Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12674 E. 2023/229 K. 17.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12674
KARAR NO : 2023/229
KARAR TARİHİ : 17.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ihalenin feshi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile %10 oranında para cezasına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemekle kamu düzeni nedeni ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın reddi ile %5 oranında para cezasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, ihalenin 14.00-14.05 arası yapılacağının ilan edildiğini, ancak 14.00’de başlayan ihalenin 14.14’te bitirildiğini, 10 dakikalık süreye uyulmadığını, satış tutanağında yer alan tellal imzalarının birbiri ile uyumsuz olup satış sürecinin sakatlandığını, pey sürenler sayfası tetkik edildiğinde ilk sayfada en yüksek pey süren iki kişinin imzasının yer almadığının görüleceğini, bu yönüyle de tutanağın usulsüz olduğunu, kıymet takdiri ve satış ilanının tebliğ sürecinin usulüne uygun olarak işletilmediğini, dosya kapsamında tapu sicilinde yer alan tüm ilgililere tebligat yapılmadan satış aşamasına geçildiğini, tapuda ilgililer noktasında bir araştırma yapılmadığını, İİK 100. madde bilgilerinin toplanmadığını, taşınmaz için belirlenen değerin emsallerinin çok altında olduğunu, satışa esas alınan muhammen bedelin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, yapılacak bilirkişi incelemesi ile taşınmazın güncel değerinin ortaya çıkması halinde fahiş fark olduğunun anlaşılacağını, açık artırma ilanına göre taşınmazın değerinin 290.000,00 TL olduğunu, satışın 145.000,00TL den başlaması gerektiğini ancak 155.000,00 TL den satışın başlatıldığını, bu durumun rekabet ortamının oluşmasını engellediğini, ayrıca iki satış günü arasında 30 günlük süre olması gerektiğini, ikinci satış için belirlenen 22.04.2021 tarihinin 30. günün sonu olduğunu, ihaleye süresinde başlanılmadığını ve bitirilmediğini, satış ilanı ile kıymet takdirinin gerek müvekkiline gerekse diğer ilgililere usulen tebliğ edilmediği iddiaları ile davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar duruşmaya katılmayıp cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi kararının kesinleştiği, 28.12.2020 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı, kıymet takdir raporutüm taraflara ve tapuda haciz alacaklısı olarak görünen ilgililere usulüne uygun tebliğ edildiği, 15.02.2021 tarihli satış kararında 1. satış tarihi ile 2. satış tarihi ve saatleri ile satışın yapılacağı yer ve satışa konu taşınmaz bilgileri açık şekilde satış kararında gösterildiği, 16.02.2021 tarihinde arttırma şartnamesi ve ilanının usulünce düzenlendiği ve adliye ilan panosunda, belediyece hoparlör vasıtası ile 17.02.2021 18.02.2021 ve 19.02.2021 tarihinde üç gün süreyle ilan yapıldığı, ayrıca gazete ilanı yoluyla da satış ilanı yaptırılmış olduğu, 23.03.2021 tarihinde saat 14:00’da saatinde başlayan açık arttırmada en yüksek peyi ileri süren …’e 260.000TL bedelle ihale edilmiş olduğu, ihaleye ihale alıcısı ile birlikte altı kişinin katılmış olduğu açık arttırmanın saat 14:14’de sona erdiği, ihale alıcısı …’e ihale bedelini yatrmak üzere on gün süre verilmiş olduğu, ihale bedelinin süresinde yatırıldığının anlaşıldığı, mezat salonunun ihale gününü gösterir kamera kayıtları … … istendiği verilen cevapta kamera kayıt süresi geriye dönük 20-25 gün süreyle tutulduğundan ihale gününe ilişkin kayıtların bulunmadığının bildirildiği, davacı dilekçesinde tanık deliline dayanmadığından mahkemece tanık dinlenilmesi yoluna gidilmediği, satış dosyasında düzenlenen kıymet taktiri raporunun ve satış ilanının, satış şartnamesinin yasanın aramış olduğu usul ve şartları taşıdığı, çıkarılan tebligatların Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olduğu, davacı ihalenin 14 dakikada süreye uyulmaksızın ihale yapıldığını iddiasının ihalenin feshini gerektirmediği ihaleye altı kişinin katılıp pey sürdüğü yeterli rekabet ortamının sağlandığı, ileri sürülen peylere göre ihalenin beş dakikada bitirilmesinin zorunlu olmadığı aksine bu durumun rekabet ortamınının sağlandığını gösterdiği, açık arttırma tutanağındaki imzalarda çelişki bulunmadığı, davacının müvekkilinin ihaleye katılımına imkan verilmediği iddiasının soyut nitelikte olduğu, ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülen hususların yerinde görülmediği gerekçesi ile davacının ihalenin feshi davasını reddine karar verilerek borçlu hakkında ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının ancak kendisine yapılan tebliğlerin usulsüzlüğü iddiası ile ihalenin feshi talebinde bulunabileceğini, diğer ilgililere tebliğin yapılmadığı ya da usulsüz olduğu iddialarının dinlenilmesi mümkün bulunmadığı, ihalenin 14.00-14.05 saatleri arasında yapılmasına karar verilerek ilanların bu şekilde yapıldığı, ancak pey sürme işlemi devam ettiğinden ihale ilan edilen saatte bitirilememiş olup saat 14.14’de sona erdiği, bu durum davacının lehine olup pey sürme işleminin devam etmesi halinde ihale ilan edilen saatte sonlandırılamayacağı, davacı artırma tutanağında yer alan tellal imzalarının uyumsuz olduğunu ve pey sayfasında en yüksek pey süren iki kişinin imzasının yer almadığını ileri sürerek ihalenin feshini istemiş ise de, 1. açık artırma tutanağında tellal imzalarının yer aldığı, tellala ait iki imza bulunduğu, davacının bu iki imzanın uyumsuz olduğu iddiası ile ihalenin feshini isteyemeyeceği, pey tutanağında iddia edilen eksikliğin ihalenin feshini gerektirmeyeceği, talep üzerine tamamlanabilir eksiklik niteliğinde olduğu, kaldı ki en yüksek pey süren ihale alıcısının 1. artırma tutanağında imzasının yer aldığı, 100 madde bilgilerinin toplanmamasının ihalenin geçerliliğine etkisi olmadığı, ihalenin 156.000,00 TL pey sürülmesi üzerine bu pey ile başlatılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, bu durumun rekabet ortamının oluşmasına engel nitelikte olmadığı, pey tutanağı dikkate alındığında ihaleye yeterli katılım sağlandığı ve pey sürüldüğü, ilk ve ikinci arttırım tarihleri arasında İİK 126. maddesine aykırılık bulunmadığı, taşınmaza emsallerinin çok altında değer belirlendiği iddiasının ise davacıya kıymet takdir raporunun tebliği üzerine kıymet takdirine itiraz edildiğinin iddia ve ispat edilmediği, satışın davacı borçlu yönünden kesinleşen kıymet takdiri ile belirlenen muhammen bedel esas alınarak yapıldığı, açılan davada davacının kıymet takdir raporunun ve satış ilanının tarafına usulsüz tebliğ edildiği iddiasında da bulunmadığı dikkate alındığında mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde Sulh Hukuk Mahkemesindeki vekillik durumunun satış sürecinde de devam ettiği kabul edilerek kıymet takdiri ve satış ilanının vekile tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüş ise de, dava dilekçesinde bu yönde bir iddiada bulunulmadığından HMK 357. maddesi gereğince istinaf dilekçesi ile ileri sürülen bu iddianın dinlenilmesi mümkün olmadığı, kaldı ki HMK 73. madde düzenlemesi karşısında davaya vekaletin kapsamı hükmün yerine getirilmesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi de içereceği,
30.11.2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7343 Sayılı Kanunun geçici 18/son maddesinde “134. maddede bu maddeyi ihdas eden kanun ile yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ilk derece mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmayacağı, Ancak ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkumiyete ilişkin hüküm görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında da uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan anılan kanun değişikliği dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince takdir hakkı kullanılarak, ihale bedelinin %10’una kadar para cezası verilmesi gerekirken, %10 oranında para cezasına hükmedilmesi doğru olmadığı, İİK’nın 134/5. maddesi uyarınca dosya kapsamı, ileri sürülen fesih nedenleri ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi dikkate alınarak, ihale bedelinin takdiren %5’i oranında para cezasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemekle kamu düzeni nedeni ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın reddi ile %5 oranında para cezasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle ve %5 para cezası oranının da fahiş olduğu iddiası ve duruşma talebi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Ortaklığın Giderilmesi Sureti ile satışı yapılan 60307 ada 6 parsel 11 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın 23.03.2021 tarihli ihalesinin feshi isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu’nun 123 ve devamı maddeleri ile 134 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemeleri’nin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla Değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.