Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/13502 E. 2023/2371 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13502
KARAR NO : 2023/2371
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : İlk Derece Mahkemesi Hükmü Kaldırılarak Yeniden Hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki İİK’nın 24. maddesi kapsamında değer tespitine ilişkin şikayetten dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlu vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şiakyetçi borçlu vekili dilekçesinde; davaya konu traktörün ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verildiğini, Ankara Ticaret odası tarafından New Holland TT554WD marka 2011 model traktörün fiyatının 133.000,00 TL olarak tespit edildiğini, bu değerin dava dışı 2020 model bir traktörün değeri olduğunu ve fahiş bir miktarda olduğunu, Ankara Ticaret Odası tarafından yapılan değer tayin yazısının taraflarına tebliğ edilmediğini, değere nasıl ulaşıldığının tayin yazısında açıklanmadığını, yapılan değer tespitinin çok yüksek ve yanlış olduğunu belirterek, yeniden kıymet takdiri yapılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; takibin 1 sene evvel başlatıldığını ve bu süreçte taraflarına hiçbir ödeme yapılmadığını, 2011 model kabinsiz traktörün değerinin 2020 model kabinli traktöre ait bedelden yüksek belirlendiğine dair iddianın dayanaktan yoksun olduğunu ve ancak ilamın yerine getirilmesini geciktirici nitelikte olduğunu, 2011 model bir traktöre ait bedelin tespiti esnasında aynı araca ait 2020 model değerinin esas alınması dışında bir yol bulunmadığını, ATO tarafından belirlenen değerler kabul edilmeksizin bilirkişi marifeti ile bir değer belirlenmesinin mevzuata ve içtihatlara aykırı olacağını, dava konusu 2011 model traktör ile aynı traktörün 2020 modeli arasındaki donanım farklılıklarının (Davacı iddiası olan 143.289 TL – ATO tarafından belirlenen 133.000 TL) 10.289 TL’den daha fazla olduğunun kabul edilebilmesi adına hiçbir kanıt sunulmadığını, davacının kabulü gerektiği yönünde beyanda bulunduğu aracın değerinin 148.305 TL’ye çıktığını ve ödeme yapılmadıkça da fiyatın artmaya devam ettiğini belirterek şikayetin reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 15.02.2021 tarihli raporda 2011 model aracın değerinin 88.033,00 TL olarak tespit edildiği gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulüne, araç değerinin 88.033,00 TL olarak tespitine, haciz tarihi (aracın aynen teslimi için verilen 7 günlük sürenin sona erdiği tarih) itibariyle belirlenen değerin 88.033,00 TL olduğu gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulüne, araç değerinin 88.033,00 TL olarak tespitine, takipte bu değerin esas alınmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu vekili ve davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayetleri tamamen kabul edilmesine rağmen, kararın hüküm kısmında şikayetin “kısmen” kabul edildiğinin belirtilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ilamın kendi içinde çelişki barındırdırdığını, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesi gerektiği halde yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayetçi yan icra emrinin tebliğinden sonra aracın ayıpsız mislinin elde olmadığının bildirildiği ilk tarihteki araç değerinin esas alınması gerektiğini savunmuş ve yerel mahkemece de bu yönde karar verilmiş olsa da kararın hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu, ilke gereği mahkemenin adil davranma, haktan yana olma, haksızları alt etme zorunluluğunun olduğu izahtan vareste olduğunu, araç değerinin tespiti için aracının misli ile iadesinin yapılamayacağının bildirildiği tarih olan Haziran 2018 alındığı durumda araç bedelinin ödeme tarihindeki sıfır rayicinin bedeli olmaması nedeniyle müvekkilinin hak kaybına uğradığını, kararın yerine getirileceği döneminde ülkenin genel ekonomik durumu, enflasyon oranı, altın ve döviz fiyatları ile ikinci el araç piyasasının öngörülemeyen yükselişinin göz ardı edildiğini, yerel mahkemece hükme gerekçe gösterilen kanun maddesi dava konusu uyuşmazlığı çözer nitelikte olmadığını, davaya konu icra takibinde kayden veya fiilen herhangi bir haciz yapılmadığını, buna karşın davacının misli ile iadenin yapılamayacağını bildirdiği tarihinin esas alınmasının yerel mahkemenin takdir yetkisini aşar nitelikte açık kanun maddesini davacı lehine, müvekkilin zararını göz önüne almadan yorumladığını ortaya koyduğunu, yerel mahkemenin bedel tespitinde hangi tarihin esas alınacağı hususunu tartışmadan karar verdiğini, Yargıtay kararında aracın bedelinin “haciz tarihindeki (icra dosyasındaki değer belirleme tarihindeki) değerin” esas alınması gerektiğini belirtildiğini, mahkemenin taraflar arasında 2015 yılında kurulan taşınır satış sözleşmesinin genel hükümlere göre hala ayakta olduğunu ve tarafların sözleşme ile bağlılığının devam ettiğini göz ardı ettiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporunun yerinde olduğu, bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından, davacı tarafın şikayet dikkate alınarak aracın yeni değerin belirlendiği halde şikayetin kabulü yerine kısmen kabul kararı verilmiş olması ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiği halde davacı üzerinde bırakılmış olması yerinde görülmediğinden şikayetçinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, şikayete konu traktörün değerinin 88.033,00 TL olarak tespitine, takipte bu değerin esas alınmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıdan alınarak şikayetçiye verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesinin tekrar edildiği görülmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK’nın 24. maddesi kapsamında değer tespitine ilişkin şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 24 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2 inci fıkrası göndermesiyle 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.