Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2022/12545 E. 2023/8 K. 09.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12545
KARAR NO : 2023/8
KARAR TARİHİ : 09.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ihalenin feshi şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, davacının ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı gerekçesi ile başvurunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine,
Davalı …’ ın istinaf isteminin ise kararın davalıya 12.04.2022 tarihli duruşmada tefhim edildiği ve istinaf konusu edilen hususlar tefhim edilen karara yönelik olduğu halde, davalının süre tutum dilekçesi sunmadığı ve yasal 10 günlük istinaf süresi geçtikten sonra 20.06.2022 tarihinde istinaf yoluna başvurduğu gerekçesi ile usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi/borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde;kıymet takdiri raporu ile satış ilanının ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmediğini, satış ilanının usulüne uygun hazırlanmadığını, satış ilanında taşınmazın tüm özelliklerinin gösterilmediğini, ipotekli taşınmaz maliki …’ a satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ihaleden haberdar olmadığı için ihaleye katılamadığını, bu nedenle taşınmazın düşük bedelle satıldığını, ihaleye katılan … 144.000,00 TL pey sürmesine rağmen icra müdürünce ihalenin sonlandırıldığını, itirazlarına rağmen memurun satışa devam etmediğini, şüpheli hareketler içerisinde olduğunun kamera kayıtlarından anlaşılacağını,ihale memurunun eylem ve davranışlarının açıkça alacaklı vekili lehine hareket ettiğini gösterdiğini,ihale konusu taşınmazın değerinde satılması için adil bir süreç yönetilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın alacaklı bankanın alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla ikame edilmiş olduğunu, davacının ileri sürdüğü hususların ihalenin feshi sebebi olmadığını, kıymet takdiri raporu ile satış ilanı tebligatlarının usulüne uygun olarak yapıldığını, satış ilanının İİK’nin 126. maddesine uygun hazırlandığını, satış ilanında taşınmazın tüm özelliklerine yer verildiğini ve ihalenin İİK nin 129. maddesine uygun olarak gerçekleştirildiğini, borçlunun beyanlarının soyut ve gerçek dışı olduğunu, tanıklarının dinlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini ve davacının ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçi kendisine satış ilanının ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmediği için üçüncü kişilere yapılan tebligatların usulsüzlüğünü ileri sürerek ihalenin feshine talep edemeyeceği, kaldı ki tebligatı iade gelince şikayetçi şirkete TK 35 maddesi gereği tebligat yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, şikayetçiye kıymet taktir raporu tebliği usulsüz olsaydı bile satış ilanının tebliğ edildiği 05.09.2021 tarihinde itibaren 7 günlük hak düşürücü sürede kıymet takdirine itiraz etmeyip muhammen bedel kesinleştiği için artık bunu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceği, tiraj uygun olup, ihaleye iki kişinin katıldığı, kamera kaydının çözümünde ihaleye fesat karıştırdığına ilişkin somut delillere rastlanmadığı, dinlenen şikayetçi tanıklarından birinin şikayetçinin vekili olduğu, diğer tanığın şikayetçinin teyzesinin oğlu olduğu ve her iki tanık beyanların birbirlerini desteklemediği, ihale tutanağının aksinin ispatlanamadığı ve ihalenin usule uygun yapılmış olduğu gerekçeleri ile şikayetin reddine, İİK 134/2 mad gereği ihale bedeli olan 143.000,00 TL’nin %10’una karşılık gelen 14.300,00 TL para cezasının şikayetçiden tahsili ile Hazineye gelir kaydına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kıymet takdiri raporu ile satış ilanının ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu hususun mahkemece kamu düzeni yönünden incelenmemesinin hatalı olduğunu, ipotekli taşınmaz maliki …’ a satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ihaleden haberdar olmadığı için ihaleye katılamadığını, bu nedenle taşınmazın düşük bedelle satıldığını, ihaleye fesat karıştırıldığını, tanık beyanlarının kabul edilmesi gerektiğini, pey sürme bitmediği halde ihaleye son verilmesinin taşınmazın değerinin altında satılmasına sebep olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2-Davalı … istinaf dilekçesinde; kıymet takdiri raporu ile satış ilanının kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediğni, ihaleye fesat karıştırıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1-Davalı taşınmaz maliki …’ın istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelenmesi istenilen karar, davalıya 12.04.2022 tarihli duruşmada tefhim edildiği ve istinaf konusu edilen hususlar tefhim edilen karara yönelik olduğu halde, davalının süre tutum dilekçesi sunmadığı ve yasal 10 günlük istinaf süresi geçtikten sonra 20.06.2022 tarihinde istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, davalının istinaf başvurusu davacının istinaf başvurusuna katılma yolu ile istinaf olarak süresinde kabul edilse dahi; ihale tarihine göre süresinde ihalenin feshi davası açmamış olan davalı ipotek borçlusu, asıl borçlu tarafından açılan ihalenin feshi davasında istinaf yolu ile ihalenin feshine karar verilmesini talep edemeyeceğinden isteminin usulden reddi gerekmiştir.
2-Davacı borçlu şirket yetkilisinin istinaf başvurusunun incelenmesinde ise;
Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede ihalenin feshini gerektirir bir yön olmadığı,
Borçlu tarafından her ne kadar tebligatlara ilişkin usulsüzlük iddiası ileri sürülmüş ise de mahkemece de belirtildiği üzere borçlunun, muhatabı olmadığı tebliğ işlemlerine yönelik usulsüzlük iddialarının dinlenemeyeği, borçlu şirkete yapılan tebliğ işlemlerine yönelik herhangi bir iddianın ise ileri sürülmediği, Mahkemece ihaleye fesat karıştırıldığına ilişkin iddia kapsamında tanık dinlenmiş ve delillerin toplanmış olduğu, dinlenen tanık beyanları ile dosyaya sunulan video kayıtlarının ihaleye fesat iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığı, saat 14:00 ilâ 14:05’te gerçekleşeceği ilan edilen ihalenin saat 14:06’da son bulduğunun tutanağa yazıldığı, fesat ve pey sürme işlemlerinin devam etmesine rağmen satışın bitirilmesine dair herhangi bir suç duyurusunun ya da tutanağın bulunmadığı dikkate alındığında borçlunun buna ilişkin istinaf nedenleri de yerinde görülmemiş,
7343 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler uyarınca yapılan değerlendirmede; mahkemece ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülen hususlar yönünden yapılan incelemede işin esası incelenerek şikayetin reddine dair verilen kararda, para cezasının ihale bedeli üzerinden %10 olarak verilmesinde usulsüzlük görülmemiş, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Kıymet takdiri raporu ile satış ilanının ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu hususun mahkemece kamu düzeni yönünden incelenmemesinin hatalı olduğunu, İpotekli taşınmaz maliki …’a satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ihaleden haberdar olmadığı için ihaleye katılamadığını, bu nedenle taşınmazın düşük bedelle satıldığını, ihaleye fesat karıştırıldığını, tanık beyanlarının kabul edilmesi gerektiğini, pey sürme bitmediği halde ihaleye son verilmesinin taşınmazın değerinin altında satılmasına sebep olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, usul ve yasaya aykırı yapılan ihalenin feshi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, …
İİK 134 üncü ve devamı madde hükümleri, 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa’nın 27. maddesi, aynı Yasa’nın 33. maddesi ile eklenen geçici 18/4. maddesi
3. Değerlendirme
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, şikayetçinin ihalenin feshi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı aleyhine taktir edilen para cezasına ilişkin re’ sen yapılan değerlendirmede;
İİK’nun ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesine 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa’ nın 27.maddesi ile eklenen fıkra ile;
” İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir.
Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi;
1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle,
2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle,
3. İşin esasına girerek,
talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder. ” hükmü getirilmiştir.
Düzenlemenin gerekçesi, ihalenin feshi talebi yukarıdaki sebeplerle reddedilen davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre para cezasının taktir edilebilmesini sağlamaktır.
Mahkeme, para cezasına hükmedecekse oranını davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre ölçülü şekilde belirlemelidir.
Para cezasının oranı, hem istinaf aşamasında, hemde temyiz aşamasında re’ sen değerlendirilir.
Para cezasının oranına ilişkin değişikliğin, ne zaman, ne şekilde uygulanacağına ilişkin olarak İİK’na 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa’ nın 33. maddesi ile eklenen GEÇİCİ MADDE 18/4. maddesi;
” 134 üncü maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmaz. Ancak, ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûmiyete ilişkin hüküm görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında da uygulanır. Temyiz kanun yolu incelemesi aşamasında bulunan dosyalar bakımından para cezasının oranına ilişkin olarak yapılan değişiklik tek başına bozma nedeni yapılamaz. Yargıtay değişikliği uygulamak suretiyle hükmü düzeltebilir. ” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak ihalenin feshi talebinin esastan reddi nedeni ile şikayetçi aleyhine hükmedilen para cezasının oranı değerlendirildiğinde;
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10′ u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10′ u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının para cezası yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Şikayetçi-borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 20.09.2022 tarih ve 2022/2903 E. – 2022/2520 K sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA),
2…. 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 12.4.2022 tarih ve 2021/233 E. – 2022/551 K. sayılı kararının hüküm fıkrasının para cezasına ilişkin iki numaralı bendinde yer alan “%10’una karşılk gelen 14.300,00 TL.” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “ %5’i ” ibaresinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2 ve 7343 sayılı Yasa’nın 33. maddesi ile eklenen GEÇİCİ MADDE 18/4. maddelerinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.