Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/2874 E. 2023/3381 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2874
KARAR NO : 2023/3381
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : Ticareti usulüne aykırı terk etmek
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Müştekinin 11.03.2015 havale tarihli dilekçesi ile; müştekinin alacaklı olduğu Bakırköy 17. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5422 Esas sayılı dosyasında borçlu Akbaş Tekstil Konf. Paz. Tic. Ltd. Şti. aleyhine yürütülen icra takibinin kesinleştiğini, borçlu hakkında yapılan icra takibi neticesinde haciz işlemlerine başlandığını, borçlu şirketin İstanbul Ticaret Sicili kayıtlarında faaliyet adresi olarak görünen adresinde haciz işlemleri yapıldığını, haciz işlemleri sırasında haciz mahallinin borçlu şirketin faaliyet adresi olarak görünmesine rağmen borçlu şirketin haciz mahallinden taşındığının anlaşıldığını, şirketin adresinin depo olarak kullanıldığını, borçlu şirketin kaçtığının tespit edildiğini, adresten keyfi şekilde ayrıldığını, şirket yetkilisi olarak Recep Yılmaz’ın bu durumdan sorumlu olduğunu, alacaklının borçlu şirketin keyfi

hareketlerinden dolayı zarara uğradığını belirterek, bu yükümlülüğe uymayan sanık hakkında ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ( 2004 sayılı Kanun) 337/a ncı maddesi gereğince cezalandırılması için dava açılmıştır.
2.Bakırköy 4. İcra Ceza Mahkemesinin, 17.11.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında unsurları oluşmayan suçtan beraatine, karar verilmiştir.
3.Bakırköy 4. İcra Ceza Mahkemesinin, 17.11.2015 tarihli kararının müşteki vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14.05.2019 tarihli ve 2019/2524 Esas, 2019/8238 Karar sayılı kararı ile “…Borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesinden re’sen terk işlemi yapılıp yapılmadığı sorularak şikayet tarihini de kapsar şekilde en son verilen beyanname örnekleri celp edilerek sonucuna göre hukuki durumun takdiri yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4.Bakırköy 4. İcra Ceza Mahkemesinin, 05.10.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında unsurları oluşmayan suçtan beraatine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Müşteki vekilinin temyiz istemi, süre tutum dilekçesiyle yapılmış olup, gerekçeli karar tebliğine rağmen gerekçeli temyiz dilekçesi sunulmamıştır.

III. GEREKÇE
1.Sanığın yargılama konusu eylemi için, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ( 2004 sayılı Kanun) 337/a ıncı maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen ve durduran bir nedenin de olmadığı, suç tarihi olan 02.03.2015 tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar sanık hakkında zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 02.03.2023 tarihinde inceleme sırasında gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bakırköy 4. İcra Ceza Mahkemesinin, 05.10.2021 tarihli ve 2019/352 Esas, 2021/286 Karar sayılı kararına yönelik müşteki vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki davanın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle,

Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.05.2023 tarihinde karar verildi.