Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/8127 E. 2023/1398 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8127
KARAR NO : 2023/1398
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, İİK’nın 169/a-6 maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20’si oranında tazminatın davacı borçludan alınarak davalı alacaklıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile icra takibinin davacı borçlu yönünden İİK’nın 170/a. maddesi gereğince iptaline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle ve ayrıca davalı alacaklı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; takibe konu 750.000,00 Türk Lirası bedelli çek ile takip başlatıldığını, söz konusu çekle ilgili olarak icra takibi yapılmamasına ilişkin olarak … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/706 esas sayılı dosyasında 13.03.2019 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, takibe konu çekin karşı ilgili tarafa teminat olarak verildiğini, borca ilişkin olarak daha önce teminat mektubunun nakde çevrilmesinden dolayı çekin bedelsiz kaldığını, takibe konu çekteki borca itiraz ettiklerini belirterek talebin kabulüne ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/706 esas sayılı dosyasının davacısının dava dışı Eyyup Kavas olduğunu, mahkemece verilen tedbir kararının dava dışı Eyyup Kavas adına verilmesi nedeniyle davacıyı bağlamadığını, verilen tedbir kararının da kaldırıldığını, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin “teminat” hususunun düzenlendiği maddesine göre takibe konu çekin teminat kapsamında olmadığını, kambiyo senedinin teminat amaçlı olduğu iddiasının ancak bu hususun sözleşmeye bağlanması ile mümkün olacağını, takip konusu çekte, çekin teminat çeki olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığı gibi, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde de takip konusu çeke atıfta bulunulmadığını belirterek açılan davanın reddi ile davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/320 Esas – 2019/328 Karar sayılı 31.05.2019 karar tarihli ilamında itirazın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı borçlu vekili süresinde istinaf başvurusunda bulunmuş olup … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/2595 Esas – 2020/1915 Karar sayılı 25.11.2020 karar tarihli ilamında; takip konusu çek aslının icra müdürlüğünden veya muhatap bankadan getirtilerek çek üzerinde davacı vekilince iddia edildiği şekilde teminat yönlü herhangi bir ibare bulunup bulunmadığı kontrol edilmeden hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ilgili husus incelenerek yeniden hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir.

İstinaf mahkemesinin ortadan kaldırma ve geri gönderme kararından sonra yeniden yapılan yargılamada;
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/706 esas sayılı dosyasında, dosyanın tarafının davacı borçlu olmadığı görülmekle bu dosyada verilen tedbir kararının davacı borçlu aleyhine icra takibi yapılmasını engellemeyeceği, bu nedenle icra takibinin başlatılmasında usul ve yasaya aykırılık olmadığı, davacı borçlu tarafından dosya kapsamına sunulan teminat senedi iddiasına yönelik ispat aracı olan çek fotokopisinin üzerindeki iddiaların davalı alacaklı tarafından kabul edilmediği ve asıl olan çek aslı olduğundan mahkemece belge üzerindeki imzanın aidiyetinin araştırılmadığı, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde takibe konu çekin teminat olarak verildiğine dair açık atıf olmadığı, davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma ilamından sonraki yargılama aşamasında sunulan ihtarnamenin delil gösterme süresi içinde gösterilmediği ve davalı alacaklı tarafça bu delile muvafakat gösterilmediği, bu aşamada başkaca delil ileri sürülemeyeceğinden sunulan ihtarnamenin delil olarak kabul edilmediği belirtilerek takibe konu çekin teminat olarak verildiği ve borcun ödendiği İİK’nın 169/a maddesi uyarınca ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine, yargılama aşamasında takibin tedbiren durdurulmasına karar verildiğinden davacı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı tarafın takip konusu çeki kira sözleşmesinin teminatı olarak aldığını çek sureti üzerine yazdığı “02.03.2015 tarihli kira sözleşmesine teminata mahsuben elden aldım.” ibaresi ile açıkça ikrar ettiği, davalının bu belgeye karşı herhangi bir imza inkârında bulunmadığı, bahse konu belgenin aslının … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2021/235 esas sayılı dosyası içerisine mevcut olduğu ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, bahse konu belge altındaki imzayı ayrıca ve açıkça inkâr etmediği, davacı vekilinin alacaklı şirketçe taraflarına Beyoğlu 10. Noterliğinin 01.02.2019 tarihli ve 2102 yevmiye sayılı ile gönderilen ihtarnamede, “… Kira bedeli teminatı olarak verdiğiniz 14.03.2019 tarihli 750.000,00 Türk lirası Vakıfbank’a ait çekin tahsili için bankaya ibraz edeceğimizi…” şeklinde beyanda bulunduklarının anlaşıldığı görülmekle takip konusu çekin kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi unsurunu taşımadığından senedin çek niteliğinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile icra takibinin davacı borçlu yönünden İİK’nın 170/a. maddesi gereğince iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur ve davalı alacaklı vekili temyiz isteminde ve ayrıca katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde özetle; tarafları lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

2. Davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin istinaf mahkemesi kararının taraflarına tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde olduğu görülmüştür fakat temyiz harç ve masraflarının tamamlatılması yönündeki muhtıranın tarafa tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süreden sonra tamamlatıldığı görülmüştür.

3. Davalı alacaklı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; takip konusu çek aslında, çekin arkasında ya da çeke ekli bir belgede, çekin “teminat çeki” olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığı gibi bahsi geçen kira sözleşmesinde de takip konusu çeke atıfta bulunulmadığı, icra mahkemesi dar yetkili mahkeme olup şekli incelemeyle senet metninden anlaşılan nedenlerle bağlı olarak karar vermesi gerektiği ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte takibe konu senedin teminat senedi olduğuna dair iddiaya yönelik borca itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776. maddesinin 1. fıkrasının b bedi ve TTK’nın 777. maddesi,
3. 2004 sayılı İİK md.170/a

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. İstinaf aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında dikkate alınamayacağına, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu vekili tarafından ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Taraflar yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90’ar TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.