Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/13670 E. 2023/5660 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13670
KARAR NO : 2023/5660
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1- Davalı alacaklının birleşen dosya yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28.02.2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01.01.2020 tarihinden itibaren yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası’na, 01.01.2021 tarihinden itibaren yetmiş sekiz bin altı yüz otuz Türk Lirası’na, 01.01.2022 tarihinden itibaren de yüz yedi bin doksan Türk Lirası’na, 01.01.2023 tarihinden itibaren de iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz Türk Lirası’na çıkarılmıştır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değer 65.000 TL olup yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
5311 sayılı Kanunla değişik İİK’nın 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),
2- Davalı alacaklının asıl dosya yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine taşınır teslimi için ilamlı takip yapıldığını, takibin dayanağı olan … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/857 E. 2017/6 K. sayılı ilamında … model … marka 3.20i … Efficient Dynamics tipi aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedildiğini, … Ticaret Odası tarafından araç değerinin 262.524,25 TL olduğunun bildirildiğini, bu fiyatın yüksek olduğunu, 2018 model aracın anahtar teslim fiyatının 255.725,00 TL olduğunu, Ticaret Odasının bildirdiği araç değerine faiz işletilerek dosya borcunun hesap edildiğini ve 30/05/2018 tarihinde müvekkiline muhtıra gönderilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ayıplı araç teslim edilmeden araç bedeline faiz işletilemeyeceğini belirterek araç değerinin tespitine, 30.05.2018 tarihli muhtıranın ve aynı tarihli kapak hesabının iptaline karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece

mahkemesince, şikayetin kısmen kabulüne, aracın misli değerinin 262.524,25 TL olduğunun tespitine, muhtıranın son paragrafının “…iş bu muhtıranın tarafınıza tebliğinden itibaren 7 gün içinde 296.277,27TL’yi icra dairemize başvurarak ödemeniz, ödemediğiniz takdirde cebri icra işlemlerine başlanacağı tebliğ ve ihtar olunur.” şeklinde düzeltilmesine, 57.546,84 TL faizin kapak hesabından çıkartılarak bakiye borç miktarının 296.27,27 TL olduğunun tespitine,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, takibin dayanağı olan ilamda, taraflara karşılıklı edim yüklendiğinden, ayıplı aracın teslim edildiği tarih olan 03.10.2018 tarihinden önce, ticaret odasının bildirdiği değer esas alınarak icra müdürlüğünce kapak hesabı yapılması ve borçluya ödeme muhtırası gönderilmesi doğru olmadığından 30.05.2018 muhtıranın iptaline karar verilmesi gerekirken icra mahkemesince 30.05.2018 tarihli muhtıranın düzeltilmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve aracın misli değerinine yönelik şikayetin reddine, 30.05.2018 tarihli muhtıranın iptaline karar verilmesi talebine yönelik şikayetin kabulüne ve anılan muhtıranın iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
İstinaf incelemesi yapan Hukuk Dairesi talep ile bağlı olup, istinaf edenin aleyhine hüküm oluşturması mümkün değildir.
İstinaf yada temyiz kanun yolunda “…kamu düzenine aykırılık…” müsessesi, istinaf yada temyiz sebebi yapılmayan hallerde kanun yoluna başvuranın lehine kullanılabilecek bir müessese olup, kanun yoluna başvuranın aleyhine kullanılamaz.
Aleyhine hüküm kurulan tarafın hüküm aleyhine kanun yoluna başvurmaması halinde diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşur.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, sadece davalı alacaklı tarafından hüküm istinaf edilmesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince, muhtıranın tamamının iptaline karar verildiği görülmüş olup bu hali ile kararın alacaklı aleyhine ağırlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda istinaf eden davalı alacaklının daha aleyhine sonuç doğuracak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklının istinaf sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2022 tarih ve 2022/2225 E. – 2022/2619 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığna, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.