Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/7864 E. 2023/428 K. 24.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7864
KARAR NO : 2023/428
KARAR TARİHİ : 24.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki yetki itirazı ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, Büyükçekmece İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, takibe konu senedin … tarafından müvekkiline zorla imzalatıldığını, borca ve fer’ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını, davacının iddiasının genel mahkemelerde incelenmesi gerektiğini, borca itirazını ispata yönelik delil sunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın süresinde açıldığı, takibe konu bonoda düzenleme yerinin İstanbul olduğu, bu nedenle yetki itirazının reddi gerektiği, davacının borca itirazını ispata yönelik olarak İİK’nın 169/a maddesinde belirtilen belgelerden birini sunmadığı, senedin zorla ve tehditle imzalatıldığı yönündeki iddiaların dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği, takipte talep edilen fer’ilerde fazlalık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, senet zorla imzalatıldığından müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, mahkemenin gerekçeli kararında icra mahkemesinin dar yetkili mahkeme olduğunu belirterek hiçbir araştırma yapmaya gerek görmeden davayı reddetmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, borcun varsa kaynağının ortaya konulmasına yönelik bir araştırma içine girmesi gerekirken, hiçbir araştırma yapılmadığını, ceza soruşturması sonucu beklenmeden karar verildiği iddiası ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra mahkemesi önüne gelen itiraz ve şikayetleri İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, icra mahkemesinin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımayacağı, bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında genel mahkemelerde açılan menfi tespit davası, savcılık soruşturması veya ceza davası bekletici mesele yapılmayacağı, kaldı ki davacı tarafından davanın sonucuna etki edecek bir ikrarın veya ifadenin savcılık dosyasında bulunduğu iddia edilmediği gibi dairece resen inceleme talep edilerek ilgili soruşturma dosyası incelendiği, her ne kadar Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 03.11.2020 gün, 2020/5881 esas sayılı değişik iş kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara itirazın kabulü ile soruşturmanın genişletilmesine kesin olarak karar verilmiş ise de, soruşturma dosyası içerisinde dava dosyasına etki edecek yazılı delil, ifade, ikrar vs delillere rastlanılmadığının anlaşıldığı, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde görülmediği, takibe dayanak yapılan bonoda düzenleme yerinin İstanbul olduğu anlaşıldığından, düzenleme yerinin bulunduğu icra müdürlüğü takipte yetkili olduğundan, yetki itirazının reddine yönelik kararın usul ve yasaya uygun olduğu, yine davacı tarafından borca itiraz nedeni olarak senedin zorla imzalatıldığı iddiasına dayanıldığı, senedin zorla imzalatıldığı iddiasının genel mahkemelerde yargılamayı gerektirmesi ve davacının borca itirazlarını ispata yönelik İİK’nın 169/a maddesindeki belgelerden birini sunmamış olması nedeniyle Mahkemece borca itirazının da reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen yapılan inceleme sonucunda mahkemenin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte yetkiye ve borca itiraza ilişkindir

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’ nın 169/a maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.