YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8167
KARAR NO : 2023/781
KARAR TARİHİ : 09.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması yargılamasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Alacaklı; borçlunun “alacaklıya takipte belirtildiği gibi herhangi bir faturadan veya başka bir sebebe dayalı olarak hiçbir borcu bulunmadığını, takip dayanağı faturaların tebliğ edilmediğini, tebliğ edilmeyen takip dayanakları ile ilgili sair itiraz hakkının saklı olduğunu” ileri sürerek takibe, borca, asıl alacağa, faize, faiz tür ve oranına ve tüm ferilere itiraz etmesi ile durdurulan takibe yönelik olarak;
borçlu şirket ile arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, 17.09.2018 tarihinde borçlu/davalı şirketin mutabakat formunun altına imza ve kaşesini atıp göndererek mutabakata varmak istediğini, kendilerinin de mutabakatın altına 17.09.2018 tarih ve 82.074,53 Euro olarak doldurup imza ve kaşe atılarak borçlu şirkete gönderdiğini, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacak bedellerinin ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, imzaya açıkça itiraz edilmediğinden dayanak belgenin imzası ikrar edilmiş senet hükmünde olduğunu beyanla borçlunun itirazının kaldırılarak takibin devamına ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Borçlu; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, dayanak belgenin İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelerden olmadığını, ödeme emri ekinde tebliğ edilmeyen takip dayanağının suretinin dava dilekçesi ekinde taraflarına tebliğ edildiğini, mutabakat formunda yer alan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, sunulan mutabakat formunun geçerli bir mutabakat niteliğini taşımadığını, davalıya hiçbir borcu da olmadığını beyanla davanın reddine karar verilerek alacaklının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gerek icra takip dosyası kapsamından gerekse de mahkemece yazılan müzekkereye icra müdürlüğünce verilen cevaptan, davacı alacaklının icra takip dosyasına, davalı borçlu tarafından imzalanarak verildiğini ileri sürdüğü mutabakat formunu sunmadığı, bu durumda; davacı alacaklının, alacağını İİK’nın 68/1 maddesinde düzenlenen, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayandırmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı; takibe dayanak belge olarak mutabakat belgesi de dosyaya sunularak icra takibi başlatıldığını, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın Uyap sistemi üzerinden gönderilerek kayıt edildiğini, her ne kadar mahkemece gerekçeli kararda mutabakat belgesinin olmadığı belirtilmiş ise de, dosya incelendiğinde içerisinde mutabakat belgesinin tespit edildiğini, dayanak belgedeki imzaya açıkça itiraz edilmediğinden imzası ikrar edilmiş borç niteliği taşıdığını beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dosyasında alacaklının takibine dayanak teşkil eden belgenin İİK’nın 68. maddesinde sayılı belgelerden olmadığı, mahkemece davacının itirazın kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak vermiş olduğu kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı; talep ve istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK’nın 68. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılmış itirazın kesin olarak kaldırılması talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nın 68 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.