Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/7990 E. 2023/1201 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7990
KARAR NO : 2023/1201
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayet sebebiyle yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi üçüncü kişi şirket tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulüne, … Batı İcra Müdürlüğünün 2015/27078 Esas sayılı dosyasında birinci haciz ihbarnamesinde yer alan 256.483,93 TL miktarı aşan haciz miktarları – alacak kalemleri yönünden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi üçüncü kişi şirket vekili isteminde; müvekkiline gönderilen 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin bila dönmesi üzerine tebliğ işleminin TK’nın 35. maddesine göre yapıldığını, müvekkilinin borçlu olarak kaydedildiğini, ihbarnamelerden işbu davanın açıldığı tarih itibariyle haberdar olduklarını, İcra İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 42/2. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesinde haczin hangi miktar için yapıldığının yazılması, Yönetmeliğin 43. ve 44. maddeleri uyarınca ise ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde de aynı bilgilerin yer alması gerektiğini, ancak icra dosyasında hazırlanmış iki farklı 89/1 haciz ihbarnamesi bulunduğunu, iki ayrı ihbarnamedeki alacak kısımlarının birbiri ile uyuşmadığını, farklı şekilde düzenlenen ihbarnamelerden hangisinin müvekkiline TK’nın 35. maddesine göre tebliğ edildiğinin dosyadan tespit edilemediğini, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinde yazılı olan alacak tutarı ile 89/1 haciz ihbarnamesinde yazılı olan tutarların uyuşmadığını, ihbarnamelerin usul ve yasaya aykırı şekilde düzenlendiğini belirterek 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, müvekkilinin borçlu sıfatının silinmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Karşı taraf alacaklı vekili cevap dilekçesinde; haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların şikayetçi tarafa usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edildiğini, haciz ihbarnamelerinin neye ilişkin olduğunun açıkça ortada olduğunu belirterek şikayetin reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haciz ihbarnamelerinin 01.02.2020, 18.02.2020, 05.03.2020 tarihlerinde tebliğ edildiği, istemin ise ihbarnamelerden haberdar olduktan yaklaşık 5 ay sonra 22.07.2020 tarihinde yapıldığı görülmekle süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi üçüncü kişi şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya aykırı düzenlenmesinden kaynaklanan şikayetin süreye tabi olmadığı, şikayet eden şirketin haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya aykırı düzenlenmesine itiraz hakkı bulunduğu, İcra Müdürlüğünün yazı cevaplarından haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmediğinin ispat edildiği, 89/1 haciz ihbarnamesinde 256.483,93 TL olarak belirtilen alacak miktarının 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinde 260.830,87 TL olarak gösterildiği, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerindeki alacak miktarının dosya kapak hesabına göre düzenlendiği, taraflarına gönderilen haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi üçüncü kişinin İcra Mahkemesine başvurusu, yasanın emredici kurallarına aykırılıktan kaynaklanan şikayet niteliğinde olup; bu şikayet “bir hakkın yerine getirilmemesi” ile ilgili olduğundan, İİK’nın 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi olmadığı, İİK’nın 89/1 haciz ihbarnamesinde 256.483,93 TL olarak belirtilen alacak miktarının 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinde 260.830,87 TL olarak gösterildiği, mahkemece birinci haciz ihbarnamesini aşan haciz miktarları (alacak kalemleri) yönünden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulüne, … Batı İcra Müdürlüğünün 2015/27078 Esas sayılı dosyasında birinci haciz ihbarnamesinde yer alan 256.483,93 TL miktarı aşan haciz miktarları-alacak kalemleri yönünden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Şikayetçi üçüncü kişi şirket vekilinin temyiz başvuru dilekçesinde; taraflarına gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak düzenlenmemiş olup tamamen iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

2.Karşı taraf alacaklı vekilinin temyiz başvuru dilekçesinde; birinci haciz ihbarnamesinin şikayetçi üçüncü kişi şirkete değil de asıl borçlu şirkete tebliğ edildiği görülmekle işbu tebliğin usulsüz olduğu, 03.12.2019 tarihli, 19.12.2019 tarihli ve 24.12.2019 tarihli birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi talepli işlemlere istinaden haciz ihbarnamelerinin içeriğinin icra dairesi tarafından yanlış hazırlanmış olduğu ve yapılan incelemede sadece 03.12.2019 tarihli, 19.12.2019 tarihli ve 24.12.2019 tarihli işlemlerin incelendiği, 08.01.2020 tarihli, 21.01.2020 tarihli, 11.02.2020 tarihli ve 27.02.2020 tarihli taleplere istinaden hazırlanan Birinci haciz ihbarnamesi, ikinci haciz ihbarnamesi, üçüncü haciz ihbarnamesi İcra İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 42/2., 43. ve 44. maddeleri gereğince hazırlanmış olup üçüncü şahıs şirkete tebliğ edildiği, istinaf mahkemesi tarafından bu işlemlerin dikkate alınmadığı ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kanunun öngördüğü şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmeyen haciz ihbarnamelerinin iptaline yönelik şikayet istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, …

2., 2004 sayılı İİK md. 89,

3. İİK md. 14, İİK Yönetmeliği’nin 42., 43. ve 44. maddeleri,

4., İİK md.16/2,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi üçüncü kişi şirket vekili ve karşı taraf alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

A. Alacaklının Temyiz İtirazlarının İncelenmesinde;
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuna paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 18.03.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu’na eklenen geçici 7. maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.

20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ek madde 1/2. fıkrasına göre, 363 ve 364 üncü maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.

2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28.02.2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01/01/2020 tarihinden itibaren yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası’na, 01.01.2021 tarihinden itibaren yetmiş sekiz bin altı yüz otuz Türk Lirası’na, 01.01.2022 tarihinden itibaren de yüz yedi bin doksan Türk Lirası’na çıkarılmıştır.

Temyize konu miktar 4.346,94 TL’dir.

Somut olayda, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan İlk Derece Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.

5311 sayılı Kanunla değişik İİK’nın 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca şikayetçi üçüncü şahıs vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde alacaklıya iadesine,

B. Şikayetçi Üçüncü Kişinin Temyiz İtirazlarının İncelenmesine Gelince;
Şikayetçi 3. kişi şirket vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.