YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13797
KARAR NO : 2023/1679
KARAR TARİHİ : 14.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ihalenin feshi şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine, para cezasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebin kabulüne İlk Derece Mahkemesi ilamının ortadan kaldırılmasına, ihalenin feshine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; sair sebeplerle birlikte, icra emri, kıymet takdiri raporu ve satış ilanın tebliğinin usulsüz olduğu, taşınmazın gerçek değerinin çok altında belirlendiği, kıymet takdirine itiraz davasında yeniden kıymet takdiri talep edildiği ancak icra müdürlüğü taleplerinin süreden reddedildiği ileri sürülerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ihalenin usul ve yasaya uygun olduğunu davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kıymet takdirine itiraz değerlendirilerek mahkememizce 10.05.2022 tarihinde keşif yapılarak bilirkişi raporuna göre taşınmazın değerinin 2.504.384,00 TL olarak belirlendiği kıymet takdiri raporunun tebliğ işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı, kıymet takdirinin usule uygun olarak kesinleştiği ve 2 yıllık süre dolmadığı, İİK’nın 134/8. maddesi gereği ihale bedeli muhammen bedelden yüksek olduğundan zarar unsuru gerçekleşmediği, davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan reddine, para cezasına yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı/borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesini tekrarla İlk Derece Mahkeme kararın kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kıymet takdir raporunun borçluya tebliği sırasında tebligatın borçlunun tanınmadığından bahisle 11.02.2020 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine kıymet takdir raporunun borçluya TK’nın 35. mad. göre 03.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak Ticaret Siciline kayıtlı faal şirketler yönünden “tanınmıyor” ibaresinin usulsüz olduğu, dolayısıyla bu tebligat üzerine çıkarılan 35 tebligatının da usulüne uygun sayılamayacağı, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ilk kararın dairemizce kaldırılmasından sonra yapılan keşifte taşınmaz değerinin icra müdürlüğünce alınan bilirkişi rapor tarihine göre ihale bedelinin de üzerinde olduğu, o halde bu durumda kıymet takdirinin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı gerekçesiyle istinaf talebin kabulüne İlk Derece Mahkemesi ilamının ortadan kaldırılmasına, ihalenin feshine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı tarafın kararı istinafında, TK’nın 35. maddesine göre yapılan tebligatın geçersiz olduğu ileri sürülmediği, mahkemece bu konuda değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, kıymet takdiri ve satış ilanı tebliğinin TK’nın 35. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği, kıymet takdirinin kesnleştiği kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyen davacı, kıymet takdirine itiraz nedenlerini öne sürerek ihalenin feshini isteyemeyeceği, şikayetçi tarafından usulünce kıymet taktirine itiraz edilmediği durumlarda “zarar unsuru” gerçekleşmemiş olduğundan ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmayan davacının isteminin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, usul ve yasaya aykırı yapılan ihalenin feshi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. İİK 134 üncü ve devamı madde hükümleri, 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa’nın 27. maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.