Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12592 E. 2023/3469 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12592
KARAR NO : 2023/3469
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Asıl dosyada davacı üçüncü kişi; haczin yapıldığı turistik işletmenin kendisine ait olduğunu, işletmenin içindeki menkullerle birlikte davadışı …’a kiraladığını, anılan şahsın borçlu şirket ortaklığından çok önce ayrıldığını, borçlu şirket ile ilgileri olmadığını, mahcuzların kendisine ait olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya da üçüncü kişi, kendisine ait işletmede borçlu olmadığı halde haciz işlemi yapıldığını, işletmeyi içindeki menkuller ile kiraya verdiğini, borçlu ile bağları olmadığını, borçlu ile ilgisi olmayan tesiste haciz yapılmasını hukuka aykırı olduğunu, konkordata geçici mühlet süresi içinde haciz yapıldığını belirterek şikayetin kabulü ile haciz işleminin iptalini isteiştir.

II. CEVAP
Asıl dosya da davalı alacaklı cevap dilekçesinde; haciz mahallinde borçlu adına belge bulunduğunu, üçüncü kişinin kira sözleşmesi yaptığı Harun Atalay’ın 21.3.2018 tarihine kadar borçlu şirketin yetkilisi ve borçlu şirket ortaklarının da kardeşi olduğunu, takibe dayanak çekin temeli olan ticari ilişkinin 2017 yılına dayandığını, borcun doğumundan sonra mal kaçırmak amacıyla devir yapıldığını, haciz mahallinin borçlu şirket adına … tarafından işletildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Birleşen dosyada alacaklı, üçüncü kişinin haczin iptalini isteyemeyeceğini, takibin taraf olmadığını, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu tesisin haciz tarihi öncesinde de farklı şahıslara kiraya verildiği, tesisin kiracısı konumundaki …’ın borçlu şirketteki hissesini 06.03.2018 tarihinde devir etmesi akabinde haciz mahallini kiraladığı, davacı üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtladığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı vekili, birleşen dosyanın istihkak davası olmadığını, memur muamelesini şikayet olduğunu, nisbi harca tabi tutulmasının hatalı olduğunu, istihkak kararının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, bilreşen dava yönünden aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, asıl dosya açısındna bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, keşif yapılmadan mahcuzlar ile faturaların uyumlu olup olmadığı değerlendirilmeden karar verildiğini, borçlu şirket ile davadışı … arasında muvazaalı ilişkiler olduğunu, haciz mahallinde borçlu adına belge bulunduğunu, kira sözleşmesinin ispat için yeterli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile haczin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmadığı, haciz adresinin borçlunun ticaret sicilde kayıtlı adresi olmadığı, davacı ile dava dışı kiracı … arasında haciz mahallinin demirbaşlarıyla birlikte kiraya verilmesi konusunda sözleşme yapılmış olup, sözleşme düzenlenme tarihinin takip tarihinden ve takip dayanağı çekin tanzim tarihinden önceki bir tarih olduğunu, davacı şirket ve borçlu şirketin faaliyet alanlarının farklı olduğu, dava dışı …’ın, borçlu şirketin eski ortağı olup borçlu şirketten borcun doğum tarihinden (05.04.2019) önce olmak üzere 06.03.2018 tarihinde ayrıldığı, mahcuzların 3. kişi şirketin ticari faaliyetine özgü mallar olduğu, davacı 3. kişinin, borçlu, dolayısıyla alacaklı taraf lehine olduğu kabul edilen yasal mülkiyet karinesinin aksinin somut ve inandırıcı deliller ile ispatlandığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı alacaklı vekili, istinaf dilekçesini tekrarla birLeşen dosyanın istihkak davası olmadığını, şikayet olduğunu, … resmiyette borçlu şirketten hissesini abisine devrederek ayrılmış gözükse de fiile borçlu şirketin üçü kardeş tarafından idare edildiğini, üçüncü kişinin delillerinin borcun doğumundan sonraya ilişkisi olduğunu, kira sözleşmesinin adi yazılı olduğunu yeniden bir bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nın 96 ncı vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nın 97 ve 99 uncu maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Asıl dava açısından;
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu doğrultuda yerinde keşif yapılmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin seri no vs ayırtedici özellikleri bulunup bulunmadığı yerinde belirlenerek mahcuzların davacının dayandığı faturalarda belirtilen menkuller olup olmadığının netleştirilmesi, faturaların ticari defterlere işlenip işlenmediği ve fatura bedelinin ödenip ödenmediğinin ticari defter ve kayıtlara göre araştırılması, öte yandan kira bedeli ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığının belirlenmesi için ek bilirkişi raporu alınması, ondan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

3. Birleşen dosya açısından;
İcra dosyasında taraf olmayan üçüncü kişi, dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemez. Bu konuda aktif dava ehliyeti yoktur. Üçüncü kişi ancak istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebilir.

Somut olayda, üçüncü kişi dilekçesinde, şikayetin kabulü ile haciz işleminin iptalini istemiş, talebinin şikayet olduğunu belirtmiş, 6.7.2020 tarihli dilekçe ile taleplerinin şikayet olduğunu yinelemiş, istinafa cevap dilekçesinde de birleşen dosyanın şikayet istemli olduğunu belirtmiştir.

Bu durumda, üçüncü kişi davaya konu takip dosyasında taraf olmayıp, anılan hacizde üçüncü kişi sıfatına sahiptir. Bu nedenle, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.