YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12491
KARAR NO : 2023/1307
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetçi borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi borçlu dava dilekçesinde; ödeme emrinin Leyla Metinkaya’nın imzalı beyanı ile taşındığı şerhi ile usulsüz iade edildiğini,tebliğ memurunun mahalline gitmediğini, fiili haciz sırasında şirketin adreste faal olduğunun anlaşıldığını, TK’nın 35. maddesine göre ödeme emri tebliğ edilse de tebligat parçasının kapıya yapıştırılmadığını, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, tebliğ tarihinin 27.07.2021 olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ticaret sicil adresine çıkarılan tebligatın bila dönmesi üzerine TK 35. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine gönderilen ödeme emrinin 27.03.2021 tarihinde adresin kapalı olması nedeniyle iade edildiği, davacının bu adreste faaliyet gösterdiğinin Emniyet Müdürlüğü araştırması ve Ticaret Sicil kayıtlarından da sabit olduğu, bu durumda tevziat anında kapalı olan davacı şirketin ticaret sicil adresinde kayıtlı adresine TK 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmasının usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlu istinaf başvuru dilekçesinde, dava dilekçesini tekrar ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklı vekilinin bildirdiği adrese çıkartılan tebligatın iade edilmesi üzerine, bu adresin aynı zamanda borçlu şirketin ticaret sicil adresi olması nedeniyle ödeme emrinin TK’nın 35. maddesine göre 12.04.2021 tarihinde tebliğ yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi borçlu temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK’nın 58/3. maddesi, 60 maddesi ve HGK’nun 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E. – 99/301 K. sayılı kararı)
3. Değerlendirme
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır (HGK’nun 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E. – 99/301 K. sayılı kararı).
Somut olayda, hem takip talebinde hem de ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği anlaşılmaktadır.
O halde ilk derece mahkemesince, takip talebi ve ödeme emrinde 30.233,40 USD yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.