince İİK’nın 169/a-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapılarak yetkiye ve borca itiraz yönününden bir karar veremeyeceği gerekçesi ile duruşma açılarak davanın yeniden görülmesi için HMK’nın 353/ 1-a-6 maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 09.12.2021 tarih ve 2021/624 Esas 2021/760 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü … 27. İcra Müdürlüğünün 2020/1352 Esas sayılı dosyasında mevcut 21.01.2020 tarihli ödeme emrinde talep edilen işlemiş faizin 77.460,27 USD’sini aşan kısmının iptaline, ödeme emrinin bu şekilde düzeltilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş ve bu kararın … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2022/73 Esasına kayden istinaf incelemesinde olduğu ve derdest olduğu görülmüştür.
Bu durumda aynı talebin, aynı nedene dayalı olarak aynı borçlu tarafından huzurdaki şikayette de tekrarlandığı ve bu haliyle anılan istem yönünden derdestliğin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun borca itiraz ve şikayetlerinin HMK’nın 114/1-ı ve 115. maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.