Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12646 E. 2023/4244 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12646
KARAR NO : 2023/4244
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul/İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması/Yeniden hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 5. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki İİK’nın 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın üçüncü kişi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile haczin İİK’nın 97. maddesine göre yapılmasına ilişkin kararın iptaline, İİK’nın 99. maddesine göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi üçüncü kişi icra mahkemesine başvurusunda; 22.02.2021 tarihli haciz tutanağı ile kendilerine ait ve yaklaşık değeri 500.000,00 TL olan ve tahmini 50 ton ağırlığındaki 2 parti ST468R2 pamuk tohumunun haczedildiğini, haciz yapılan adresi borçludan kiraladıklarını, mahcuzların Tarım Bakanlığı denetiminde sertifikasyon işlemlerinin devam eden tohumlar olduğunu, yazılı kira sözleşmesi, kira bedellerine ilişkin faturalar ile tohumlar için kesilen faturaların sunulduğunu, tohumlar üçüncü kişi elindeyken haczedilmesine rağmen haczin İİK’nın 99 maddesi yerine 97. maddesine göre yapıldığını, ispat yükünün alacaklıda olduğunu ileri sürerek haczin İİK’nın 97. maddesine göre yapılmasına ilişkin memur muamelesinin iptaline, mahkeme aksi kanaatteyse haczedilen menkullerin (tohumların) kendilerine aidiyetinin tespitine ve istihkak iddiasının kabulüne, menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına, % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı, üçüncü kişinin borçlu ile birlikte hareket ettiğini, üçüncü kişiye icra dosyasından 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, üçüncü kişi tarafından haciz ihbarnamesine borçlunun kendilerinden kira alacağı bulunmadığını bildirerek itiraz edildiğini ileri sürmüş ve üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. Gerekçe ve Sonuç
Haciz adresinde borçluya ait tabelanın bulunduğu, sanayi yönetimi ile yapılan görüşmede hazır bulunan şirkete ilişkin kira sözleşmesi kaydının bulunmadığı, elektrik ve su aboneliğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilemediği, ibraz edilen adi yazılı kira sözleşmesinin sonradan düzenlebileceği, kira sözleşmesinin 22.09.2020 tarihinde icra takibinin başlatılmasından sonra tanzim edildiği, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğu ve İİK’nın 97. maddesine göre haciz işlemi yapılmasının yerinde olduğu gerekçesi ile şikayetinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde üçüncü kişi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Üçüncü kişi, şikayet dilekçesi içeriğini tekrarlamış, bundan başka dilekçe ekinde sunulan tarım il müdürlüğü onaylı tarla kontrol raporlarından, tohumluk beyannamelerinden ve Tarım ve Orman Bakanlığının tohumluk beyannamelerinden ST468 çeşit pamuk tohumunun kendileri tarafından üretildiğinin açıkça anlaşıldığını, mevzuat gereğince de bahsi geçen tohumların üretimini sadece kendilerinin yapabilmekte olduğunu, tohumların Tarım ve Orman Bakanlığının sisteminde kayıtlı olduğunu ve kayıt dışı alınıp satılmasının mümkün olmadığını, ayrıca söz konusu tohumlar için Öz-Aydın Çırçır … Ltd. Şti.’nin kendilerine kestiği faturanın bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
C.1.Gerekçe ve Sonuç
Şikayetçi üçüncü kişi adına istihkak iddiasında bulunan şahsın, üçüncü kişinin yetkilisi veya ortağı olmadığı görülmüş ise de, haciz tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde iş bu şikayet ile birlikte istihkak iddiası da ileri sürülerek haczin kaldırılması talep edildiğinden, üçüncü kişinin usule uygun istihkak iddiasının bulunduğu sonucuna varıldığı, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmadığı, haciz esnasında borçlunun, yetkilisinin ya da vekilinin bulunmadığı, haciz mahallinde borçluya ait bilgi ve belgenin bulunamadığı, her ne kadar borçluya ait levha bulunmakta ise de, haciz yapılan yerin borçlu tarafından daha önce depo olarak kullanılması, üçüncü kişi tarafından da depo olarak kullanılıyor olması, aktif bir işletmenin söz konusu olmaması karşısında borçluya ait levhanın bulunması hususunun tek başına bu yerin borçlunun kullanımında olduğu sonucunu doğurmayacağı, bu tespitler doğrultusunda mahcuzların borçlunun elinde ya da üçüncü kişi ile borçlunun birlikte zilyetliğinde iken haczedildiği sonucuna varılamadığından ve haczin İİK’nın 99. maddesine göre yapılmış sayılması gerektiğinden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi yönde yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesi ile üçüncü kişinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve haczin İİK’nın 97. maddesine göre yapılmasına ilişkin kararın iptaline, İİK’nın 99. maddesine göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı bir adreste de yapılabileceğini, alacaklının haciz yapılacak adresi gösterebileceğini, haciz mahallinde borçlunun tabelasının bulunduğunu, bu durumun işyerinin borçluya ait olduğuna karine olduğunu, sunulan kira sözleşmesinin adi yazılı ve her zaman düzenlebilecek bir belge olduğunu, elektrik, su aboneliği veya vergi kaydı sunulamadığını, sunulan raporların başka ürünlere ait olduğunu, üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında organik bağ olduğunu, faaliyet alanlarının aynı olduğunu, borçlunun aynı sınıfta malları yurt dışına ihraç ettiğini, İhtisas Vergi Dairesi Başkanlığından vergi iadesi aldığını, haciz yapılan deponun borçluya ait olmadığını, depoyu kiralayarak kendi işini yaptığını, borçlunun faaliyetlerini üçüncü kişi üzerinden yürüttüğünü, alacaklılarından mal kaçırdığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK’nın 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK’nın 97, 99 maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.