Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12653 E. 2023/4243 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12653
KARAR NO : 2023/4243
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kaldırma/Kabul/Yeniden Hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 6. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ilama dayalı takibin imzaya itiraz ve kefaletin geçersizliğine dayalı olarak iptali istemiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, yasal düzenleme olmadığından davalı alacaklı tarafın tazminat talebinin de reddine ve mahkemece verilen 21/08/2020 tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile takibin davacı yönünden iptaline ve ilamlı takibin iptali durumunda tazminata hükmedileceğine dair bir düzenleme bulunmadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı borçlu icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine başlatılan ilamlı takibe dayanak kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı, Borçlar Kanunu uyarınca kefaletin geçerli olması için borçlunun el yazılı imzalı onayının gerektiği itirazı ile davanın kabulüne, alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; senetteki imzanın vasıflı bir imza olduğu, taklit edilmesinin mümkün olmadığı, takip dayanağı senet ve belgelerin İİK 38. maddesinde yazılı belgeler olduğunu beyanla davanın reddine, davacının itiraz edilen tutar üzerinden %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. Gerekçe ve Sonuç
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK.nun 33. maddesinde düzenlenen icra emrine itiraz yolunun, yalnız mahkeme ilamına dayalı icra takiplerinde değil, ilam hükmünde olan belgelere istinaden yapılan ilamlı icra takiplerinde de uygulandığı, anılan madde uyarınca, ilamlı icra takibine karşı borçlunun, icra emri tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede ancak itfa, imhal ya da zamanaşımına ilişkin iddialarını ileri sürerek icra emrine itiraz ederek ve icranın geri bırakılmasını isteyebileceği, imza inkârının ise söz konusu olamayacağı dolayısı ile borçlunun ilamlı takibinde imzaya itirazının dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, yasal düzenleme olmadığından davalı alacaklı tarafın tazminat talebinin de reddine ve mahkemece verilen 21,08.2020 tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinin tekrarı ile kararın kaldırılması talep edilmiştir.

C. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
C.1.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, takibe dayanak kredi sözleşmesinin kooperatifin bulunduğu mahallenin muhtarı ve iki azası tarafından onaylandığı görülmekte ise de, takibin diğer dayanakları olan borç senetlerinde bir muhtar ve iki aza imzası bulunmadığı dolayısı ile takibe dayanak senetlerin ilam mahiyetinde olmadığı, anılan hususun resen gözetilmesi ile takibe konu senedin ilam niteliğinde olmadığının kabulüne, takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddinin doğru görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile takibin davacı yönünden iptaline ve ilamlı takibin iptali durumunda tazminata hükmedileceğine dair bir düzenleme bulunmadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; somut olayda takibin usule uygun olduğu, mahkemece herhangi bir araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu, takibe dayanak Kredi Genel Sözleşmesinin ihtiyar kurulu tarafından imzalandığı beyanıyla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarım kredi kooperatifi tarafından kredi sözleşmesi ve borç senetlerine binaen başlatılan ilamlı takibin, imzaya itiraz ve kefaletin geçersizliğine dayalı olarak iptali talebinden ibarettir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın İİK 16. Ve 38. Maddesi ile 1581 Sayılı Kanunun 12. maddesi ve sair ilgili mevzuat.

3. Değerlendirme
1-Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2-Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.