Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12601 E. 2023/4636 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12601
KARAR NO : 2023/4636
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ihale sonucu alacaklı adına tescil edilen taşınmaza ilişkin olarak İİK’nın 135/2. maddesi uyarınca gönderilen tahliye emrinin iptali talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı 3. kişi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı 3. kişi vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin icra dosyasının tarafları ile ilgisi bulunmadığını, tahliye emri gönderilen Orhan İçli’ini eşi olduğunu, müvekkili tarafından eşine ve davalı alıcıya karşı aile mahkemesinde açılan aile konutu şerhi davasının halen derdest olduğunu, aile konutu olan evin muvazaalı satılmış olduğunu, buna ilişkin dava var iken tahliye emri gönderilemeyeceğini, müvekkili yerine eşine gönderilen tahliye emri ile muvazaanın devam ettiğini, ihale alıcısının süresi içerisinde de tahliye talep etmediğini, aile konutu olan evin eş rızası olmadan devredilemeyeceğini ileri sürerek 1352 parsel 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin tahliye emrinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; şikayetin aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı 3. kişi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı 3. kişi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davacı 3. kişi vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde; borçlu … adına kayıtlı olan taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip neticesinde alacaklı bankaya ihale edildiğini, ihalenin kesinleşmesinin ardından tescil işleminin yapıldığı ve taşınmaza ilişkin tespit işleminden sonra Orhan İçli adına tahliye emri gönderilerek tebliğ edildiğini, şikayetçinin dosyada borçlu sıfatı olmadığı gibi kendisine tahliye emrinin de gönderilmediği anlaşıldığını, bu durumda mahkemece de belirtildiği üzere takip borçlusu olmadığı gibi tahliye emrinin de muhatabı olmayan …’nin şikayette aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı 3. kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı 3. kişi vekili dava dilekçesini tekrarlayarak, istinaf kararına karşı yasal süresi dahilinde temyiz kanun yoluna başvurduklarını belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ihale sonucu alacaklı adına tescil edilen taşınmaza ilişkin olarak İİK’nın 135/2. maddesi uyarınca gönderilen tahliye emrinin iptaline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu 135. madde.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.