Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12955 E. 2023/5658 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12955
KARAR NO : 2023/5658
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK’nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK’nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise, şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir.
Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için İcra Müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. İİK’nın 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak İcra Müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklının şikayete konu taşınmaza haciz konulmasına ilişkin talebinin icra müdürlüğünce 7.03.2019 tarihinde kabulüne karar verildiği ve taşınmazın tapu kaydına 11.03.2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği görülmüştür. YHGK’nın 22.3.2006 tarih ve 2006/12-149 E. – 2006/86 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi, satış isteminin varlığının kabulü için bu konudaki açık talebin yanında satış giderlerinin de yatırılması gerekmektedir. Somut olayda şikayet tarihi olan 11.04.2019 itibariyle haczin ayakta ve geçerli olduğu, Alaşehir İcra Müdürlüğü’nün 2019/1104 Esas sayılı dosyasından gelen 19.09.2023 tarihli cevabi yazıdan da anlaşıldığı üzere alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulmadığı görülmüştür. Açıklandığı üzere, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 15.09.2021 tarihi itibariyle alacaklının, yasal 1 yıllık sürede satış talep etmediği, sonuç olarak İİK’nın 110/1. maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki iş bu haczin karar tarihinden önce düştüğü anlaşılmıştır.

O halde, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin incelenmesi sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK’nın 331/1 maddesi uyarınca tarafların şikayet tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 25.10.2022 tarih ve 2021/3336 E. – 2022/2366 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 15.09.2021 tarih ve 2019/87 E. -2021/288 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 4.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.