Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/2400 E. 2022/5240 K. 26.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2400
KARAR NO : 2022/5240
KARAR TARİHİ : 26.04.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde, borçluların asıl dava ve birleşen davada iki adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, İlk Derece Mahkemesince istemin reddine ve ihale bedellerinin %10’u oranında para cezasına hükmedildiği, borçlular tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 128/a-3. maddesinde; “Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez” hükmüne yer verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.1992 tarih ve 1992/4-70 E. – 1992/130 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, İİK’nun 128. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen nazara alınmalıdır.
Kıymet takdirine itiraz davası İİK’nun 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tesbitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Bu şikayette ilgili, müdürlükçe yapılan değer tesbitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmuştur. Mahkemece yapılacak … icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin kıymet takdiri tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir.
Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 13/06/2018 tarihinde yapıldığı, borçluların kıymet takdirine itiraz etmeleri üzerine mahkemece itiraz değerlendirilerek rapor düzenlettirildiği, mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişiler tarafından hangi tarih itibari ile değerleme yapılmış olduğunun açıkça belirtilmediği görülmektedir.
Buna göre, iki yıllık süre 7 numaralı taşınmaz yönünden icra müdürlüğü değerleme tarihi olan 13/06/2018 tarihinden, 596 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden aynı şekilde icra müdürlüğü değerleme tarihi olan 28/05/2018 tarihinden başlayacağından, satış tarihi olan 28/07/2020 günü itibariyle İİK’nun 128/a maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmiştir.
O halde, İİK’nun 128/a-2. maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinde yer alan durma hükümlerine tabi olmadığı ve bu hususun kamu düzeni nedeniyle re’sen gözetilmesi gerektiği de nazara alınarak asıl ve birleşen davada şikayetlerin kabulüyle ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ : Borçluların temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 24/12/2021 tarih ve 2021/1472 E. – 2021/2812 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, … 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 05/03/2021 tarih ve 2020/264 E. – 2021/140 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.