YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13137
KARAR NO : 2023/875
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ihalenin feshi istemi verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; şikayetin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi borçlu,
1.Borcunun bulunmadığını, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/342 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını,
2.Satış ilanında belirtilen özelliklerle zemindeki mevcut durum arasında farklılıklar olduğundan taşınmazların gerçek değerine göre çok düşük bir bedelle ihale edildiğini,
3.Kefil olarak sorumluluğu 30.046,67 TL olmasına rağmen 160.000,00 TL değerindeki taşınmazının ihale edildiğini,
4.Taşınmazların KDV’si %8 iken ihalenin %18 olarak satışının yapıldığını,
5.Satış ilanında gösterilen borç miktarının yanlış olduğunu,
6.Satış ilanının belediye aracılığıyla ilan edilmesi ve panoya asılması gerekirken bunlara riayet edilmediğini, muhtarlık ilanı yapılmadığını ve ilanla ilgili yasal sürelere riayet edilmediğini,
7.Kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığını, diğer ilgililere yapılan tebligatların da usulsüz olduğunu,
8.İhalelerin satış ilanında belirtilen saatlere uygun olarak yapılmadığını,
9.Satış masraflarının ihale bedeline eklenmesi gerektiğini, bankanın ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediğine ilişkin yazı cevabı olmadığını ileri sürerek 08.10.2019 tarihinde gerçekleştirilen ihalelerin ayrı ayrı feshine karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
Alacaklı, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.07.2020 tarihli ve 2019/417 Esas, 2020/309 Karar sayılı kararıyla; fesih nedenleri yerinde görülmeyerek şikayetin reddine, borçlunun ihale bedelinin %10’u oranında hesaplanan 15.200,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli ve 2020/1913 Esas, 2021/184 Karar sayılı kararıyla; ileri sürülen fesih nedenlerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiş ancak kamu düzeni nedeniyle mahkeme kararının kaldırılmasına, 39 parsel sayılı taşınmaz yönünden şikayetin zarar koşulunun oluşmaması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan reddine, bu taşınmaz yönünden para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, 38 parsel yönünden şikayetin reddi ile ihale bedelinin %10’u oranında para cezasının Hazine yararına şikayetçi borçludan tahsiline karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 16.06.2021 tarihli 2021/5071 Esas ve 2021/6577 Karar sayılı kararıyla sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ise de İİK’nın 129/1. maddesindeki yasal düzenlemeden de bahsedilerek “Somut olayda, dava konusu her iki taşınmaz üzerinde, genel haciz yolu ile takipte konulan 27.10.2017 tarihli hacizden önce … Bankası T.A.O lehine 1. derecede, … A. Ş. lehine 2. derecede ipotek tesis edildiği görülmektedir. Bu durumda, İcra Müdürlüğünce, takip türü nedeni ile her iki ipoteğin de taşınmazlar üzerinde devam edip etmediği ve devam ediyorsa miktarı ipotek alacaklılarından sorulup tespit edilmeksizin taşınmazların satışının gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup, ipotek alacaklılarının, ipotek bedeli altında satışa muvafakat ettiğine dair bir belgeye de dosya içinde rastlanılmamıştır. Her ne kadar 39 parsel numaralı taşınmaz muhammen bedelin üzerinde ihale edilmiş olsa da ipotek bedelleri dikkate alındığında ihale bedelinin ipotek bedellerini karşılamadığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince bahsi geçen taşınmazlar yönünden satış tarihinden evvel ipotek alacaklarının sona erip ermediğinin ipotek alacaklılarından sorularak tespit edilmesi, ipotek alacağı devam ediyor ise miktarının belirlenmesi, ayrıca ipotek alacaklılarının (lehine 2. derece ipotek verilen … A. Ş.’nin 1. derecedeki ipotek hakkında da bilgilendirerek) satıştan evvel ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediklerinin yöntemince araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir” gerekçesi ile bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;
Şikayet konusu 888 ada 39 parsel nolu taşınmazın muhammen değeri 80.000,00 TL iken 100.000,00 TL bedel ile ihale edildiği, İlk Derece Mahkemesince, bahsi geçen bu taşınmaza ilişkin ihalenin feshi isteminin, zarar koşulunun oluşmaması ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi, işin esasına girilmemesi nedeniyle de davacı taraf aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin isabetli olmadığı,
Şikayet konusu 888 ada 38 parsel nolu taşınmaz yönünden ise; menfi tespit davasında verilmiş bir tedbir kararının olmadığı, borçluya satış ilanı 30.07.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kıymet takdir raporuna itiraz edilmediğinden bu hususun ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceği, yine satış ilanı usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden “satış ilanında belirtilen özelliklerin zemindeki durumdan farklı olduğu, KDV oranının hatalı belirlendiği, damga vergisi oranlarının da hatalı olduğu” hususları da hazırlık işlemi mahiyetinde olup, satış ilanının tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmediğinden fesih sebebi olarak ileri sürülemeyeceği, şikayetçi borçlunun kendisi dışındaki ilgililere yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğünü fesih sebebi olarak ileri sürmesinin mümkün olmadığı, satış talimat yazısına göre dosya borcunun 550.160,92 TL olduğu, satış kararında, belediyede ve muhtarlıkta ilan yapılmasına dair bir karar bulunmadığından ilanın İcra Müdürlüğü ilan panosuna asıldığı, ihalenin, satış ilanında belirtilen saatler arasında gerçekleştirildiği, tutanaklarda, elektronik ortamda teklif bulunup bulunmadığı ile ilgili gerekli belirtmelerin yapıldığı, HMK’nın 355. maddesi kapsamında re’sen yapılan incelemede kamu düzenine aykırı bir hususun bulunmadığı, bozma ilamı doğrultusunda, ipotek alacaklısı Vakıfbank A.Ş. tarafından 38 parsel sayılı taşınmaza ilişkin satışa muvafakatin bulunduğunun, 39 parsel sayılı taşınmazın ise ipotek bedelinin üzerinde bir rakama satıldığının bildirildiği, yine diğer ipotek alacaklısı temlik alan … A.Ş tarafından borçlunun 06.07.2020 tarihinde son ödeme ile kredi borçlarının sona erdiği bildirildiğinden ve artık ortada mevcut alacak bulunmadığından satışa muvafakat edilip edilmemesinin sonuca etkili olmadığı değerlendirilerek tüm bu nedenlerle; mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayet konusu 888 ada 39 parsel numaralı taşınmaza yönelik ihalenin feshi isteminin zarar koşulunun oluşmaması ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, bu taşınmaz ihalesi ile ilgili olarak para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, şikayet konusu 888 ada 38 parsel numaralı taşınmaz bakımından ihalenin feshine yönelik şikayetin reddine, bu taşınmazın ihale bedelinin %5’i oranında (2.600,00 TL) para cezasının Hazine yararına borçludan tahsiline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Borçlu, ipotek alacaklısı varlık şirketi tarafından, iki taşınmaz yönünden de satışa muvafakatinin olmadığının ve satış tarihi itibariyle ipoteğin devam ettiğinin bildirildiğini, bu sebeple ihalenin feshi gerektiğini, şikayetin ihale tarihindeki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiğini, ipotek alacaklısına satış ilanı tebliğ edilmediğini, takip konusu borca kefaleti olmadığından borçlu olmadığını, menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, borçtan fazla taşınmaz satıldığını ileri sürerek ve ayrıca şikayet dilekçesindeki diğer fesih nedenlerini de tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iki adet taşınmaz ihalesinin feshi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nın 129/1, 134. maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.