Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/13705 E. 2023/4033 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13705
KARAR NO : 2023/4033
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 8. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması davasından dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun 124.947,34-TL alacak açısından itirazının kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 124.947,34-TL nin %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve reddedilen 602,15-TL asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından borçlunun bu yöndeki isteğinin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
I. DAVA
Alacaklı icra mahkemesine başvurusunda; borçlu kiracı ile aralarında 01.09.2015 başlangıç tarihli kira akdi ve 12.03.2019 tarihli kira sözleşmesine ek protokol olduğu, anılan kira sözleşmesine aykırı olarak toplam 125.549,49 TL nin kiracı tarafından ödenmediği, işbu nedenle kiracıya ait mallar üzerinde hapis hakkı kullanılarak tutanak tutulduğu, yasal süresinde borçlu aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı ve borçlu tarafından itirazda bulunulduğu, halbuki borçlu şirketin icra takibine konu faturalar kendisine tebliğ edilmesine rağmen sekiz gün içinde herhangi bir itirazda bulunmadığı, TTK 21/2. Maddesinin açık olduğu, davalının faize de itirazlarının haksız olduğunu beyanla davanın kabulü ile borçlunun itirazının kesin kaldırılmasına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Borçlu cevap dilekçesinde; anılan kira sözleşmesine dair 02.06.2020 tarihinde alacaklı şirkete ait kayıtlı elektronik posta adresi olan “[email protected]” adresine gönderdikleri ihtarname ile İçişleri Bakanlığının 21.03.2020 tarihli genelgesi sebebi ile borçlu şirketin faaliyet gösterdiği sektör itibarı ile idari otorite tarafından pek çok koruyucu önlem alındığı, bu nedenle şirketin faaliyetlerini eskisi gibi sürdüremeyeceği, 6098 Sayılı Kanunun ifa imkansızlığı başlıklı 136. Maddesinde belirtilen koşulların borçlu yönünden gerçekleşmiş olduğu, şirketin kapalı olduğu dönemlere ilişkin düzenlenen veya düzenlenecek olan kira ve ortak gider faturalarını hiçbir şekilde kabul etmedikleri, bu dönemlere ilişkin fatura düzenlenmemesini talep ettikleri ve ödeme yapılması halinde ihtirazi kayıtla ödeneceğinin belirtildiği, sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasının yasal zorunluluk olduğu, bu kapsamda 31.12.2020 tarihine kadar asgari kira bedeli ve ortak gider ödeme yükümlülüklerinin ortadan kaldırılmasının ve sözleşmede belirlenmiş olan ciro kirası üzerinden kira bedeli ödenmesinin kabul edilmesini, aksi halde sözleşmenin 07.06.2020 tarihi itibarı ile sona ereceğinin ihtaren bildirildiği, karşılıklı yazışmalar sonrası işbu tarihten sonra doğacak olan herhangi bir borçtan sorumlu olunmadığının bildirildiği, dolayısı ile 07.06.2020 tarihinden geçerli olmak üzere kira sözleşmesinin feshedildiği beyanları ile davanın reddi ile alacaklının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda takip tarih itibarıyla talep edilebilecek alacak miktarının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, 13.04.202/ tarihli raporda davalı borçlunun itirazı kapsamıyla kira akdine, kiracılık sıfatına ve takip talebindeki kira ve gider bilgilerine ve miktarına itiraz edilmediği, talep konusu olan asıl alacak ve ferilerine itiraz edildiği, kira akdi gereği aylık kira parası, pazarlama fonu, ortak giderler ve elektrik giderlerinin tahakkuk edeceği sabit olup bu kalemlerin ödendiğine ilişkin davalı kiracı tarafından ödeme belgesi sunulmadığı, takip talebi ekinde sunulan aylık tahakkuk miktarlarını gösteren fatura tutarları bakımından borçlu tarafın takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde açık bir itiraza rastlanmadığından fatura tutarları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre takip tarihi itibarıyla toplam 124.947,34 TL alacak talep edilebileceği şeklinde görüş bildirildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlu istinaf başvurusunda; cevap dilekçesini tekrarla bilirkişi tarafından takip talebinin ekinde bulunduğu belirtilen hiçbir fatura ya da belgenin borçluya tebliğ edilmediği, bu nedenle dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile öncelikle borçlu şirkete ait ticari defter ve kayıtlar ile borçlunun banka kayıtlarının incelenerek yeniden rapor hazırlanması gerektiği, işletmenin kapalı kaldığı dönem ve fesihten sonraki dönem için düzenlenecek faturalara peşinen itiraz edildiği, bilirkişi tarafından hukuki değerlendirmelerde bulunulduğu, hiçbir borçlarının olmadığı beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe konu edilen alacakların 24.06.2020 olan talep tarihi itibarı ile kiralayanın hapis hakkı kapsamında olduğu dolayısı ile borçlu kiracının takibe hapis hakkı yönünden yaptığı itirazın yasal dayanağı bulunmadığı, borçlu tarafından takibe yapılan itirazlarda takibin konusu kira sözleşmesine, kiracı ve kiralayan sıfatlarına itiraz edilmediği ve bu hususlar yönünden takibin kesinleştiği, yine borçlu tarafından takibe yapılan itirazlarda takibe konu kira ve yan gider alacaklarına ilişkin faturalara itiraz edildiğinin iddia edilmediği, yargılama aşamasında cevap dilekçesi ile faturaların itiraza uğradığının belirtildiği, bu durumda yargılama aşamasında ileri sürülen bu iddianın takibe itirazların genişletilmesi niteliğinde olduğu, ayrıca yapılan yargılamada borçlu tarafından cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile taraflar arasındaki kira akdinin 07.06.2020 tarihi itibarı ile sona erdiği beyan edilmiş ise de, anahtar teslimine ilişkin veya sözleşmenin sona erdiğine dair karşılıklı bir mutabakat belgesinin sunulmadığı, borçlu yanca sunulduğu beyan olunan teminat mektubunun paraya çevrilme tarihinin takip ve istinafa konu dava tarihinden sonra 02.12.2020 tarihli olduğu, bu hususun da ancak icra müdürlüğünce yapılacak infaz işleminde dikkate alınabileceği, öte yandan borçlu tarafından 9.381,00 Euro bedelli teminat mektubunun nakde çevrilerek borca mahsubuna ilişkin alacaklı şirketin elektronik posta adresine gönderildiği ifade edilen ihtarnamenin de 24.07.2020 tarihli olduğu ve takip ile takibe itiraz tarihlerinden sonrasına ait olduğu görülmekle sonuç olarak ilk derece mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu temyiz başvurusunda; taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 07.06.2020 tarihi itibari ile sona erdiği, şikayete konu faturaların tamamına itiraz edildiği, bilirkişinin gereğince inceleme ve araştırma yapmadığı, takip talebinin ekinde bulunduğu belirtilen hiçbir fatura ya da belgenin borçluya tebliğ edilmediği beyanları ile sair dilekçelerini tekrarla mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık itirazın kaldırılması talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu’ nun 147. Md. Ve 68/1 maddesi, TBK 336. Md., TBK 341/1. Md., İİK. 269. Md. İle sair ilgili yasal mevzuat

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.