YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12574
KARAR NO : 2023/4216
KARAR TARİHİ : 13.06.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiği, şikayetçi borçlu tarafından karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre; alacaklı,yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır (HGK.nun 12/05/1999 tarih ve 1999/12-271 E. – 99/301 K.sayılı kararı).
Somut olayda, hem takip talebinde hem de ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığını belirtilmediği anlaşılmaktadır.
O halde ilk derece mahkemesince, takip talebi ve ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden davacı borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 23.09.2022 tarih ve 2021/3115 E. – 2022/2591 K. sayılı kararının re’sen (KALDIRILMASINA), Gaziosmapaşa 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16.06.2021 tarih ve 2021/579 E. – 2021/362 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.