YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8192
KARAR NO : 2023/835
KARAR TARİHİ : 14.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/25027 esas sayılı takibinin iptaline karar verilmiştir.
Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı/alacaklının istinaf talebinin HMK 353(1)-b/2 maddesi gereğince kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, takibin iptali talebinin reddine, kapak hesabına şikayetin kabulü ile, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/25027 esas sayılı dosyasındaki 22.10.2020 tarihli kapak hesabının iptaline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ilam kesinleşmeden ilamda bildirilen 80.000 TL manevi tazminat alacağının tahsili için girişilen İstanbul 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/25027 esas sayılı takip dosyasının bu nedenle iptaline karar verilmesi, ayrıca alacaklı tarafından ilam bölünmek suretiyle ilamda bildirilen maddi tazminat alacağının İstanbul 2. İcra müdürlüğü’nün 2017/10694 esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulmasının dürüstlük kuralına aykırı sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği, sonra başlatılan ikinci takip olan İstanbul 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/25027 esas sayılı takip dosyasının iptaline karar verilmesi, aksi halde bu dosyadan hatalı şekilde yapılan 22.10.2020 tarihli kapak hesabının iptali ile güncel dosya borcunun hesaplanmasını şikayet yoluyla talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalının cevap dilekçesinde; ilamın kesinleştiğini, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını beyanla; davanın reddine, davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağı belirtildiği, kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması olduğu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağı, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatması yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymayacağından şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği, tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı ayrı takip başlatılması yukarıda yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine de aykırılık teşkil edeceğinden şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; öncelikle davanın hak düşürücü 7 günlük süreden sonra açıldığını, bu hususta İlk Derece Mahkemesi tarafından hiçbir inceleme yapılmadığını, somut olayda takiplerin ayrı yapılması sebebinin haklı bir nedene dayanmakta olduğunu, bu hususun dosyada tanzim edilen bilirkişi raporunun 8. sayfası c bendinde de açıklandığını, dolayısıyla davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını beyanla kararın kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uygulamada ilamın bölünemeyeceği ilama bağlı alacakların aynı takip dosyası üzerinden tahsili gerektiği, aksi halin sebepsiz zenginleşmeye sebep vereceği, ilk derece mahkemesi tarafından bu ilkeye göre ancak somut olaya ilişkin gerekçe yazılmadığı, oysa takiplerin aynı tarihte başlamadığı, ilamda bildirilen boşanma ve diğer alacak kalemleri için mahkeme tarafından ayrı ayrı kesinleşme şerhleri verildiği, kesinleşme şerhlerinde yanılgıya düşüldüğü, alacaklı tarafından alacak kalemlerinin kesinleşmesi gözetildiği, ilk takibe 29.03.2017 tarihinde girişilirken, sonraki iptali istenen takibe 28.07.2017 tarihinde girişildiği, nihayet maddi tazminata ilişkin ilk takibin şikayet tarihi 02.11.2020 tarihinden üç gün sonra 05.11.2020 tarihinde infazen kapatıldığı, ancak infaza sebebiyet veren tahsilatların şikayet tarihinden önce olduğu, dolayısıyla dosyanın infaz olduğunun şikayetçi vekili tarafından denetlenebileceği, bu durumda elde sadece manevi tazminat alacağına yönelik iptali istenen İstanbul 2 İcra Müdürlüğü’nün 2017/25027 Esas sayılı dosyasının kaldığı, takibin iptali taleplerinin yerinde olmadığı gibi tarafların bunda hukuki yararı da bulunmadığı, ancak 22.10.2020 tarihli kapak hesabının denetlemediği, ilk kalemde kesinleşen miktara nasıl ulaşıldığının açık olmadığı, o halde davalı alacaklının istinaf talebinin kısmen kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve takibin iptali taleplerinin reddine, 22.10.2020 tarihli kapak hesabının iptaline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; ilam kesinleşmemesine rağmen kesinleşme şerhi talep eden, kesinleşme şerhini aldıktan sonra aynı ilama dayalı olarak ikinci bir takip yapan davalı/alacaklının kusurlu olduğu , kesinleşme şerhinin mahkemece hatalı verilmesi davalı/alacaklının diğer işlemlerini kusursuz hale getirmediği, takibin, TMK’nın 2.maddesine aykırılık teşkil ettiği, emsal içtihatlarda da değinildiği üzere bir bütün olan ilama dayalı olarak ayrı ayrı takip başlatılması dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi karşı taraf nezdinde sebepsiz zenginleşme oluşturduğu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aynı, tek ilama dayalı farklı alacak kalemlerinin tahsili için iki ayrı takip yapıldığı, ilamın bölünerek takibe konulamayacağı iddiası ileri sürülerek ikinci takibin iptali ile iptal edilmemesi halinde 22.10.2020 tarihli kapak hesabının iptali talepli şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. İİK’nın 16. madde
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.