Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/13816 E. 2023/1526 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13816
KARAR NO : 2023/1526
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı/alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28/02/2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01/01/2020 tarihinden itibaren yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası’na, 01/01/2021 tarihinden itibaren yetmiş sekiz bin altı yüz otuz Türk Lirası’na, 01/01/2022 tarihinden itibaren yüz yedi bin doksan Türk Lirası’na, 01/01/2023 tarihinden itibaren de iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz Türk Lirası’na çıkarılmıştır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca alacaklının temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),
2-Davalı/borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı 3. Kişi dava dilekçesinde özetle: davalının … Mah. 428. Cad. No:41 …/… adresinde faaliyet gösteren 365 AVM’de bulunan 1B07 Nolu alanda kiracı olduğunu, davalının kira sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı hakkında kira alacağı, yan giderler ve işlemiş faizin tahsili ve tahliye istemiyle … 11. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14836 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız yere itiraz edildiğini belirterek itirazın kaldırılmasına, icra inkar tazminatına ve tahliyeye karar verilmesini talep etmiş olup; mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının takipte 124.524,97 TL asıl alacak ve 17.876,27 TL işlemiş faize yönelik itirazın kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 124.524,97 TL asıl alacağın %20’si oranında
tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı kiracının tahliyesine karar verildiği, tarafların ilk derece mahkemesi kararını istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
1-İİK’nın 269/2. maddesinde; “… Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır” hükmüne yer verilmiştir.
2-HGK’nun 22.06.2016 tarih 2014/6-1170 E. 2016/840 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere borçlunun kira ilişkisine (akde) açıkça karşı çıkmaması halinde takiple dayanılan kira akdi kesinleşmiş sayılır. (HGK 2017/(6) 8 – 2438 E. – 2021/1424 K.)
3-İİK’nın 269/b maddesinde ise; “Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı, noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini isteyebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda icra takibi “Migros Ticaret A.Ş. adına Tepe Emlak Yatırım İnş. ve Tic. A.Ş.” tarafından başlatılmış, borçlu Arma Elektrik Ev Aletleri Tic. Ltd. Şti. … 11. İcra Müdürlüğüne (yetkili icra müdürlüğü) süresinde verdiği itiraz dilekçesinde “Müvekkil şirketle takip alacaklısı arasında akdi ilişki bulunmamaktadır, takibe bu yönüyle itiraz ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu hali ile borçlu, takip alacaklısının iddia ettiği kira ilişkisini (akdini) açıkça inkar etmiştir. Takipte takip alacaklısı kendisi ile yapılmış bir sözleşmeye de dayanmadığından ayrıca madde kapsamında yer verilen sözleşmedeki imzaya itiraz koşuluda aranmaz.
Bu durumda icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye istenebilmesi için takip alacaklısının İİK 269/b maddesinde belirtildiği üzere noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş bir sözleşmeye dayanması gerekir. Bunun dışında ibraz edilen vekaletname, devir belgesi vs. belgelerle, kiralayan sıfatının varlığının ispatlanması, kira alacağının varlığının ve miktarının tespiti genel mahkemede yargılamayı gerektirir. İcra mahkemesince itirazın kaldırılması tahliye talebinin reddi gerekirken kabulü şeklinde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 19.10.2022 tarih 2021/219 E. 2022/2389 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve … 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 14.07.2020 tarih 2019/286 E. 2020/638 K. Sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararının bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.