Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/13486 E. 2023/1166 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13486
KARAR NO : 2023/1166
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tahliye davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, borçlu kiracının kiralanandan İİK 269/a maddesine göre temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmiştir.

Kararın borçlu/kiracı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzenine aykırılık bulunmayan ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu/kiracı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Alacaklı/ kiralayan vekili dava dilekçesinde; 2021 yılı mart ayı kira bedeli nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, borçlu kiracının süresi içinde takibe itiraz etmediğini, yasal süre içinde ödeme yapılmadığını ileri sürerek borçlu kiracının taşınmazdan tahliyesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Borçlu/kiracı vekili cevap dilekçesinde; pandemiden etkilendiğini, sözleşmede mücbir sebeple gecikmelerden sorumlu olunmayacağının kararlaştırıldığını, taşınmazdaki ayıplardan dolayı taşınmazı gereği gibi kullanamadığını, kira ödeme yükümlülüğünün askıda olduğunu, Sulh Hukuk Mahkemesinde uyarlama davası açtıklarını, mahkemece kira bedelleri hususunda tedbir kararı verildiğini, dava tarihi olan Aralık 2020 tarihinden itibaren 100.000 TL olarak belirlendiğini, takibe konu ayın Mart 2021 olduğunu, dolayısıyla vade yeni belirlendiğini ve temerrüt koşullarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini ayrıca talep konuları aynı olduğundan … 4. İcra Hukuk Mahkemesindeki dosya ile bu dosyanın birleştirilmesi gerektiğini ve müvekkilinin icra dosyasına itirazı kayıtla ödemede bulunduğunu belirterek davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında 12.03.2019 tarihli kira sözleşmesinin varlığı ve kira miktarı hususunda tartışma bulunmadığı, davacı-alacaklının taşınmazı satın aldıktan sonra kira bedellerinin kendisine ödenmesi hususunda davalı-kiracıya ihtarname göndererek sözleşmenin tarafı haline geldiği, borçlu tarafından süresinde takibe itiraz edilmemesi sebebiyle takibin kesinleştiği, 30 günlük ihtar müddeti içerisinde borcun da ödenmediği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddia ayrıca bir şikayet konusu yapılması gerektiğinden bu aşamada incelenemeyeceği,borçlu vekili tarafından mücbir sebep nedeniyle kira bedellerinin ödenemediğini ve bunun sözleşmenin 9.1. maddesine uygun olduğu ileri sürülmüş ise de; dar yetkili icra mahkemesince bu hususun tartışılamayacağı, ayrıca sözleşmenin 9.1. maddesine göre mücbir sebep iddiasında bulunan tarafın söz konusu durumu en geç beş gün içerisinde diğer tarafa yazılı olarak bildirmesinin de gerektiği, davalı tarafça bu bildirimin yapıldığına dair bir belge de sunulmadığı, kiralananın usulüne uygun olarak kullanılamadığı iddialarının icra mahkemesinin inceleme alanı dışında kaldığı, aylık kira miktarına, işlemiş faize ve faiz oranına itirazların da borca itiraz niteliğinde olduğu, tahliye davasında ileri sürülemeyeceği, … 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/650 Esas sayılı dosyasında dava ve takibe konu edilen aylar ile bu dava dosyasına konu edilen ayların farklı olduğu, derdestlik bulunmadığı, Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan uyarlama davasında kira miktarının 100.000 TL olduğu kabul edilse dahi belirlenen miktarın yasal 30 günlük ödeme süresinde ödenmemesi karşısında temerrüt şartlarının gerçekleştiği, yine icra dosyasına ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin de 30 günlük yasal süresinde olmadığı gerekçesi ile davalı tarafından kesinleşen takip miktarına göre otuz günlük yasal ihtar müddeti içinde kira borcunun ödenmemesi sebebiyle temerrüt olgusu gerçekleştiğinden davalı-borçlunun belirtilen adresindeki kiralanandan İİK’nın 269/a maddesi uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyesine
karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu/kiracı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Borçlu/ kiracı vekili istinaf dilekçesinde; pandemiden etkilendiğini, sözleşmede mücbir sebeple gecikmelerden sorumlu olunmayacağının kararlaştırıldığını, taşınmazdaki ayıplardan dolayı taşınmazı gereği gibi kullanamadığını, kira ödeme yükümlülüğünün askıda olduğunu, Sulh hukuk mahkemesinde uyarlama davası açtıklarını, mahkemece kira bedelleri hususunda tedbir kararı verildiğini, dava tarihi olan Aralık 2020 tarihinden itibaren 100.000 TL olarak belirlendiğini, takibe konu ayın Mart 2021 olduğunu, dolayısıyla vade yeni belirlendiğini ve temerrüt koşullarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini ayrıca talep konuları aynı olduğundan … 4. İcra Hukuk Mahkemesindeki dosya ile bu dosyanın birleştirilmesi gerektiğini ve müvekkilinin icra dosyasına itirazı kayıtla ödemede bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 13 örnek ödeme emrinin borçlu kiracıya tebliğ edildiği, ödeme emrine yasal süre içinde itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği, yasal 30 günlük süre içinde borcun da ödenmediği, tahliye talepli davanın süresinde açıldığı, emsal gösterilen Dairenin 2022/833 E.- 2022/945 K.sayılı kararında ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararına ilişkin olarak esas hakkında bir inceleme yapılmadığından bu davaya emsal olma niteliğinde olmadığı, borçlu kiracının, takibe konu kira bedelini ödediği yönünde bir savunması bulunmadığı, İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelerden biriyle borcun talep edilemeyeceğinin de kanıtlanamadığı, talep edilen 2021 yılı Mart ayı kira bedelinin pandemi nedeniyle tahsil edilemeyeceği yönünde yasal bir mevzuat bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu/ kiracı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu/kiracı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki sebepler aynen tekrar edilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklı temerrüt nedeniyle tahliye talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
İİK 269 uncu madde vd hükümleri

3. Değerlendirme
1. Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından kiracı/borçlu vekilinin bu yöndeki isteğinin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu/ kiracı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.