Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/7747 E. 2023/1286 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7747
KARAR NO : 2023/1286
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; takip konusu senetteki imza ve yazıların borçlu eli ürünü olmadığını, alacaklıya herhangi bir borçlarının olmadığını ileri sürerek imzaya ve borcun tamamına itiraz ederek takibin borçlu yönünden durdurulmasına, alacaklının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata ve para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacı borçlu davaya konu kambiyo senedini müvekkilinin huzurunda imzaladığını, yapılan Adli Tıp Kurumu incelemesi ile gerçeğin ortaya çıkacağını ileri sürerek itirazın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınmaya ve denetime elverişli nitelikteki 21.02.2020 tarihli bilirkişi raporundan, takibe konu bonoda bulunan imza ile mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırma sonucunda, kaligrafik ve itiyadi diğer hususiyetler yönünden takibe konu bonolardaki imzaların şikayetçi elinden çıkmadığı anlaşıldığından imza itirazının kabulüne, takibin borçlu yönünden durdurulmasına, asıl alacağın %20’si oranındaki tazminatın alacaklıdan alınarak borçluya verilmesine ve asıl alacağın %10’u oranında para cezasının alacaklından alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Yerel Mahkemece eksik inceleme ile savunma haklarının kısıtlanarak karar verildiğini, imzaların bizzat borçlu tarafından alacaklının huzurunda atıldığını, …’ın dava dilekçesinde evraklarda bulunan imzalar ile takip dayanağı senet metninde yer alan imzanın birbirlerine benzemediğini ileri sürdüğünü, bu hususun maddi hakikati yansıtmadığını, müvekkilinin, davacı tarafın sonradan inkar yoluna girdiği imzaları atarken yanında bulunduğunu, yazılı ve duruşmada sözlü olarak müvekkili …’ün huzurdaki dosyanın son durumuna göre beyanının alınıp bu doğrultuda davacının inkar ettiği imzasının Adli Tıp Kurumunda bir heyet huzurunda incelenmesini talep ettiklerini, mahkemece bu taleplerinin göz ardı edildiğini, miktarı günün şartlarına göre bir kişiyi fakirleştirebilecek nitelikte olan dava konusu senedi, yalnızca tek bir kişinin bilirkişi sıfatı ile incelemesinin yeterli olmadığını, somut olaydaki incelemenin bir şahıs tarafından değil, heyet huzurunda ve ihtisas sahibi kurum tarafından yapılması gerektiğini, dosyanın Adli Tıp Kurumu’nda heyet huzurunda incelenmesine yönelik taleplerinin görmezden gelinmesi, bu talebin neden kabul edilmediğine yönelik gerekçe verilmemesi gibi hususlar dikkate alındığında müvekkilinin savunma hakkının açıkça kısıtlandığını, İlk Derece Mahkemesince hak ihlaline sebebiyet verecek nitelikteki eksik inceleme yapıldığını belirterek, istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 21.02.2020 tarihli bilirkişi raporunun yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere paralel metod ve usule uygun olduğu tespit edilmiş; rapora göre takip konusu bonoda davacıya atfen atılı bulunan imzanın eli ürünü olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde kesin olarak tespit edildiği raporun, Adli Tıp Kurumunundan alınmış ve ya heyetçe düzenlenmiş olması yerleşik yargı içtihatlarına göre Mahkemece alınan rapora üstünlük sağlamayacağı, ispat yükü kendisinde bulunan davalı tarafından bildirilen ve incelenmesi gereken başkaca delil de bulunmadığı, borçlunun imzasının borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden, İİK’nın 170/4. maddesi uyarınca davalının asıl alacağın %10’u oranında para cezasına, %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığından, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesinde geçen sebeplerin aynen tekrar edildiği görülmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, imzaya ve borca itiraza ilişkindir.

2. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.